Ayaklarınızdan dizlerinize kadar bitmek bilmeyen bir ağrı, topuklarınızda sızı hissediyor, sabahları uyandığınızda yere basmakta güçlük çekiyor, yürürken kısa sürede yorulup müthiş ağrılara gark oluyorsanız ‘pes kavus’ olabilirsiniz... Pes kavus, yani
çukur taban, ayağın bir yanından diğer yanına doğru uzanan ‘ayak kemeri’ndeki aşırı yüksekliğe deniyor. Halk arasında iyi bilinen düz tabanın tersi bir şekil bozukluğu… Düz tabandan en büyük farkı ise
halk arasında pek bilinmiyor olması. Öyleyse bu bilinmeyen
hastalığın belirtilerini, teşhis ve
tedavi sürecini, nelere dikkat etmek gerektiğini mercek altına almakta yarar var.
Ayağımız, esneyebilmek için uzunlamasına ve yanlamasına doğru uzanan, tıpkı bir yayı andıran arklara (kemer) ihtiyaç duyar. Fakat uzunlamasına ark daha önemlidir. Çünkü düz taban ya da çukur taban gibi rahatsızlıklar buradaki problemlerden kaynaklanır. Düz tabanların ayaklarında ark olmadığı için yere bastıklarında tamamen zeminle temas ederler. Çukur ayaklılarda ise ark yüksek olur, taban fazla esneme yapmaz. Hatta uzmanlara göre çukur ayaklılar kendilerini
tahta bir arabanın üzerinde yürüyor gibi hisseder. Dolayısıyla hasta çabuk yorulur, ayakla ilgili şikayetleri de günden güne artar.
ÇUKUR TABANLAR, DÜZ TABANDAN ÇOK FAZLA
Çukur tabanların şikayetlerini artıran bir başka faktör de yükselen arkın ayak yan kenarını yok etmesi. Böylece
vücut ağırlığı çok daha
küçük bir yere, yani topuk ve
parmakların hemen arkasına yığılır. Böylece birim kareye düşen yük artar. Mesela 60 kiloluk vücut ağırlığı 120 kiloymuş gibi hissedilir. Kısa bir yürüyüşün ardından yaşanan yorgunluk hissinin de sebebi budur.
Hastalığın belirtilerini
Sema Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Arif Özerdemoğlu anlatıyor: “En önemli belirtisi ağrı. Özellikle ayak tabanında, topukta, dizde, baldırda, topuk arkasında ve nadir de olsa
belde.” Süleyman
Demirel Üniversitesi Ortopedi Ana
Bilim Dalı’nda 12 yıl çalışmış Doç. Dr. Özerdemoğlu, asistanlığı döneminde
Isparta’daki 189
kreş, ilkokul ve lisede bir araştırma yapmış ve 35 bin öğrencinin yüzde 3’ünün düz taban, yüzde 10’unun da çukur taban olduğunu tespit etmiş. Ödüle layık görülen araştırması için taramalar, aynalı bir tahtanın üzerine öğrencilerin çıkarılıp indirilmesiyle başlamış. Aynadaki ayak izine ışık tutulmuş, çocukların basış şekli değerlendirilerek pes kavus mu, düz taban mı yoksa normal mi olduğuna karar verilmiş.
Her insan dümdüz bir tabanla dünyaya geliyor. Arklar 5-6 yaşına kadar çok esnek oluyor. Çocukların birçoğuna düz taban (pes planus) teşhisi konmasının altında bu sebep yatıyor. Fakat 6 yaşından
ergenlik döneminin sonuna kadar arkların yapısı değişiyor; olduğundan esnek kalırsa düz tabanlık, gerektiğinden fazla gerginleşirse de pes kavus gözlemleniyor. Düz tabanlık küçük yaşlarda daha sık görülse de yüzde 97’si ilerleyen yaşlarda normalleşiyor. Halk arasında düz tabanlık bilinen bir şey olduğu için gerekli tedbirler de daha kolay alınıyor.
HASTALIK 28-30 YAŞINDA ORTAYA ÇIKIYOR
Ancak çukur taban hakkında bilgi sahibi olunmadığı gibi bir dolu
yanlış teşhis de konabiliyor. Pes kavus ağrılarına çözüm bulamayan hastalar
beyin tomografisinden tutun da
kemik ölçümlerine kadar bir çok tetkiki yaptırıyor. Eğer hastanın şansı
yaver gider ve iyi bir ortopedi uzmanına denk gelirse doğru teşhis konuyor.
Çukur taban, kemik gelişimi tamamlanır tamamlanmaz kendini gösteriyor. Düz bir alana bastığınızda ayak tabanınızla zemin arasında 1 ile 5 derece arasında boşluk kalıyor. 1 ve 2’yi ‘orta dereceli’, 4 ve 5’i ise ‘tehlikeli’ buluyor uzmanlar. Pes kavus çocukluk ve
gençlik döneminde rahatsız etmiyor. Çünkü enerji, hareketlilik ve fit vücut, ağrıların hissedilmemesine sebep oluyor. Gençlikten olgunluğa doğru tırmandığınız bir dönemde ağrılarınız nüksetmeye başlıyor. Önce hafif ve kaldırılabilir oranda, zamanla da çekilmez hale dönüşerek…
Alman Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Özgür Mengeş, genelde 28-30 yaşlarındaki hastaların şiddetli ağrı şikayetiyle başvurduğunu belirterek bu durumun sebebini açıklıyor: “Gençlik yıllarında arkın gerginliği yeterince hissedilmiyor. Zamanla kilo artıyor, vücut yükü sadece ayaktaki iki noktaya binmeye başlıyor. Bu da acı, nasır ve topuk ağrılarının artmasına sebep oluyor.”
TÜRKİYE’DE 7 MİLYON ÇUKUR AYAK VAR
Amerika’daki
Minnesota Üniversitesi’nde de bir yıl çalışan Doç. Dr. Remzi Arif, yaptığı araştırmalarda şöyle bir sonuca varmış: “Çukur tabanlıların yüzde 60’ından fazlasının yoğun şikayetleri var. Düz tabanların ise sadece yüzde 15-30’u sorun yaşıyor. Yani çok fazla bilinmemesine rağmen pes kavus, düz tabanlıktan daha fazla hastalara zarar veriyor ve sosyal hayatlarını olumsuz etkiliyor.”
Çukur ayaklı hastalarla çok karşılaştıklarını söylüyor ortopedi uzmanları.
İstanbul Ayak ve Ayak Sağlığı Merkezi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Selim Muğrabi de her 100 hastanın 10’una pes kavus teşhisi konduğundan yola çıkarak 70 milyonluk
Türkiye’de 7 milyon çukur ayak olduğunu söylüyor.
Hastalık erkek ve kadınlarda eşit oranda görülüyor. Hekimlik, gazetecilik gibi uzun süre ayakta durmayı, yürümeyi gerektiren meslekleri icra eden hastalar taban çukurlarından daha çok etkileniyor. Zaten çoğu zaman onları doktor karşısına oturtan da şiddetli ağrılarla artık baş edememeleri oluyor.
Peki bir açılanma sorunu olan pes kavusun tedavi süreci nasıl işliyor? Bu soruyu Ortopedist Dr. Selim Muğrabi cevaplıyor: “Genelde teşhisi geciken; ama çözümü de kolay olan bir hastalık pes kavus. Tabi ileri derecede değilse. Kilonuz, ayakta duruş süreniz ve giydiğiniz
ayakkabının türüne göre hissettiğiniz ağrı artıyor ya da azalıyor. Hastalarımıza yumuşak tabanlı ayakkabı ve yumuşak tabanlık öneriyoruz. Tabi kilo bu hastalıkta çok önemli ve ağrıları tetikleyici özelliği var. Hastanın kilo almaması, ayağa verdiği yükü mümkün olduğunca azaltması lazım.”
Dr. Muğrabi’ye göre piyasadaki tabanlıklar hastanın ayağına birebir uymayabiliyor. Dolayısıyla ‘kişiye özel tabanlık’ üreten firmalardan faydalanmakta yarar var. Çünkü hastanın ayağıyla tabanlık arasındaki birkaç milimlik açı eksikliği ya da fazlalığı ayak konforunu olumsuz etkiliyor.
Bu tedavi süreci, 1 ve 2 derecelik çukur tabana sahip olanlar için geçerli. Bir de çukur taban hastalarının yüzde 5’inde ‘tehlikeli’ olarak nitelendirilen 4 ve 5’
inci evre görülüyor. “Onların işi biraz daha zor” diyor Ortopedist Özgür Mengeş. Çünkü bu hastaların
ameliyat edilmesi gerekiyor. Uzmanlar için bu ameliyat türü küçük ve sorunsuz. Lakin hastalar için öyle değil. Neden derseniz; ameliyat bittikten sonra hastanın ayağı 2,5 ay alçıda kalıyor. Bu esnada yere basmasına kesinlikle izin verilmiyor. Bu hareketsizlik hali de hastanın ayak parmaklarında ve bileğinde kireçlenmeye sebep oluyor. Alçı açıldıktan 1,5 ay sonra hasta ayağını tamamen kullanmaya başlıyor. “Hastayı tamamen hayattan koparmamak için iki ayağını birden ameliyat yapmıyoruz. Çünkü süreç çok zor ve ağır ilerliyor. Birinci ayak tamamen iyileşip kullanır duruma geldikten sonra ikinci ayağı ameliyat ediyoruz. Yani hastanın tamamen sağlığına kavuşması 8 ayı buluyor.” diyor Dr. Mengeş.
Tüm vücut mekaniğini etkisi altına alan çukur ayak hastaların birçoğu rahatsızlığın ilerleyip ilerlemediğini soruyormuş hekimlere. “Paniğe gerek yok” diyen Doç. Dr. Remzi Arif Özerdemoğlu, çok merak edilen bu noktaya açıklık getiriyor: “Bu bir kemik hastalığı. Vücut gelişiminin durmasıyla ayaktaki çukurlaşma da duruyor. Fakat dış etkenler hastalığın hissedilme oranını artırıyor ya da azaltıyor.
Ağrıları artan hastalar ayaklarının daha da çukurlaştığını düşünse de; biz dış etkenleri iyileştirmelerini
tavsiye edip telaşlanacak bir şey olmadığını anlatıyoruz.”
NASIR VE ÇEKİÇ PARMAĞI DA TETİKLİYOR
Pes kavus, nasır, çekiç parmak gibi rahatsızlıklara da sebep oluyor. Nasır, ayağın hep aynı noktalara yüklenmesinden kaynaklanıyor. Tedavi edilmeyen nasırlar ayağın ağrı ve acısını artırıyor. Çekiç parmak ise çukur taban sebebiyle gerilmiş olan kiriş ve bağların eklemi bükerek, başparmağı ortasından yukarı doğru kıvırmasıyla oluşuyor. Başparmak hariç tüm parmaklarda görülse de en çok ikinci parmakta gözlemleniyor. Ucu kıvrılan parmak hastaya ağrı veriyor. En önemli belirtileri ayak parmağında sıkılmış pençeye benzer bir
görünüm ve parmakta ağrı ve hareket zorluğu. Eğer çekiç parmak çok ilerlemediyse pes kavus sebebiyle kullanılan tabanlık, parmağın da düzelmesine sebep oluyor.
Yapılan araştırmalara göre çukur taban hastalarının yüzde 30’luk kısmı nörolojik sebeplerle de pes kavus olabiliyor. Dr. Özgür Mengeş bu faktörün kesinlikle unutulmaması gerektiği üzerinde durarak, “Nörolojik tetkikleri de yaptırmak lazım.” diyor.
DÜZ DEĞİL, ÇUKUR TABAN ÇIKTI!
29 yaşındaki Ferhat Emre, Doç. Dr. Remzi Arif Özerdemoğlu’nun hastalarından biri. Yakın zamanda ayağına pes kavus teşhisi konmuş. Çukur taban ağrı belirtileriyle doktora başvurmuş: “Arkadaşlarım tabanımda
çökme olabileceğini söyledi. Ben de o düşünceyle doktora gittim ama sonuç tam tersi çıktı.” Son bir yıldır aldığı kilolarla ağrılarını iyice artan Ferhat Emre artık slikon tabanlık kullanıyor.
Kilo vermek için
spor yapmaya çalışıyor, ama sağlığına kavuşana kadar da fazla yol yürümemeye, uzun süre ayakta kalmamaya özen gösteriyor.
AKSİYON