Bursa Büyükşehir Belediyesi
Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen konferansta
kene hastalıklarının bulaşma ve korunma yolları anlatıldı.
Son dönemde sıkça gündeme gelen
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (
KKKA) hakkında bilgi veren Prof. Dr. Reşit Mıstık, Türkiye'de KKKA olgu sayısının 2002 yılında 17, 2003 yılında 133, 2004 yılında 249, 2005 yılında 266, 2006 yılında 438, 2007 yılında 713, 2008 yılında bin 315, 2009 yılında ise bin 300 olduğunu hatırlattı.
Virüsün insanlara nasıl bulaştığını da anlatan Prof. Mıstık, "İxodid ve argasid kenelerinin tutunması, ezilmesi, virüsü kanında bulunduran
çiftlik hayvanlarının kan veya dokularıyla temas edilmesi ve hastayla temas durumunda virüs bulaşır. KKKA virüsü insana tesadüfen geçer. Asıl konakları sığır,
koyun ve keçidir. Kanda virüsün bulunduğu zamanda bu hayvanlardan kan emen veya daha önce virüsü bulunduran keneler insana tutunursa virüsü bulaştırır." dedi.
Prof. Mıstık,
deriye yapışan kenenin çıkartılma yolunu ise şöyle anlattı: "Yapışan kene ince uçlu cımbız ile kağıt havlu veya kauçuk
eldiven giyilerek çıkarılır. Yeri sabunlu suyla yıkanır ve antiseptik sürülür. Sağlık çalışanları tarafından kişinin başlangıç tetkikleri yapılmalıdır. Kene tutunması olan kişi 3 gün arayla 14 gün izlenmelidir. Kene bükülmemeli ve kıvrılmamalıdır. Kenenin olduğu
vücut parçası sıkılmamalı, ezilmemeli ve delinmemelidir. Kene çıplak elle ellenmemelidir. Kene çıkarıldıktan sonra tutunma bölgesine antisepsi uygulanmalı, eller su ve sabunla yıkanmalıdır. Açık havadaki aktiviteler sırasında uzun kollu açık
renk giysiler giyilmeli, pantolon çorabın veya botların içine sokulmalıdır. Kıyafetler sık sık
kontrol edilmelidir. Kenelerin sıklıkla bulunduğu yerler diz arkaları, el ve ayak
parmak aralıkları,
koltuk altları,
kulak arkası,
boyun ve saçlı deri gibi ince derilerdir."
PROF AYDIN: ÇEVREYİ İLAÇLAMAK SONUÇ VERMEZ
UÜ
Veteriner Fakültesi'nden Prof. Dr. Levent Aydın ise 20 yılda toplam 8 kez kene tarafından ısırıldığını belirtirken, şöyle konuştu: "Ama 4 saatte bir kendimi kontrol ettim. Keneye çıplak elle ellemek doğru değildir. Artık vatandaşlarımızın çevre
ilaçlamasıyla bir sonuç alınamayacağını da bilmesi gerekir. İlerleyen yıllarda sayının daha da yükseleceğini herkese anlatmamız gerekir. Çünkü kenelerin
doğal düşmanlarını öldürüyoruz. Özellikle uyarı tabelalarımızı
büyükşehirde belli risk odaklarımıza asmalıyız. Ancak bu durum bile ülkemizde yanlış algılanır. Bu tabelalar insanları sadece uyarıyor. 'Buraya
piknik geliyorsunuz, gelin ama kene var.' 4 saatte bir kendinizi ve pet hayvanınızı kontrol edin. Açık renkli elbiseler giyin. Uzun kollu giyinin. İstenmeyen bir durumda da bir sağlık kuruluşuna başvurun."
Kenenin büyüklüğüne de dikkat çeken Aydın, "Şunu da vurgulamak gerekir. Göreceğiniz kene yarım santim ve siyahtır. Yarım santimden
küçük olamaz. Bunlar Kırım Kongo taşıyamaz. Bunlar başka tür kenelerdir. Göreceğimiz kene büyük bir kenedir. Bir
sınıf arkadaşım Ödemiş Belediyesi'nde çalışıyor. Orada da vatandaşlar aynı talepte bulunmuş. Arkadaşım da durumu herkese anlatmış. Bir ay sonra beni aradı ve hem belediyeden, hem de kaymakamlıktan
ödül aldığını söyledi. Her gün ilaçlama yapıyorlarmış. 'Nasıl yapıyorsunuz, bunu konuşmuştuk' dediğimde arkadaşım, 'Su atıyoruz ve keneler azaldı' dedi. Olay biraz da psikolojiktir." şeklinde konuştu.