Medical
Park Göztepe Hastane Kompleksi Kanser Hastanesi Onkoloji Direktörü Prof. Dr.
Erkan Topuz;
kanserden korunma yollarını anlattı:
Prof. Topuz, kanserden korunmada ev kadınlarına büyük iş düştüğünü söyledi: Kanserle savaşmak için yemeklere dikkat edin.
Yemekleri, özellikle çocuklarınıza iki kez pişirip vermeyin. Buzu çözülen yemeği de tekrar dondurmayın..
KORKUTMUYORUM!
Kanserle ilgili açıklamalarınızla insanları korkutmuş olmuyor musunuz? Birçok kişi bana, "İnsanları korkutuyorsun" diye kızıyor. Ama ben insanları korkutmuyorum. Sadece yarın 'keşke' dememeleri için bugünden insanları uyarmak istiyorum. Nitekim bunları söylemeye başladıktan sonra halkın yüzde 60'ı daha dikkatli olmaya, tedbirli davranmaya başladı. Ben boşuna, 'ellerimizi zeytinyağlı sabunla yıkayalım, kadınlarımız inorganik pedler kullanmasın, bebeklerimize inorganik bezler kullanmayalım' demiyorum. 'Saatlerce cep telefonu ile konuşmayalım, telefonlarımızı uzak yerlerde
şarj edelim' derken, insanların sonradan üzülmemesi için konuşuyorum. Kanser; maddi ve manevi açıdan ağır bir hastalıktır. Sonra insanlar acı çekiyor, kemoterapi görüyor, saçları dökülüyor,
psikolojik olarak çok yıpranıyorlar. İşte bu nedenle insanların şimdiden önlem almasını istiyorum. Bunun basit yollarını da gösteriyorum. Herhalde yeni alınan bir
giysiyi kaynatmak,
brokoli,
balık yemek, plastik kap kullanmamak çok zor olmasa gerek. Benim tek amacım var; insanlar bunlara dikkat etsin ve 'keşke' demeden şimdiden önlemini alsın.
Kanserden korunmada beslenme önemli yer tutuyorsa, bunların ilk sırasında içtiğimiz su mu gelir? Su; hayatımızı devam ettirmek için en önemli hayat iksirimizdir. Kanserden korunmak için içtiğimiz suya önem vermeliyiz. Satın aldığımız sulara
kanserojen dozlar karışabiliyor. Bu nedenle içtiğimiz suyun markasını her üç ayda bir değiştirmekte fayda var; bizi zehirleyen maddeleri sürekli almamış oluruz.
Bilinçli beslenmenin yanı sıra pişirme biçimimiz de kanserden korunmada etkili oluyor mu? Evet, yiyecekleri nasıl pişirdiğiniz ve muhafaza ettiğiniz de çok önemli. Her şeyden önce mevsimine göre beslenin ve sebzeleri de mevsiminde dondurup saklayın. Çözüldükten sonra mutlaka pişirin ve bir kez çözdürdüğünüz yiyeceği asla yeniden dondurmayın. Yiyeceği
mikrodalga fırında da, ateşte de sadece bir kez ısıtın. Çünkü yeniden ısıtırsanız bütün
besin değerlerini öldürürsünüz. Aynı zamanda DNA'yı da bozarsınız. DNA kırılması da kanserojene yol açar. Bu nedenle yiyecekleri sadece bir kez ısıtın ve sonrasında hemen tüketin.
İÇ ÇAMAŞIRINI KAYNATIN
Artık giysi satın alırken bile 'kanserojen madde var mı' diye korkuyoruz. Gerçekten giysi satın alırken de dikkat etmemiz gerekir mi? Maalesef öyle! Çünkü biz dünyamızı kendi ellerimizle kirletiyoruz. Bu
kirlilik de hayatımızın her alanına yansıyor. Yediğimiz yiyecekler, içtiğimiz su, soluduğumuz hava ve üzerimizdeki giysiler konusunda bile bilinçli olmalıyız. Örneğin giysilerimizin pamuktan üretilmiş olmasına dikkat etmeliyiz. Çünkü giysiler,
üretim esnasında bazı kimyasalların kullanılmasıyla ağartma işlemine tabi tutulur. Mesela ağartma işlemi esnasında kullanılan kimyasalların kanserojen özelliği olabiliyor. Giysilerde dikkat etmemiz gereken diğer önemli bir konu da yıkama işlemi. Giysilerimizi zeytinyağlı
doğal sabunlarla yıkamalıyız. Özellikle çocuklarımızın giysilerini yıkarken buna çok dikkat etmeliyiz. Beyaz olan iç çamaşırlarını, yeni aldığınızda giymeden önce mutlaka kaynatın. Hem de iki kere! Çünkü bu çamaşırlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.
SABAH