Bebeğin
organlarını çalmaya kalktılar
Kocaeli'nin
Dilovası ilçesine bağlı Tavşancıl beldesinde ikamet eden Sazak ailesinin evine mutfak penceresinden giren kimliği belirsiz kişi veya kişiler, ev sakinlerini spreyle uyuttuktan sonra 8 aylık bebeklerini evin mutfağına gtürerek, burada gerçekleştirilecek bir operasyonla organlarını almak istedi.
Bebeği soyan şahıslar,
kalp ve böbrek kısmını kalemle işaretledi. Yan komşudan sesler gelmesi üzerine paniğe kapılan şahıslar,
bıçak, şırınga, içinde kırmızı bir sıvı bulunan
şişe, oldukça fazla miktarda
pamuk ve spreyi evde bırakarak kaçtı.
Olay, Tavşancıl, Yeni Mahalle Çınar Caddesi'ndeki 57 nolu evde, geçtiğimiz cumartesi gecesi meydana geldi. Jandarma ekiplerinin geniş çaplı
soruşturma başlattığı olay şöyle gelişti: Baba Aslan Sazak (29), gece vardiyasında çalıştığı fabrikaya gitmek için saat 00.45'te evden çıktı. Evde kalan anne Türkan Sazak, eşi evde olmadığı için çocukları üç buçuk yaşındaki Duygu ve 8 aylık Fazlı'yla birlikte salonda yatmayı
tercih etti. Televizyonu açıp uyuyan anne, o gün hayatında hiç olmadığı kadar ağır bir uykuya daldı. Türkan Sazak, ancak sabah saatlerinde
küçük oğlu Fazlı'nın
ağlama sesiyle yarı baygın bir halde uyandı. Yattığı yataktan güçlükle kalkan anne, 8 aylık çocuğunun ağlama sesini takip ederek evin mutfağına kadar zorla ulaştı. Fazlı'yı çıplak bir halde yerde yatarken gören anne, çocuğunu aldığı gibi aynı mahallede oturan kayınbiraderi Ayhan Sazak'ın yanına koştu.
Olayı duyar duymaz eve koşan Ayhan Sazak, evden içeri girdiğinde şok yaşadı. Evdeki tüm
eşyaların altüst olduğunu gören Ayhan Sazak olayı şöyle anlattı: "Zaten gelin yanıma yarı baygın bir şekilde gelip, eve hırsız girdiğini söyledi. Hemen eve koştum. Evdeki tüm eşyaların, tüm odaların dağıtıldığını gördüm. Bir insan isteyerek yapmak istese öyle ev dağıtamaz. Bunu nasıl yaptılar anlamış değilim. Gelin hanım küçük çocuğu mutfakta bulmuş. Mutfağa gittiğimde ikinci bir şok yaşadım. Yerde bıçak, içinde kırmızı bir sıvı bulunan şişe, epeyce pamuk ve şırınga vardı. Çocuğun üzerindeki atleti yırtıp çıkarmışlar zaten. Çocuğu incelediğimizde kalbinin ve böbrek tarafının kalemle işaretlendiğini gördük. Yeğenim Duygu ve gelin Türkan hanım saatlerce yarı baygın oturdu. Spreyle uyuttuktan sonra işlerini yapmışlar. Ne yapacağımızı bilemiyoruz."
Olay günü yaşadığı şoku bir türlü üzerinden atamayan anne Türkan Sazak ise korkunç günü şöyle anlattı: "Eşim evde olmadığı için televizyonu açıp salonda uyudum. Normalde en ufak bir seste uyanırım. Ama o gün sabaha kadar uyudum.
Sabah ise oğlumun sesine uyandım. Kalkmaya gücüm yoktu. Güçlükle kalkıp sesi takip ettim. Oğlumu mutfakta çırılçıplak yatarken gördüm. Yanında bıçak, şırınga falan vardı. Hemen çocuklarımı alıp kaynımın evine gittim. Bizi nasıl bir maddeyle uyutmuşlar ki; ben ve çocuklarım gün boyu kendimize gelemedik. Hayatımda bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum.
Allah çocuğumu bana bağışladı."
Olay günü fabrikada işte olan
baba Aslan ise sorumluların bir an önce bulunmasını istiyor. Oturdukları mahallede son bir ay içinde 5-6 kez
hırsızlık olayının yaşandığını belirten Aslan Sazak, kendi evlerine de daha önce hırsızlık girişiminin olduğunu söyledi. Ailece çok tedirgin olduklarını belirten baba Sazak, "O gün çocuğumu da alıp hastaneye gittik. Kan tahlili yaptırdık. Herhangi bir sorunla karşılaşılmadı. Daha sonra savcılığa müracaat ettik.
Savcı, çocuğun bir de adli tıp tarafından görülmesini istedi" dedi. Çocuğunun
organ mafyası tarafından alınmak istediğini söyleyen Aslan Sazak, "Evdekileri uyuttuktan sonra bütün odaları altüst etmişler. Ancak hiçbir eşya almamışlar. Sadece çocuğu alıp mutfağa götürmüşler ve atletini yırttıktan sonra böbreğini ve kalbini işaretlemişler. Çocuğumu öldürselerdi ben yaşayamazdım. Ailece akşamları gözümüze uyku girmiyor. Psikolojimiz bozuldu. Yetkililerden bu konuda bir çalışma yapmalarını istiyoruz" dedi.
Olayla ilgili Tavşancıl Jandarması geniş çaplı konuşturma başlatırken, Sazak ailesi
Gebze Cumhuriyet Savcılığı'na konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu.
Sağlık kontrolünden geçirilen Fazlı bebekte ise herhangi bir soruna rastlanmadı.