Erken
ölümlere yol açan ve kişilerin
yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik hastalıklardan korunmak, alınacak basit önlemlerle mümkün oluyor.
Dünyada her yıl 17 milyon kişinin hayatını kaybetmesine yol açan
kalp damar hastalıkları, Türkiye'de de en önemli
halk sağlığı sorunu olarak varlığını sürdürüyor.
Sağlık Bakanlığı'ndan '24
Eylül Dünya Kalp Günü' dolayısıyla yapılan açıklamada; Türkiye'de gerçekleşen tüm ölümlerin ilk sırasında kalp-damar hastalıklarının yer aldığı vurgulanarak, koroner kalp hastalıkları için ana risk faktörlerinin; sigara ve
alkol kullanımı, yüksek
tansiyon, bilinçsiz beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı olduğu belirtildi.
Türkiye'de yaklaşık 2 milyon koroner
kalp hastası bulunduğu ve bu hastaların yılda 130 bininin hayatını kaybettiği ifade edilen açıklamada: "Hayvansal kaynaklı gıdaların yoğun olarak tüketimi, yemeklerin aşırı yağlı pişirilmesi,
meyve ve
sebze tüketiminin yeterli düzeyde olmaması, fiziksel aktivitelerin yetersizliği,
yüksek tansiyon, sigara ve alkol kullanımı, şişmanlık ve diyabet, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini artıran faktörlerin başında yer alıyor" denildi.
Bakanlık, Türkiye'de koroner kalp hastalıklarından ölüm oranının tüm ölümler içinde yüzde 43 oranıyla ilk sırada yer aldığına dikkat çekerek, bu ölümlerin önemli bir bölümünün '41-58 yaş grubu'nda gerçekleştiğini açıkladı.
"SİGARA, KALP-DAMAR HASTALIKLARINA DA ZEMİN HAZIRLAYARAK ÖLÜMLERE YOL AÇAR"
Kalp-damar hastalıklarının yol açtığı ölümlerin önemli bir bölümünün, 'sigaraya bağlı' nedenlerden gerçekleştiği vurgulanan açıklamada, sigara dumanının içerdiği karbon monoksitin kan dolaşımına girerek pıhtılaşmaya yol açtığı ve atardamarların iç duvarlarına zarar vererek kalp krizlerine neden olduğu kaydedildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Sigara bir çok hastalığa olduğu gibi kalp-damar hastalıklarına da zemin hazırlar ve ölümlere yol açar. Koroner kalp hastalıklarından ve bu hastalıkların yol açtığı ölümlerden korunmak için atılacak
ilk adım sigara ve dumanından uzak durmaktır. Kalp-damar hastalıklarının oluşumunu önlemek için ayrıca; beslenmede doymuş yağ oranının azaltılması, tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri içeren yağların oranının artırılması, besinler yoluyla alınan kolesterole dikkat edilmesi, posa içeren yiyecekler ile meyve-sebze tüketiminin artırılması,
şeker ve tuzun alt düzeyde tüketilmesi gerekiyor. Koroner kalp hastalıklarından korunmak için;
vücut ağırlığı
kontrol altında tutulmalı, doğru besinlerle beslenmeye özen gösterilmeli, stres azaltılmalı, alkol, sigara ve oksijensiz ortamlardan uzak durulmalı,
spor yapılmalı ve haftada üç dört kez yarım saat yürüyüş yapılmalı."
Kalp-damar hastalıklarının en önemli belirtilerinin; göğüste sıkışma ve
baskı, kola, boyuna veya çeneye doğru yayılan ağrı olduğuna dikkat çekilen açıklamada; bacaklarında özellikle de ayak bileklerinde şişme olan, az miktarda hareketle
nefes darlığı çeken, çabuk yorulan,
soğuk terleme ve çarpıntı şikayetleri olan kişilerin sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiği bildirildi.