Emory Üniversitesi'nde bir grup, hücrelerin aktivitesindeki günlük ritimlerin ve kan damarlarının dizilişinin burada anahtar rolü olabileceğini söylediler. Araştırmacılar, hücrelerin aktivitesinin sabahın
erken saatlerinde en düşük seviyesinde olduğunu buldular.
Amerikan Kalp Birliği'nin konferansında kamuoyuna açıklanan çalışmada, bu düşük seviyenin kan damarlarının daha az gevşemesine ve problem görülme riskinin artmasına neden olduğu belirtiliyor. Kemik iliğinden gelen ve Endotelyal Kök
Hücre (EPCs) olarak isimlendirilen hücrelerin kan damarlarının onarımında önemli rol oynadığı düşünülüyor. Aslında
kök hücre olan bu hücreler, yaralanan bölgedeki kan damarlarında sıra oluşturuyorlar ve kan desteğinden mahrum olan bölgelerde yeni damarlar inşa ediyorlar.
Emory grubu, günün farklı zamanlarında hücre aktivitelerine ve kan damarlarının değişen özelliklerine bakarak sağlıklı olan orta yaştaki 12 gönüllüyü 24 saat boyunca her saat
test ettiler.
Gece yarısı risk için doruk nokta
Hücre sayısının 2000'e kadar çıkarak EPCs hücrelerinin gelişme yeteneği ile kan damarlarının gevşemesi gece yarısı doruk seviyeye ulaştı. Bundan sonraki ölçümler düşmeye başladı. Araştırmanın lideri Dr Ibhar Al Mheid, "Damarlarımızın fonksiyonu gece daha iyiydi. Endotelyal fonksiyon ise özellikle sabahın erken saatlerinde düştü" dedi.
İngiliz Kalp Vakfı'nda Kardiyak
Hemşire Yardımcısı olarak görev yapan Ellen Mason,
kalp krizi geçiren kişi sayısının sabah saatlerinde en üst seviyede olduğunun uzun zamandır bilindiğini ve araştırmacıların yaptıkları bu çalışmayla buna neden olan mekanizmayı daha iyi anlamamızı sağladığını söyledi. Mason, "Hepimiz günlük ritimlere, iç
vücut saatine sahibiz ve bu vücudumuzun kimyasında değişimlere neden oluyor" dedi.