Fakat etrafta bir sürü yiyecek varken ve bunlar iştahımızı kabartırken, bu kurala nasıl uyacağız? Yeme ve atıştırma alışkanlıklarınızda yapacağınız birkaç ufak değişiklik ile başlayabilirsiniz. İşte size birkaç tüyo: Yavaş yiyin: Beynin lezzet kontrol merkezinin yemeğin mideye indiğini algılaması yaklaşık 20 dakika sürüyor. Bu süreyi geçirmek için, lokmalar arasında çatal veya kaşığınızı bırakarak küçük molalar verin ve içeceğinizden ufak yudumlar alın. Yemeği masadan uzak tutun: Yemeği masada servis tabağından almak yerine, mutfakta veya ocaktaki tencereden alıp koyarsanız tabağınıza, daha fazla yemeye direnebilirsiniz. Böyle yaptığınız takdirde, tabağınız boşaldığından yeniden doldurmayı o kadar da istemeyeceksiniz. Paketten yemeyin: Direkt olarak paketinden veya kutusundan yediğinizde, ne kadar tükettiğinizi takip etmek zorlaşır. Bunun yerine, kraker, bisküvi gibi gıdaları tüketmeden önce bir tabağa alın ki ne kadar yediğinizi görebilesiniz. Küçük tabaklar kullanın: Daha küçük tabak ve kaseler, porsiyonları olduğundan fazla gösterir ve böylece daha az yemenizi sağlar. Yemek için çalışın: Portakal soymak, fındık kırmak veya haşlanmış patatesi ortadan ikiye bölmek gibi yemesi biraz efor gerektiren şeyler yemek sizi yavaşlatır ve kendinizi tok hissetmenizi sağlar. Mutfak dışında bir yerde vakit geçirin: İnsanlar mutfakta toplaşmak veya muhabbet etmeyi seviyor genelde. Ama bu tür sosyalleşme durumlarını mutfağın dışına taşırsanız, aperatif bir şeyler atıştırma isteğiniz azalacak. Haber Reader's Digest dergisinden derlenmiştir-Zaman Online