Dr. Aytekin Kemik, her yıl 1-
7 Haziran tarihleri arasında
toplum bilincini oluşturmak amacıyla
İyot Yetersizliği Hastalıkları Haftası olarak kutlandığına dikkat çekerek, "İyot insan ve hayvanların normal
büyüme ve gelişmesi için gerekli temel maddelerden birisi olup "eser element" olarak kabul edilmektedir. Bir yetişkinin günde ortalama 150 mcg iyot alması gereklidir." dedi.
İyot eksikliğinin önlenebilir zekâ geriliğinin en önde gelen nedenlerinden birisi ve kişiyi anne karnından başlayarak tüm
yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen hastalıklar bütünü olduğunu ifade eden Dr. Aytekin Kemik, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları; doğurganlık çağındaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklardır. Eğer vücuda yeterli miktarda iyot alınmazsa iyot yetersizliğine bağlı hastalıklar görülmektedir. Gebe kadınlarda; düşükler, ölü
doğumlar, düşük doğum ağırlıklı bebekler,
zeka geriliği,
sağırlık, şaşılık, cücelik ile seyreden Kretenizim olarak adlandırılan tabloya yol açabilir.
Bebek ve çocuklarda; büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13.5 puan daha düşük olması, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma, Erişkinlerde; az hareketlilik,
kuru cilt,
kabızlık, uyuklama gibi belirtilere yol açabilmektedir."
Sağlık Müdürü Dr. Aytekin Kemik, Guatr hastalığının yeterli
hormon üretemeyen tiroid bezinde adaptasyon mekanizması ile büyüme olmasından kaynaklandığını
Adana' da Karaisalı, Aladağ, Kozan ilçelerinde sık görüldüğüne de dikkat çekerek bu konuda şöyle konuştu: "
Sağlık Bakanlığı olarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, anne ve çocuk ölümlerine yol açabilen sağlık problemlerinin çözümüne ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesine yönelik çeşitli çalışmalar yürütmekteyiz. Bu çalışmalardan biri de ülkemiz için önemli bir
halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıkları ve bu hastalıkların yol açtığı sağlık problemlerinin önlenmesidir. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı olarak 1994 yılında
UNICEF ile işbirliğinde "İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması
Programı" başlatılmıştır. Ülkemizde 1968 yılında başlayan tuzun iyotlanması çalışmaları söz konusu program ile hız kazanmıştır. İyot yetersizliği hastalıkları ile mücadelede; Güvenli,
ucuz ve etkili bir yol olan iyotlu tuz kullanımı çok uzun bir süredir dünyada bilinen ve yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Sağlık Bakanlığımız ile
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının konuya gösterdiği hassasiyetle "Türk Gıda Kodeksi-Yemeklik Tuz Tebliği" 9 Temmuz 1998 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu tebliğ ile sofra tuzlarının iyotlanması zorunlu hale getirilmiştir. Işığı geçirmeyecek ve özelliklerini bozmayacak ambalajlarda tüketime sunulan iyotlu tuzun evlerimizde de " serin, kuru ve ışıksız ortamda ağzı kapalı olarak muhafaza edilmesine özen gösterilmelidir."