Ankara Tabip Odası
İşyeri Hekimliği
Uzmanı Dr. Vahide Bilir, yaptığı açıklamada, depresyonun çok önemli ve mutlaka
tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyledi.
Depresyonun
intihar riskini artırdığına dikkati çeken Dr. Bilir, ''Tüm intiharların yüzde 70'i depresyon nedeniyle olmaktadır. Uygun tedavi alamayan depresyon hastalarının yüzde 15'i intihar sonucu hayatını kaybediyor'' dedi. Dr. Bilir, Türkiye'de
psikiyatri uzmanı sayısının yeterli olmadığını belirterek, şu anda görev yapan psikiyatri uzmanlarının yüzde 50'sinin
İstanbul, Ankara ve İzmir'de çalıştıklarını kaydetti. Tüm Türkiye'de 50 bin kişiye bir psikiyatr düştüğünü ifade eden Dr. Bilir,
Bayburt,
Bilecik,
Iğdır, Muş,
Siirt,
Hakkari,
Şırnak ve
Tunceli illerinde hiç psikiyatri uzmanının olmadığını bildirdi. Genel tıbbi bozuklukları olan hastaların yüzde 12 ila 36'sında klinik olarak depresif bozukluk saptandığını belirten Dr. Bilir, her 3 diyabet hastasından ve her 4 koroner arter hastasından 1'inde ve parkinson hastalarının yaklaşık yarısında depresyon tespit edildiğine dikkati çekti.
''UZMAN HEKİMLER YAZABİLİYOR''
Depresyonun tedavisinde başarının, hastanın ilaca kolay ulaşması ve hastalığa zamanında müdahale edilebilmesi ile mümkün olduğunu belirten Dr. Vahide Bilir, 20
Aralık 2005'de yürürlüğe giren Bütçe Uygulama Talimatı (BUT) ile hekimlerin reçete yazmalarına yönelik çok sayıda kısıtlama getirildiğini, hastaların ilaçlara ulaşımının zorlaştığını söyledi. Dr. Bilir, bu
uygulamayla antidepresan kullanan hastaların ilaçlarının sadece psikiyatri ve nöroloji uzmanlarınca
reçetelendirilmesine olanak tanındığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''BUT ile artık ilaçlar uzman hekimler tarafından ya da psikiyatri kliniğinden
rapor alındıktan sonra pratisyen hekimlerce yazılabilecek.
Antidepresanlar, hastaların rahatlıkla ulaşabildikleri ana çocuk sağlığı, sağlık ocakları ve dispanserler gibi birinci basamakta çalışan hekimler ile pratisyen hekimlerce reçetelendirilemeyecek.''