Gençlik çağıyla birlikte "Vaktim yok, çok yoğunum, yaşım geçti, bildiklerim bana yeter!" düşüncesi ile dinî bilgilere karşı uzak duruluyor. Prof. Dr. Recep Kaymakcan, dinî yükümlülüklerden yetişkinlerin
mükellef olduğuna dikkat çekti.
Dinî bilgileri öğrenmenin çocukluk ve
gençlik çağlarına ait bir olgu olduğuna inanılır.
Din eğitimi denilince öncelikle çocuklar akla gelir. Oysaki dinî sorumluluk ve yükümlülükler çocukları değil, daha çok yetişkinleri ilgilendiriyor.
Ebeveyn, çocuklarının bu bilgileri öğrenmesi için gayret sarf ederken kendi bilgilerini
yenileme, eksiklerini tamamlama konusunda çaba harcamaya gerek duymuyor. Birçok insan çoğu zaman 'Çok yoğunum, işim başımdan aşkın, hiç vaktim yok, bu yaştan sonra daha ne öğreneceğim, bildiklerim bana yeter' düşüncesiyle hareket ediyor. Ve genelde dinî bilgilerin öğrenilmesine, çocukluk çağında öğrenilmesi gerekli mevzular olarak yaklaşılıyor. Her yetişkinin böyle konuları hayat boyu öğrenmeyi ilke haline getirmesi gerektiğini söyleyen
Sakarya Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Kaymakcan, 'Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz' hadisini hatırlatıyor.
Prof. Dr. Recep Kaymakcan, dinin emirlerine ilk muhatabın yetişkinler olduğuna dikkat çekiyor. Kaymakcan, "Çocuklarımıza tabii ki dinî eğitim vereceğiz. Ancak, öncelikle biz yetişkinler olarak eksiklerimizi tamamlama, daha fazlasını öğrenme çabası içerisine girmeliyiz. Unutmamalıyız ki dinî yükümlülüklerden çocuklar değil, yetişkinler mükelleftir.
Namaz, oruç, zekât gibi temel ibadetlerin yanında
yardımseverlik, komşuluk ilişkileri, evlilik, boşanma,
faiz,
kumar gibi dünyevi ve dinî mevzular çocukları değil, öncelikle yetişkinleri ilgilendirir. Ayrıca dikkat edersek
İslam dinî eğitimi, yetişkin eğitimi olarak başlamıştır." diyor.
Yetişkinler, aynı zamanda anne veya
baba rolünü de üstlenir. Kaymakcan, yetişkinlerin
aile içerisinde çocuklara yönelik din eğitimi konusunda örnek olmak ve
rehberlik etmek için dini eğitimlerine önem vermeleri gerektiğini ifade ediyor. Kaymakcan'a göre; yetişkinler, dinî konularda kendilerini geliştirmek ve eksiklerini tamamlamak için alanında ehil olan veya dinî bilgisine güvendiği kişilerden yardım alabilir. Ayrıca çeşitli dini kurumlara giderek de dini konularda bilgi alabilir.
Dinî eğitim yetişkinlere neler kazandırır?
Dinî eğitim alıp, ahlakî değerleri sahiplendiği takdirde meslekî gelişime imkân tanır.
Kişinin üstlendiği hayat rollerinde edindiği kimliklerden dolayı karşılaştığı problemlere çözümler üretir.
Dinin sosyal alana uzanan kısımlarında bireye dini meselelerle baş edebilme gücü kazandırır.
Aile içi ilişkileri sağlamlaştırır, sorunların çözümünü kolaylaştırır.
Evde kitap okuma saatiniz olsun...
İşiniz ne kadar yoğun olursa olsun, dinimizi öğrenmeye mutlaka vaktiniz vardır. Ölünceye kadar hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Bunun için her hafta okuyacağınız bir kitabınız, evde eşinizle, arkadaşlarınızla takip edeceğiniz bir dinî eser olsun. Çocuklarınızla namaz kılın, ailenizle birlikte dua edin.
Hz. Ali (ra), "Ey iman edenler, gerek kendilerinizi gerekse ailelerinizi ateşten koruyun." (Tahrîm: 6) meâlindeki âyeti, "Kendilerinize ve ailelerinize onları cehennemden kurtaracak hayrı öğretin." diye
tefsir etmiştir.
Onun ümmeti (s.a.s) olarak bizlere düşen de onun
tavsiye buyurduğu şekilde ailelerimizle ilgilenmek, onlara bir şeyler öğretmek, onlardan bir şeyler öğrenmektir.
Hayat boyu eğitim devam eder. Tâ ki
ölüm gerçeğine kadar.