Dr. Mustafa Doğan, 18 yaşın üzerindeki bir insanda iki farklı zamanda yapılan
tansiyon ölçümünde büyük tansiyonun 140 mmHg ve üzerinde,
küçük tansiyonun ise 90 mmHg ise dikkatli olunması ve ileride tansiyon hastası olma ihtimalinin yüksek olduğunun bilinmesi gerektiğini belirtti. Doğan, bu durumda ilaç dışı
tedavi yöntemi olan diyet, egzersiz uygulanması gerektiğini ifade etti. Hastaların çoğunda genelde şikayet olmadığını kaydeden Doğan, "Ancak hiçbir şikayet olmaması tedavi gerekmediği anlamına gelmez, çünkü
hipertansiyon başlangıçta bir şikayet oluşmasa da önemli organlarda özellikle de
kalpte
hasar oluşturmaya devam eder. Bu nedenle şikayet olmasa da hipertansiyon tespit edilince tedavi edilmelidir." uyarısında bulundu.
Hipertansiyona bağlı olarak
baş ağrısı, yorgunluk, görme bozukluğu, göğüs ağrısı,
nefes darlığı, çarpıntı, kulakta uğultu, baş dönmesi ve
burun kanaması gibi şikayetler olabileceğini kaydeden Dr. Doğan, hipertansiyon tedavi edilmediği taktirde hem
yaşam kalitesini bozan hem de yaşam süresini kısaltan önemli sorunlar yaşanabileceğini ve normal tansiyonu olanlara göre iki misli daha fazla
ölüm, üç misli daha fazla kalp hastalığı ve yedi misli daha fazla
felç riski ortaya çıkmakta olduğunu vurguladı.
Uzm. Dr. Doğan, "Tuz alımı ile hipertansiyon arasındaki ilişki kesindir. Fazla tuz tüketenlerde hipertansiyon ihtimali daha yüksektir. Her düzeydeki hipertansiyonda tuz alımının azaltılması küçük ve büyük tansiyonu azaltır. Bu açıdan hastalarda günlük en fazla 6 gram tuz alınabilir. Bu yaklaşık bir çay kaşığı tuz demektir. Ancak gizli tuz kaynağı dediğimiz konserve türü besinler, işlenmiş ve dondurulmuş gıdalardan farkında olmadan tuz alınabilmektedir. Özellikle hazır gıdalara dikkat etmek gerekir." açıklamasında bulundu.
(CİHAN)