Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Osman
Öztürk,
muayenehanelerle ilgili yönetmelikte yapılan değişiklikle yeni kurulacak muayenehaneler için çok zor şartlar getirildiğini öne sürdü.
Öztürk,
İstanbul Tabip Odası'nda düzenlenen basın toplantısında, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel
Sağlık Kuruluşları ile ilgili yönetmelikte dokuzuncu kez değişiklik yapıldığını belirterek, bu yönetmelikle muayenehane açmada gerçekleştirilmesi imkansız koşullar getirildiğini savundu.
Öztürk, yönetmelikte yapılan son değişikliğin,
Sağlık Bakanlığının muayenehane, laboratuvar,
küçük tıp merkezi gibi yerleri tamamen silme politikasından vazgeçmediğini gösterdiğini öne sürdü.
''Sağlıkta Dönüşüm Programı'' kapsamında kamusal kaynakların özel sağlık sektörüne yönlendirildiğini, muayenehanelerin asıl
kapatma nedenlerinin de bu olduğunu iddia eden Öztürk, şöyle devam etti:
''Aslında bütün bu süreçler, Türkiye'de sağlığın özelleştirilmesi ve tekelleştirilmesi sürecidir. Kamusal kaynakları özel sektöre aktarıyorlar.
Bunun karşısında
rakip olarak gördükleri muayenehane ve laboratuvarları da aslında çok açık bir şekilde giderek tekelleşen, zincirlere dönüşen özel hastaneler kapattırıyor.
Sağlık Bakanı da sadece özel hastanelerin politikalarını uyguluyor.''
Osman Öztürk, bu süreçten sadece hekimlerin değil, vatandaşların da
mağdur olduğu görüşünü ifade ederek, şunları kaydetti:
''Sağlık Bakanlığının, var olan muayenehaneleri tamamen sağlık sisteminden silip atma politikasından vazgeçmediğini görüyoruz. Bu yönetmelikle mevcut olanlar kapanmayacak ama zaman içerisinde onları bekleyen tehlikeler var.
Taşınmaya kalktığında bekleyen tehlikeler var. Yeni kurulacaklar için çok çok zor şartlar getirildi. Yeni muayenehane açmak yönetmelikteki düzenlemelere göre 'imkansız' demeyelim ama hendeğe
deve atlatmak gibi bir şey.''
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.
Taner Gönen de doktorun mesleki bağımsızlığının elinden alınma sürecinin yaşandığını öne sürerek, esas amacın, Türkiye'de bulunan 120 bin doktoru bir an önce en çok kar edecek özel sermayede kullanmak olduğunu iddia etti.
Gönen, ''Bu yönetmelikle Sağlık Bakanlığı aslında hekimlerin muayenehane açma hakkıyla ilgili her türlü yetkiyi kendi üzerinde toplamıştır. Teorik olarak doktorlar muayene açabilir gibi görünmektedir ama pratikte hekimlerin muayene açma hakkının elinden alınması söz konusudur'' şeklinde konuştu.
ORTAK BASIN AÇIKLAMASI
Toplantıda, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hasan Oğan da Türk Tabipleri Birliğinin hazırladığı
basın açıklamasını okudu.
Açıklamada, yönetmelikte yapılan değişiklikle Sağlık Bakanlığının hekimlerin koruyucusu rolünü üstlendiği ifade edilerek, yeni yönetmelikte yer alan uyum süresinin 4 yıl daha uzatılması, birden fazla hekimin ortak alanda çalışmasına olanak tanınması, 3
Ağustos 2010 tarihinden önce açılan muayenehanelerden deprem raporu istenmemesi ve özürlülerle ilgili düzenlemeleri içermesine rağmen, hekimlerin mesleklerini serbest olarak yapma hakkını engellemeye yönelik özünü koruduğu savunuldu.
Önceden 1219 sayılı Yasa'yla bildirim düzeyinde olan yeni muayenehane açmanın yeni yönetmelikle ruhsatlandırılmaya tabi tutulduğu ve bakanlığın muayenehane açma konusunda kendini onay makamı olarak belirlediğine dikkat çekilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
''Yeni açılacak muayenehaneler açısından binanın yapı kullanma izin belgesi, depreme dayanıklılık raporu, binada yangına yönelik tedbirlerin alındığını, tesisatın kurulduğunu ve binanın bu açıdan uygunluğunu gösteren belgelerin zorunlu olarak istenmesi ile Türkiye'deki imar sorunu bilerek ve isteyerek görmezden gelinmiş ve muayenehanelerin açılamaması yönünde önemli bir engel olarak yeni yönetmelikte yer almıştır.
Tüm bunların yanı sıra yasal hükümlerden bağımsız olarak sağlık müdürlüklerince keyfi uygulamalarla hekimlerin serbest çalışma haklarının engellendiği, yasal hakların kullanılması sırasında zorluklar çıkarıldığı bilinen gerçekler arasındadır.''