Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimliği'nin yayımladığı iç tamim, Türkiye'de sağlıkta gidilen kısıtlamanın boyutunu gösteriyor.
Maliye Bakanlığı'nın artan sağlık harcamalarına yönelik olarak 1 Temmuz'da yayınladığı 8 No'lu tebliğe dayanarak hazırlanan resmi yazıda doktorlardan, '
hastane
döner sermayesi gelirlerini artıracak, giderleri de azalacak' şekilde işlem yapmaları isteniyor.
Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi
Uzman Dr. Selami Öksüz imzalı yazıda, 1 Temmuz Tebliği'yle getirilen kısıtlamalar hatırlatılıyor, ayakta
tedavi hizmetlerinde 'ayakta paket
fiyat tarifeleri' üzerinden bedel ödendiği, buna aynı branştan 10 güne kadar muayene, konsültasyon
ücretleri, USG teknikleri, radyolojik tetkikler, laboratuvar tetkikleri, ayaktan girişimsel tüm müdahale tetkik ve tahlillerinin dahil olduğu anlatılıyor.
Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği ayakta paket fiyat tarifesine göre, birinci basamak sağlık kuruluşlarına vaka başına 11 YTL ödeniyor.
Sağlık ikinci planda
Ayakta paket fiyat tarifeleri üzerinden ödenen bedeller standart olduğu için istenen her tetkik
hastane giderlerini artırıyor. Başhekim de bu nedenle doktorların dikkatli olmasını, üstelik bu fiyata 10 güne kadar muayene de dahil olduğu için bu sürenin sonuna kadar kullanılmasını, gelir getirdiği için yatarak tedavinin benimsenmesi gerektiğini belirtiyor. Hatta ayaktan yapılabilecek bazı tedavilerde bile doktorların hastayı yatırmasını istiyor. Gelirleri artırmak için hazırladığı liste şöyle:
1- Kesi stürasyonları, acil alçılar, redüksiyon, atel tespitler, abz, hematom drenajları, tırnak çekimleri, büyük yara ve
yanık pansumanları,
burun tamponları, acil branş kesi süturları (ortopedi, genel cerrahi, KBB, göz vs) gibi girişimsel işlemlerin acil polikliğine barkod aldırılarak acil üzerinden yapmaları (
Acil Servis üzerinden yapılan işlemlerde hizmet başına ayrıca faturalandırma yapılıyor)
Kilit süre 10 gün
2- Lipom,
kist, beningtümör ekstırpansyonu, büyük kesi süturları, büyük komplike
yabancı cisim çıkartılmaları, cerrahi biyopsileri, özofagoskopi, gastroskopi, duodonoskopi, sistoskopi gibi girişimsel tanısal tetkiklerde hastaların yatırılması ve hem yapılan işlemlerin ücretlendirilmesi, hem
yatak doluluk oranlarının yükseltilmesi (Söz konusu işlemleri yaptırmak için hastanın yatırılmasına gerek yok. Ayaktan tedavide ücret sabit olduğu için yatış yapılarak gelirin artırılması amaçlanıyor)
3- Konsültasyon ücretleri alınmadığına göre mutlak endikasyon dışında, hasta arzusu ile istenilen konsültasyonların asgariye indirilmesi veya 10 günlük süre göz önüne alınarak düzenlenmesi, (Tebliğe göre vaka başına yapılan ödemelere muayene, konsültasyon, girişimsel işlemler ve radyolojik görüntüleme işlemleri dahil. Vaka başı ödeme ise birinci basamak sağlık hizmetlerinde 11 YTL. Tetkik için yapılan işlem sayısı artsa da Sağlık Bakanlığı'nın vaka başına ödemesi aynı olduğu için hastane gideri artıyor)
4- Kontrol hastalarında ve
kontrol tetkiklerinde mutlak endikasyonların dışında 10 günlük sürecin sonuna kontrol günü verilmesi (10 günlük süre dolduktan sonra hasta ödeme yapmak zorunda).
5- Daha çok cildiye polikliniklerinde rastladığımız birden çok lezyonlarda yapılan ayakta kriyoterapi, elektrokoter gibi girişimlerde ya hasta yatırılmalı ya da lezyon sayısının elverdiği durumlarda birden çok seanslar (10 günlük süre gözetilerek) halinde yapılması. (Hasta, ilk başvurusundan sonraki 10 gün içinde aynı dala başvurursa ikinci bir ödeme yapmıyor. Süre dolarsa tekrar para ödüyor.)
6- Mümkün olduğunca tetkik isteklerinin hastalarımızı ve hastane giderlerini gözeterek ve titizlikle seçilerek istenmesi.
Tüm hekimlerimizin konuya gereken hassasiyeti, hastaları ikna ederek göstermeleri ve ayaktan paket uygulamalarının döner sermayemizde yaratacağı olumsuz etkileri asgariye indirmede idareye yardımcı olmaları hususu önemle rica olunur.
'Gider azalmadı gelir arttı'
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.
Özdemir Aktan,
Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgesinin tüm hastaneleri kıskaca aldığını, bu tür kısıtlamalarla hasta haklarına ciddi müdahale edildiğini söyledi. Aktan "Amaç giderleri kısıtlamaktı. Şimdi görüyoruz ki pek çok hastanenin gelirinde bir miktar artış olmuş ama giderlerde azalma söz konusu değil. Hastanelerde genel olarak yatırılan hasta sayısında artış var. İşin etik boyutu gözardı edilerek sağlık hizmetinden ödün veriliyor. Bir doktor 'bu tetkik gereksizdir' dediğinde hasta bilmediği için buna karşı herhangi bir şey yapılamaz" diye konuştu.
Radikal