Dönmez "Magnezyum olmadan vücutta enerji dönüşümü olmaz. Magnezyum eksikliğinde sinirlilik, oryantasyon bozukluğu, zihinsel bulanıklık,
iştah kaybı, depresyon, kas krampları ve kasılmaları,
kalp ritminde bozulmalar, solukluk, uyuşukluk gibi belirtiler görülebilir" dedi.
Kas ve sinir fonksiyonlarının yürütülmesi, kalp ritminin düzeninin sağlanmasında
magnezyumun büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof.Dr. Melahat Dönmez, "Vücudumuz için gerekli olan magnezyumu günlük diyetimiz ve içtiğimiz sularla özellikle maden sularıyla alırız.
Vücudumuzdaki 300’den fazla biyokimyasal reaksiyonda rol alır. Magnezyum olmadan vücutta enerji dönüşümü olmaz.
Tıbbi rahatsızlıkların yüzde 13’ü magnezyum eksikliğine bağlıdır. Magnezyum eksikliğinde sinirlilik, oryantasyon bozukluğu, zihinsel bulanıklık, iştah kaybı, depresyon, kas krampları ve kasılmaları, kalp ritminde bozulmalar, solukluk, uyuşukluk gibi belirtiler görülebilir" diye konuştu.
Prof.Dr. Dönmez; stres,
gebelik,
emzirme, hastalıklardan sonraki iyileşme dönemleri, ağır egzersizler, aşırı
alkol ve sigara içenlerde magnezyum ihtiyacının arttığını vurgulayarak, "Alkol magnezyumun böbrekten atılımını arttırır.
Alkolik kişilerde magnezyum eksikliğine bağlı kalp hastalıkları daha sıktır. Magnezyum eksikliğinin kanın pıhtılaşmasını arttırdığı belirlenmiştir.
Ayrıca sigara da aynı etkiyi yaptığı için sigara içenlerde ihtiyaç daha fazladır. Bu da kalp ve
damar hastalıklarına zemin hazırlamaktadır. Aşırı magnezyum eksikliğinde sinir sisteminde bozukluklar meydana gelir.
Hayati
tehlike oluşturur. Gebelikte magnezyum eksikliği rahim kasılmalarını arttırarak
erken doğum riskini arttırır. Yeni doğanda ise magnezyum eksikliği bebeğin ısı kaybetmesine ve ani bebek ölümü sendromuna yol açabilmektedir" dedi.
Habertürk