Türk
Diyabet ve
Obezite Vakfı Başkanı Dr. Hasan İlkova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyabet sorunun
Türkiye'nin en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını, 2010 yılında yapılan TURDEP-2 araştırmasına göre
ülke genelinde 20 yaş üzerindeki nüfusta diyabet oranının yüzde 13.6 olarak belirlendiğini bildirdi.
Bu rakamın çok yüksek olduğunu ifade eden İlkova, yaklaşık 10 yıl önce aynı yaş grubu üzerinde yapılan araştırmada diyabet oranının yüzde 7.5 olarak belirlendiğini, rakamın 10 yılda neredeyse iki kat arttığına dikkati çekti.
Dr. Hasan İlkova, artışın aynı oranda devam etmesi durumunda
2020 yılında rakamların daha da ürkütücü bir durum alabileceğini belirterek, şunları söyledi:
''Bu rakamların yükselmesinin açık bir sebebi yok. Diyabet çevre faktörlerine, beslenme ve
yaşam tarzlarına göre değişiklik gösterebiliyor. Hareketsiz yaşam ve beslenmedeki dengesizlik diyabetin temel nedeni. Rakamların bu düzeyde yükselmesi halinde Türkiye'de 2020 yılında 20 yaşın üzerindeki diyabetli
hasta yarısının aynı yaş grubundaki nüfusa oranı yüzde 20-25'e çıkabilir. Bunun için ilköğretimden başlayarak egzersiz ve beslenmeye yönelik eğitimler verilmeli, ayrıca, aileler de bu konuda bilinçlendirilmeli. Bu uygulamalar yapılırken,
gıda sanayi ve obezite ile mücadele eden kurumlarda bu işin içine dahil edilmeli.''
-FAST-FOOD, DİYABETİ TETİKLİYOR-
Sağlık Bakanlığı
Temel Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Türkiye Obezite İle Mücadele ve Kontrol Programı'nda Türk halkının beslenme durumu ile ilgili değerlendirme yapılan bölümde, halkın temel
besinin ekmek ve diğer tahıl ürünleri olduğu belirtildi.
Günlük enerjinin ortalama yüzde 44'ünün sadece ekmekten, yüzde 58'inin ise ekmek ve diğer tahıl ürünlerinden sağlandığı vurgulanan çalışmada, şunlar kaydedildi:
''Yıllar içerisinde besin
tüketim eğilimi incelendiğinde ekmek, süt-yoğurt, et ve ürünleri, taze
sebze ve
meyve tüketiminin azaldığı, kuru baklagil, yumurta ve
şeker tüketiminin ise arttığı söylenebilir. Genelde toplam yağ tüketim miktarında önemli farklılık olmamasına rağmen bitkisel sıvı yağ tüketim miktarının katı yağa oranla arttığı gözlenmektedir. Refik Saydam
Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü tarafından yapılan beyana dayalı
Ulusal Hane Halkı Araştırması'na göre ülkemizde
18 yaş üstü bireylerin ortalama günde 1.64 porsiyon meyve ve 1.57 porsiyon sebze tükettikleri, bu oranın bölgelere, kırsal ve kentsel yerleşim yerlerine göre farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir.
Son yıllarda ülkemizde, özellikle kentsel bölgelerde çocuk ve gençler arasında ayaküstü beslenmenin (fast-food) sıklıkla
tercih edilen bir beslenme şekli olduğu görülmektedir. Ayaküstü beslenme enerjisi yüksek, doymuş yağ asitleri ve tuz içeriği zengin, ancak posa içeriği, A ve C vitaminleri ve
kalsiyum yönünden yetersizdir. Bu tarz beslenme yetersiz ve dengesiz beslenmeye neden olmakta, obezite,
kalp-
damar hastalıkları, diyabet gibi kronik hastalıkların oluşma riskini artırmaktadır.''