Yrd. Doç. Dr. Turan Set,
aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddetle ilgili önemli tespitlerde bulundu.
Şiddetin kuşaktan kuşağa aktarılan bir durum olduğunu dile getiren Dr. Set, şiddetin önlenmesinde ailelerin de önemli rolü olduğunu vurguladı. Aile içi şiddet gören çocukların yüzde 30'unun yetişkinliğinde şiddet uyguladığına dikkat çeken Set, annesi veya kayınvalidesi şiddet gören kadınların şiddete maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguladı.
Set, "Çocukken
tanık olunan şiddet, erkeklerin şiddet
uygulama olasılığını kadınların da şiddete maruz kalma olasılığını yaklaşık iki kat artırmaktadır. Şiddete maruz kalan kadın ve erkeklerin çocuklarına da şiddet uygulayabilecekleri düşünüldüğünde önlem alınması gereken toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Aşırı
alkol kullanımı ve kişilik bozuklukları şiddetin nedenlerindendir." dedi.
Eğitim düzeyi ve gelir arttıkça şiddetin azaldığını ifade eden Turan Set, şehir merkezinde yaşayanların kırsalda yaşayanlara oranla daha fazla şiddet gördüğünü kaydetti. Evliliğe adım atacaklara önemli uyarılarda bulunan Set, özellikle kendileri tanışıp evlenmeye karar verenlerin aile desteği almalarını önerdi. Aile onayı almadan kurulan yuvalarda şiddetin arttığına dikkat çeken Set, şunları söyledi:
"Araştırmalara göre; kendileri tanışıp anlaşarak ailelerin onayıyla evlenenlerin yüzde 28'i, görücü usulüyle evlenenlerin yüzde 37'si en az bir kez fiziksel şiddete maruz kalırken, bu oran kendileri tanışıp anlaşarak ancak ailelerin onayını almadan evlenenlerde yüzde 49'a çıkmaktadır. Aile desteğinden mahrum kalmak, kadının şiddet görmesini artıran bir faktördür.
Evliliklerde ailelerin onayının alınması çiftlerin gelecekteki yaşantısını yönlendiren önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır."