Bu hastalık sırasında uykuda solunum tıkanması hatta kesilmesi yaşandığını belirten Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu ‘Ensesi kalınlar risk altında. Bu kişilerde solunum yolları daraldığı için
uyku apnesi görülme ihtimali yüksek’ diyor.
Uykusuzluktan ya da uyuyup yeterince dinlenememekten bahsedenlerin sayısı bir hayli fazla. Neden uyku sorunları yaşıyoruz? İyi uyku nasıl olmalı? İdeal uyku kaç saat? International Hospital Uyku Bozuklukları Laboratuvarı’nın başında bulunan Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu iyi uykuyu kişinin kendini dinlenmiş hissettiği uyku olarak tanımlıyor. Uykunun süresinin kişiye özel olduğunu söyleyen Tutluoğlu ‘Dinlenmiş olarak kalkmak için uykunun en az dörtte birinin derin uykuda geçmesi gerekir. Bazı kişilerin 10-12 saat uyudukları halde dinlenememesinin sebebi budur. Çünkü kişi derin uykuya geçememiş, yüzeysel uyku safhasında kalmıştır’ diyor.
Günümüzde uykusuzluğa neden olan en önemli nedenlerden birinin stres olduğunu belirten Tutluoğlu şöyle devam ediyor: ‘Ekonomik
kriz olan bir ortamdayız. Birçok kişi işini kaybetmiş. Nasıl uyuyabilir ki? İş kaybı olanlar ya da iş kaybı korkusu yaşayanlarda uykusuzluk çok sık görülüyor. Ancak uykusuzluğun tek nedeni stres değil tabii.
Panik atak da son yıllarda aşina olduğumuz bir rahatsızlık. Bu da uyku sorunlarına neden oluyor. Bunun dışında ağır yemekler, çok fazla
kahve ya da çay tüketimi, vardiyalı çalışmak gibi şeyleri de uykusuzluğa neden olarak sayabiliriz. Örneğin kişi bir ay gündüz, bir ay gece vardiyalı çalışıyorsa vücudunun fizyolojisi bozuluyor. Uyku için aslında karanlığı ihtiyaç var. Kişinin gündüz uyuması fizyolojisine ters düşüyor. Bu şekilde periyodik uyku bozuklukları ortaya çıkabiliyor.’
FELCE NEDEN OLABİLİR
En sık görülen uyku hastalıkları arasında başı uyku apnesi çekiyor. Toplumda uyku apnesinin görülme sıklığının yüzde 5 olduğu bildiriliyor. ‘Bu durumda sadece
İstanbul’da 500 bin uyku apnesi hastası olduğu söyleyebiliriz’ diyen Tutluoğlu bu rahatsızlığın belirtilerini şöyle anlatıyor: ‘ Eğer uzun süre uyusanız bile uykudan yorgun kalkıyorsanız ve buna eşlik eden yüksek sesli horlama varsa (haftanın en az beş gecesi) uyku apnesi hastası olabilirsiniz. Bunun dışında horlama esnasında soluk durmaları,
yataktan nefes alamıyor gibi kalkma, uykuda nefessiz kalma hissi. Baş ve
boyun kısmında yastığı ıslatacak kadar
terleme. Geceleri sık idrara gitme.
Sabah kalktığında
baş ağrısı ve
ağız kuruluğu... Bütün bunlar uyku apnesinin belirtileri arasında sayılabilir.’
Ensesi kalın kişilerin uyku apnesi hastası olma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çeken Tutluoğlu ‘Boynu kısa ve kalın olan bu kişilerde solunum yollarının koordineli olarak çalışan 25 kasın yeterince çalışmadığını ya da uyku esnasında solunum yollarının daraldığını görüyoruz. Tam tıkanma olursa solunum duruyor ama yarı açıklık halinde horlama ya da uykuda solunum yavaşlaması ortaya çıkıyor. Bu rahatsızlığın tam olarak tespit edilmesi için polisomnografi denilen uyku testine ihtiyaç duyulabiliyor’ diyor.
Uyku apnesinin
tedavi edilmediği takdirde
hipertansiyon,
felç, koroner arter rahatsızlıklarına hatta ölümlere yol açabildiğini anlatan Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, bu rahatsızlığın iktidarsız problemine bile neden olabileceğine dikkat çekiyor.
UYURKEN DÖVEN VAR
Prof. Dr Tutluoğlu
halk arasında uyurgezerlik olarak bildiğimiz durum da bir uyku hastalığı olduğunu hatırlatıyor. Uyurgezerliğin çocuklarda sıkça görüldüğüne dikkat çeken Tutluoğlu ‘Uyurgezer kişi buzdolabının kapağını açıp bir şeyler yiyebiliyor. Buna bağlı kilo alanlar var. Bazı kişiler arabaya binip eğlence gider dönebiliyor. Beyni uykuda ama
motor hareketleri normal. Buzdolabını
tuvalet olarak kullanan bir hastam vardı. Bunun daha uç noktaları da var. Örneğin uyku terörü. Bir hastam her sabah elleri parçalanmış olarak kalkıyordu, bunun nedeni ise uykusunda sürekli duvarı yumruklamasıydı. Eşini dövüp hatırlamayanlar bile var. Bunun dışında
narkolepsi dediğimiz gündüz uyuma rahatsızlığından bahsedebiliriz. Kişi gün boyu uykulu olur, kafası düşer ve uyuklar. Bu kişilerde aşırı uyku hali görülür. Uyku apnesini
taklit eder ama ilaçlarla tedavisi mümkündür.’
Yatağınızın başı 15 derece eğimli olmalı
Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu rahat bir uyku için şunları öneriyor: ‘Akşam yemeklerini
erken yiyin. Ağır yiyecekler tüketmeyin. Kahve, çay, kola gibi kafeinli içeceklerden uzak durun. Sigara ve
alkol uykuyu bozan faktörlerden... Yatak odasında TV bulunmamalı. Gece stres, korku yaratacak programlar izlemeyin. Odanın ışığı iyi ayarlanmalı, loş bir ortamda rahat uyuyabilirsiniz. Vücudunuzun şeklini alan bir yatak, boynunuzu ağrıtmayacak bir
yastık tercih etmelisiniz. İmkan varsa yatağın baş kısmı 15 derece eğimli olmalı. Böylece daha az sorunum sorunu yaşarsınız. Sırt üstü yatmak yerine yan yatmayı deneyin. Eğer ilginiz varsa meditasyon, gevşeme egzersizleriyle uyku öncesi rahatlamaya çalışın. Akşam saatlerinde ağır egzersizler yapmayın.’
STAR