Sürekli ekmeğin fiyatını tartışıyoruz; ancak
üretiminden satışına kadar geçen süreçteki
hijyenik boyutu hep göz ardı ediyoruz.
Her sorunun kaynağı olan eğitimsizlik, soframıza giren ekmeği de vuruyor. Teknik ve hijyenik şartları yetersiz ve çalışan
işçileri eğitimsiz olan fırınlar, halkın sağlığıyla oynuyor. Üretildikten sonra sağlıksız bir biçimde satışa sunulan ekmek, soframıza gelene kadar mikrop yuvası oluyor.
İstanbul Ekmek Sanayicileri İşadamları Derneği'nin (İSESİAD) yaptığı araştırma da bu durumu gözler önüne seriyor. Derneğin 233 fırında yaptığı incelemeye göre fırınların 126'sının ruhsatsız olduğu tespit edilirken bir o kadarı da uyması gereken
temizlik kurallarını hiçe sayıyor.
Gıda kodeksi yönetmeliğine aykırı biçimde üretim yapan ekmek fabrikalarına ve pastanelere her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Türkiye'de her gün 120 milyon olmak üzere yılda yaklaşık 44 milyar ekmek üretiliyor. Ancak 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun'da üretim yerlerinin
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı'nın denetimine verilmesi, fırınların denetlenmesinde aksaklıklara yol açıyor. Yeteri kadar denetlenemeyen fırınlarda da ihmaller daha fazla artıyor. Ruhsatsız fırınlar kaçak işçi çalıştırırken,
gıda kodeksine aykırı üretilen ekmekler ambalajsız şekilde satılıyor. Poşete girmeyen ekmek de toz gibi dış etkenlere açık hale geliyor.
Fırıncılar en çok ruhsatsız fırınlarla denetimsizlikten yakınıyor.
Kaçak işçi çalıştıran fırınlarla haksız rekabetin oluştuğuna değinen fırıncılar, ekmeğin değerinin altında satıldığı görüşünde.
Eğitim seminerleri yapılıyor
Ekmeğin hijyenik boyutundan çok fiyatının tartışıldığına değinen
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdür Yardımcısı Mehmet Kerim Ayan, "Fırınlardaki sorunun başını eğitimsizlik çekiyor. Kalifiye
personel eksikliği var, işçiler
temizlik konusunda çok bilgisiz. Hijyenin ne demek olduğunu bilmeyenler bile var." diyor. Gıda üreticilerini bilinçlendirmek amacıyla üç yıl önce 'Hijyen Eğitimi Programı' başlatılmış. Şu ana kadar İstanbul'un 18 ilçesinde toplam 8 bin kişinin eğitimden geçirildiğine değinen Mehmet Ayan, "Üretim sırasında elini yıkamayan bile vardı. Amacımız önce eğitim, sonra denetim." diyor.
Sağlıklı bir ekmek için gerekenler
Fırınlarda rutubet oranına dikkat edilmeli. Rutubet oranının yüzde 14'ten yüksek olması haşeratın üremesine zemin hazırlıyor.
Personel
eldiven,
maske, galoş ve bone giymeli.
Tezgâhtar, para tutmadığı eline eldiven giyerek ekmeği vermeli.
El değmeden üretilen ekmek etiketlenip ambalajlanmalı.
Gramajı eksik ekmekler satılmamalı.
Üretim yerine
kamera konularak vatandaşın içeriyi izlemesi sağlanmalı. İsteyenlerin üretim yerini gezebilmesine izin verilmeli.
Ekmek dağıtım araçlarında da hijyene dikkat edilmeli.
Kasalar dezenfekte edilmeli.
Market,
bakkal ve büfeler kasalarını veya dolaplarını halkın gelip geçtiği kaldırımlara koymamalı.
Vatandaş, taze mi diye bütün ekmekleri eliyle sıkmamalı.