SGK, eczacılarla tek tek
sözleşme imzalayacağını açıkladı. Ancak eczacılar tedirgin. Örgütlü güçleri parçalandığını için sahipsiz kalmaktan korkuyorlar: "5 yıldır bizi ilaç firmalarına karşı koruyan TEB aradan çıkarsa yok oluruz."
Son ana kadar SGK ile sözleşme imzalamaya sıcak bakmayan eczacılar, "Zorda kalırsak vatandaşımız için imzalayabiliriz. Çünkü işlerimizin yüzde 90'ını SGK ile yapıyoruz." diyor.
Eczacılar, SGK'nın yayınladığı 'Serbest Eczanelerden
İlaç Teminine İlişkin Sözleşme'nin ise suistimale açık olduğunu savunuyor: "Sözleşmedeki fesih maddelerindeki yaptırımların azaltılması veya kaldırılması dürüst eczacıyı zor durumda bırakacak."
İstanbul'da eczacılık yapan B.T., yeni düzenlemeye göre ilaç kupürü yerine kutunun herhangi bir yerini SGK'ya teslim eden
eczanelere verilen 6 aylık sözleşme fesih süresinin 4 aya indirilmesini eleştiriyor: "Bu madde kötü niyetlilere cesaret verecek. Zaten her 100 reçetenin 95'i incelenmiyor. Bunun arasına karışan bu
faturalar SGK'nın masraflarını iyice artıracak." Eczanede bulunan
karne ve
sağlık raporu fotokopisi ile aslı sayısını 10'dan 30'a çıkaran hükmün de kötü niyetlilere avantaj sağlayacağını söyleyen B.T., "Eczanede bunun bir tanesinin bile bulunmaması lazım. Maalesef son sözleşme hükümlerinden 'siz yolsuzluğunuzu yapın biz sizi idare edeceğiz' anlamı çıkıyor." diye konuşuyor. Eczacı S.S.G. de yeni sözleşmenin devleti daha fazla zarara uğratacağını ifade ediyor: "Önceden reçetede yazılı eşdeğer ilaç yerine pahalı olan ilacı veren eczacıya 10 katı tutarında ceza verilip, 3 ay süreyle sözleşmesi iptal ediliyordu. Artık bu uygulamadan da vazgeçildi. Pahalı ilaç verildiğinde kimse bir şey demeyecek. Devlete daha fazla masraf çıkacak."
Diyaliz ilaçlarını sadece 5-10 eczane satar
Eczacı F.G., yeni düzenlemede
diyaliz solüsyonları, kan ürünleri gibi pahalı ilaçların dağıtımında TEB ve
bölge eczacı odalarının onayının kaldırılmasının olumsuz sonuçlar doğuracağını şöyle anlatıyor: "Özellikle yüksek fiyatlı kan ürünleri ile diyaliz ilaçlarını 5-10 eczane arasında paylaşacak. Diğer eczaneler ise bir şey kazanamayacak. Ayrıca devlete usulsüz yoldan daha fazla fatura kesilecek.
Odalar bunu sıraya sokarak, bir düzene koymuştu."
Trabzon'da eczacılık yapan Murat Kalyoncu ise sözleşme konusunda Türkiye'deki tüm eczacıların TEB'le birlikte hareket edeceğini ileri sürüyor. Son güne kadar SGK ile
anlaşma yapmayacağını dile getiren Kalyoncu, "Eğer TEB derse 'Başka çare yok. İmzalayın.' O zaman imzalayacağız." diyor. Bartın'da görev yapan bir başka eczacı, "Burada 65 eczacıyız. Herkes birbirini tanıyor. Kimse sözleşme imzalamaz. İmzalayan da zor durumda kalır." ifadelerini kullanıyor. İstanbul'da çalışan eczacı F.K., TEB'in aradan çıkarılmasına şiddetle karşı çıkıyor: "TEB aradan çıkarsa eczacılar savunmasız kalır. Dayatmalara karşı koyamayız." Şanlıurfa'da eczanesi olan A.A. ise taraflar arasında sözleşmenin mutlaka imzalanacağına inanıyor.
Eczacıların istekleri
TEB ve odalar aradan çıkarılmasın.
İskonto zararlarının ilaç firmaları tarafından ödenmesi sıkı bir şekilde takip edilmeli.
Reçete başı eczacılık hakkı ödensin.
Yüzde 20'lerde olan kâr payları artırılsın.
Ağır işleyen SGK
provizyon sistemi düzeltilmeli,
katılım payları eczanelerden toplanmamalı.
Yolsuzluk şikayetleri dikkate alınsın.
Artan ilaç masrafları konusunda hep eczacıya yükleniliyor. Doktor-mümessil ilişkisi de incelenmeli.
ZAMAN