Sosyal Sigorta Kurumu'na (SSK) bağlı hastaların serbest
eczanelere
açılımı ile başlayan süreç, eczacıları 'hastanelik' etti. 2005
Şubat ayından bu yana yaklaşık 2 yıldır uygulanmaya başlayan
sistem nedeniyle SSK,
Emekli Sandığı ve Bağ-Kur ödemelerini gecikmeli olarak alan eczacılar depolara olan borçları nedeniyle zor günler yaşıyor. Tüm
Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı olan 33 yıllık eczacı
Nurten Saydan, 18 günde almaları gereken ilaç paralarını 90 gün sonra aldıklarını belirterek, "Sadece Ankara'da son bir yılda 3 eczası zor duruma düştüğü için
intihar etti. Maddi ve manevi olarak yıpranıyoruz" dedi. Böyle giderse altı ay içinde 8 bin eczanenin kapısına
kilit vuracağını kaydeden Saydan, "Devletten para değil alacağımızı vaktinde ödemesini talep ediyoruz" dedi. Bu arada
Türkiye genelinde yaklaşık 23 bin eczanenin devletten alacağının 700 milyon YTL'yi aştığı belirtildi.
'DEĞİŞİKLİK BİZİ ZORLADI'
SSK'lı hastaların serbest eczanelerden ilaçlarını alabilmeleri için sektörde 2004'ten itibaren bir dizi değişiklik yapılmaya başlandığını kaydeden Saydan, "Zira daha önce düşük maliyetle karşılanan 35 milyon SSK'lı hastanın ilaç bedelinin serbest eczanelere açılımından sonra kamunun ilaç harcamalarında artışın engellenmesi amaçlanıyordu. Bugüne gelindiğinde 35 milyon SSK'lının sisteme dahil olmasına rağmen kamunun toplam ilaç harcamalarında kayda değer bir artışın meydana gelmediğini gözlemlemekteyiz" dedi.
Tüketilen ilaç adedinin iki kattan fazla artmasına rağmen YTL bazında ciddi bir artış olmadığını ifade eden Saydan 2005'e göre ise yüzde 20 azaldığını kaydetti ve ekledi: 2 yıldır eczanelerin ciroları değil, iş ve
finans yükü arttı. Eczacıların iki yıldır
fiyat düşüşlerinden olan zararlarının karşılanmadığını, pahalıya aldıkları ilacı devlete ucuza
fatura ettirdiklerini, ödeme gecikmeleri yüzünden depolara olan borçlarını ödeyemediklerini ve yüksek gecikme
faizleri ödemek zorunda kaldıklarını anlatan Saydan, kendilerine gelen eczacı dosyalarından, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur ödemeleri geciken birçok eczacının girdiği bunalım nedeniyle intihar ettiğini, ruh sağlığı bozularak
akıl hastanesine kaldırıldığını, gencecik yaşta
kalp krizi geçirip hayatını kaybettiğini dile getirdi.
Saydan'ın en ilginç değerlendirmesi ise bazı
sendika üyelerinin genel merkezi arayarak, "Psikolojik
yardıma ihtiyacım var. Böyle bir
hizmet veriyor musunuz" diye sorması oldu. Devletten para alamayan eczanelerin ecza depolarına borçlandıklarını aylık yüzde 3 gibi faiz yüküyle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Saydan, "Bir eczanenin 10 bin YTL alacağı varsa aslında bunun 9 bin YTL'si depoya borç. Örneğin sadece benim 150 bin YTL alacağım var. İçinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için evini satan, ipotek edenler var" diye konuştu.
Yeşil Kart'tan 350 milyon YTL alacağımız var
Türkiye Eczacılar Birliği Genel Sekreteri
Erdoğan Çolak, birlik olarak olaylara daha sağduyulu bakmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Ancak biz de bazı eczacılarımızın
kredi kullandıkları için zor duruma düştüklerini, nakit dengelerinin bozulduğunu duyuyoruz" dedi. Çolak, özellikle Yeşil Kart'ta ciddi sıkıntı yaşadıklarını belirterek, haziran ayından beri burada biriken alacağın 350 milyon YTL'yi bulduğuna işaret etti. Çolak, normalde iki aya yakın bir gecikme yaşadıklarını dile getirerek eczacıların toplam alacağının 700 milyon YTL düzeyinde olduğunu savundu. Çolak, bir çok eczanın gidergelir dengesi açısından zorluklar yaşadığını belirterek, "Yine de olumlu bakış açısını elden bırakmamak lazım. İyileştirme yönünde çalışmalar olduğunu biliyoruz.
Ekim ayı alacakları bugünlerde ödenmeye başlanıyor" diye konuştu
SSK'dan ayrılan bin eczacı kepenk kapatabilir
Sosyal güvenlik reformunun ertelenmesi, eczane sahibi eski SSK çalışanlarının durumunu da belirsiz bıraktı. 1980'lerden bu yana yürürlükte olan
genelgeye göre SSK'dan ayrılan ya da
emekli olanların açtıkları eczaneler ile
sözleşme yapmaması gereken kurum, bu genelgeye aykırı olarak yaptığı imzaladığı sözleşmelerin sahiplerini zora sokuyor. Konuya yakın çevreler, "Son yıllarda sayıları hızla artan eczanelerin sayısını azaltmak için 1980'lerden beri yürürlükte olan, ancak uygulanmayan bu genelge yeniden gündeme getirildi. SSK, eski çalışanı olan bin kadar eczacı ile birkaç ay önce 1 senelik sözleşme imzalamış olmasına rağmen şimdi bu sözleşmeleri iptal etmek istiyor.
Reform gerçekleşseydi, o zaman bizim muhatabımız tek bir
çatı olacaktı. Daha önce genelgeden haberi olmadan sözleşme imzalamış ve buna güvenip eczane açmış eczacılar
mağdur durumda kaldı. Kepenk kapatmaktan başka çareleri kalmayabilir" diye konuşuyor.