Çocuklar sevilirken genelde öpülür, sıkılır ya da ısırılır. Halbuki ısırarak sevmek, çocuğun dişlerini çıkardığı bir dönemde çocuğun da çevresindekileri ısırmasına dönüşebilir.
Bu yaklaşım çocuğun dünyasında ise zamanla kendini ifade etmek için kullandığı bir davranışa dönüşmektedir. Örnek olarak; oral dönem dediğimiz özellikle diş çıkarmaya başladığı zamandan itibaren çocuk nesneleri ağzıyla ısırarak tanımaya başlar. İlk etapta size sevimli ve
komik gelen bu davranışlar, uygun bir yaklaşım sergilenmezse, ilerleyen dönemlerde çocuğun her fırsatta annesini, bakıcısını, eve gelen misafirleri, kreşe gidiyorsa kreşteki arkadaşlarını ısırması ile sevimsizleşir. Özellikle kreşe giden çocuklarda velilerin şikayete gelmesi, ısıran çocuğun gruptan uzaklaştırılması gibi sonuçlarla karşılaşılmaktadır.
Nasıl davranmalıyız?
Çocuk, gücünü ortaya koyan şeyleri yapıp denemek ister ve çocukta dişlerin çıkmaya başlamasıyla ısırma genellikle görülen bir durumdur. Önemli olan çocuğun bu tepkileri karşısında yetişkinlerin tutumudur. Eğer çocuklar ısırarak, çevrelerinden almayı bekledikleri cevabı alıyorlarsa (ilgi gibi), çocuğun yanlış davranışları ebeveynleri ya da çevrelerindeki yetişkinler tarafından pekiştirilmiş olur. Burada yapılması gereken, çocuklar doğru ve istenen davranışları uyguladıklarında, bunun farkında olmak ve pozitif pekiştireçler kullanarak (sevgi sözleri, sarılıp öpme, alkışlama gibi) çocukların ilgi ihtiyaçlarını meşru yollardan doyurmaktır. Böylece çocuk ilgi görmek için ısırmaya ihtiyaç duymayacaktır. Örnek olarak çocuğu arkadaşlarıyla ısırmadan ve
kavga etmeden geçirdiği oyunları için memnuniyetimizi belirten ifadelerle sarılıp okşamak işimizi kolaylaştırır. Çocuğunuzla yaşayacağınız her türlü problemin çözümü için püf noktası; çocuğun ilgi ve ihtiyacını karşılamak, davranışlarımızda kararlı ve tutarlı olmaktır.
Kimi yetişkinler sevginin dozunu kaçırarak bebeklerin yanaklarını, kolunu ve bacağını ısırarak sevmektedirler. Bu durum çocuğun hem ısırma isteğini tetiklemektedir hem de bebeklerin mikrop kapma riskini artırmaktadır. Yetişkinler çocuklara sevgilerini gösterirken peygamberî bir edeple onları örselemeden sevgilerini göstermelidir.
Çocukların ısırmaları bize komik gelebiliyor. Kimi zaman biz de onları ısırıyor ve gülüyoruz. Çocuğunuz ısırdığı zaman gülmeyin ve karşılık vermeyin. Çünkü belli bir davranış ödüllendirildiğinde, bireyin o davranışı gelecekte tekrarlama ihtimali artacaktır. Çocuğun ısırdığı durumlarda kalıp bir cümleyi tekrar ederek bu davranışını benimsemediğinizi
jest ve mimiklerinizle de destekleyerek "Isırma!", "Isırmak yok", "Isırmanı istemiyorum" gibi cümlelerle kararlı bir şekilde söyleyin. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; çocuğa doğru davranışın ne olduğunu anlatmak ve bir şey istediğinde arkadaşına vurmak, ısırmak yerine size veya bakıcısına gelip söylemesini tembih etmektir. Bunu uygulamalı olarak çocuğunuzla oyun şeklinde yapabilirsiniz. Eğer çocuğunuz bunu anlayacak seviyede değilse (örnek olarak 11 aylık bebek ise) ısırdığı durumlarda eline
oyuncak vererek dikkatini başka bir yöne çekebilirsiniz.
* Burç Okulları,
Adana Özgören Psikolojik Danışmanı