Ancak korna ve çocuk seslerinin birbirine karıştığı parklarda çocuklar,
temiz hava değil de
egzoz dumanı soluyor. Bu sonuca
Bahçeşehir Üniversitesi
Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Demir'in beş ayrı oyun parkında belirli aralıklarla yaptığı araştırmayla ulaşıldı. Demir'e göre,
trafik kenarında veya ana caddede yer alan parklarda oynayan çocuklar,
araba egzozlarının çevreye yaydığı
zehirli gazlardan dolayı
astım,
bronşit gibi çeşitli hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya. Dünya
Sağlık Örgütü'nün
hava kirliliğinden dolayı oluşan hastalıklarla ilgili yaptığı değerlendirmeye göre, her yıl meydana gelen 2 milyon
erken doğum ölümler, katı yakıtların yanmasından dolayı ortaya çıkan hava kirliliği yüzünden. İstanbul'da 5 ayrı oyun parkında havanın temizliğine dair yapılan ölçümler de çocuk parklarının Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği temiz hava kriterlerinin altında kaldığını gözler önüne serdi. Zira, havanın
kirlilik sınırına ulaştığını bildiren rakam en fazla 50 olması gerekirken bazı parklarda bu değer 181'e kadar çıktı.
EBEVEYNLER, ENDİŞELİ AMA ÇARESİZ
Araştırmanın yöneticisi Göksel Demir, yaptıkları çalışmayla çocuk oyun parklarının anayol ve caddelere hatta
sokak kenarlarına konumlandırılmasının doğru olmadığı sonucunu gördüklerini belirtti. Her gün yüzlerce çocuğun gittiği parklarda temiz havanın önemine değinen Demir, "
Çocuk oyun parkları, mümkün olduğunca
deniz kenarında ağaçlarla çevrili olmalı ve özellikle trafiğin olabildiğince uzağında bir alana inşa edilmeli. Çünkü çocuklarımızın sağlığı açısından bu durum faydalı olacaktır." diyor. Çocuklarını evde canı sıkılmaması için parka getirdiğini söyleyen anneler ise sonuçların kendilerini endişelendirdiğini söylüyor. Bu annelerden biri olan Yeşim B., üzülerek çocuğunu trafikle içli dışlı bir parka götürmekten başka çaresi olmadığını dile getiriyor.