Yine aynı kurumun yaptığı araştırmaya göre, stres ile tanışma yaşı 8 yaşına inmiş. Halbuki daha
ergenlik çağında bile olmayan bu çocuklar için hayat, rengarenk ve eğlence dolu bir
lunapark gibi olması gerekirken, ne oldu da daha hayat yolculuğunun başladığı ilk yıllarda çocuklar ağır
psikolojik problemler yaşıyorlar? Sırtına, taşıyamayacağından fazla yük yüklenmiş, hayatı bir mücadele ve ayakta kalabilme savaşı olarak tanımış çocuklar, korku, endişe ve şüphe içinde kalarak etraf ile
iletişim kuruyorlar. Her an kendisinin bir
darbe alacağını, her an aldatılacağını ve her an mahvolacağının endişesi ile çevrelerine şüphe ile bakıyorlar. Ve, bu gergin bekleyiş bir gün
akıl zembereğinin boşalmasına kadar devam ediyor.Kendi ayakları üzerinde durma mücadelesi veren çocuğun hali, bir
deniz yolculuğuna çıkmış şu yolcunun haline benziyor: Bir adam, uzun bir yola çıkmak üzere gemiye biner. Çıktığı bu yolculukta, kimseye muhtaçlık duymadan ve kendi ayakları üzerinde yolculuğunu sürdüreceğine inanır. Kimseye güven duymamaktadır ve sırtındaki yükü de bu yüzden yere koymamaktadır. Kendisinin bu garip tutumuna şahit olan diğer yolcular, “Kendine yazık ediyorsun, yolculuğumuz çok uzun, sırtındaki yükü indir ve dinlenmek üzere otur.” dediklerinde, onun cevabı “
Hayır ben eşyamın kayıp olmasını istemiyorum. Kendi ayaklarım üzerinde durabilecek ve kendimi idare edebilecek gücüm de var.” diye
cevap verse, ne kadar akıllıca bir cevap olmuş olur?
ZAMAN