Yaşanan bu sıkıntılı durumdan dolayı bir süre sonra anne ile çocuk arasındaki ilişkide problemler yaşanmaya başlar. Çocuğun yemek yeme saatleri hem anne için hem de çocuk için işkenceye dönüşür. Toplumda bilinenin aksine şişman çocuk, sağlıklı çocuk demek değildir. Çocuğunuzun eninde sonunda mutlaka acıkacağını unutmamalı ve ona bu konuda
destek olmaya çalışmalısınız.
Kaşık tutma olgunluğuna eriştiği andan itibaren kendi kendine yemeğini yiyebilmesine imkân vermelisiniz. Aksi takdirde çocuk, sorumluluk duygusu ve özgüven kavramından yoksun olur. Bu noktada anneler
küçük yöntemlerle bu sorunu aşabilir. Bunun için çocuğun tabağına yiyebileceği kadar yemek koymaya özen gösterip abartıdan kaçının. Aile olarak yemek saatinde bir düzen oluşturun ve çocuğa örnek olun. Çocuğa sevmediği bir
besini alternatifler sunarak farklı şekillerde sunmaya çalışın. Çocuğunuza yemek yeme konusunda ısrarlı davranarak inatlaşma yoluna gitmeyin.
Şu yöntemleri deneyin
Yemek yeme konusunda çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın, özgüvenine ve kişiliğine zarar verir.
Yemeğini yemediği takdirde 'başkasına veririm', 'sen yemezsen ablan yer' gibi sözcükler kullanmayın.
Çocuğun yemek yemesini sağlamak için televizyonun karşısında uzun süre oturtmayın.
Yemek yemeyi reddeden çocuğa bir dahaki öğüne kadar hiçbir besin vermeyerek acıkmasını bekleyin.
Sofrayı keyifli hale getirin, oyun katın. Sebzeleri çocuğun ilgisini çekecek şekilde yapabilirsiniz.
Yemeğini bitirdiği için
ödül almayın, aksi takdirde bunu size karşı kullanacaktır.