Çocuğunuzun yaşadığı sıkıntıları "Nasıl olsa büyüyünce geçer!" diyerek
ihmal etmeyin. Ailenin dağılması, akran ilişkileri, eve bir kardeşin gelmesi,
vefat gibi durumlar, sorunlar yaşanmasına sebep olabilir.
Günümüzde yaşanılan, en sık rastlanılan ruhsal rahatsızlıklardan bir tanesi depresyondur. Toplumumuzda depresyon sadece yetişkinlere özgü bir hastalık olarak bilinir. Halbuki çocuklarda da depresyon oldukça yaygındır. İç dünyalarında yaşadıkları birtakım problemler neticesinde çocuklar da çok
küçük yaşlardan itibaren depresyona girebilir. Bu nedenle "O daha çocuk, depresyon neyine!" şeklinde düşünmemek ve şikâyetlerini önemsemek gerekir. Özellikle de küçük yaş gruplarında çocuk, duygu durumunu sözel olarak ifade etmekte güçlük çekeceğinden
ailelerin bu konuda dikkatli olması gerekmektedir. Çünkü depresyon sürecinde her zamanki davranışlarından birtakım farklılıklar gösterir. Ailenin bu dönemde çocuğun farklı davranışlarına karşı duyarlı olması gerekir.
Şayet uzun bir süredir çocuğun ruhsal durumunda birtakım sıkıntılar varsa mutlaka konuyla ilgili bir uzmandan
yardım alınması gerekir. Aksi takdirde nasıl olsa büyüyünce istenmeyen davranışlar azalır veya geçer mantığıyla düşünmek yanlış olur.
Belirtileri nelerdir?
Her şeyden önce çocuklar bu dönemde mutsuz, huzursuz ve üzgün görünerek depresif bir ruh hali sergileyebilirler. Çevresiyle olan
iletişimlerinde hırçın, alıngan, kaygılı ve öfkeli davranışlar göstermeleri muhtemeldir. Bu dönemde baş,
karın ağrısı gibi psikosomatik yakınmalara rastlamak da mümkündür.
Çocukta bu psikosomatik yakınmaların yanı sıra yine uyku ve yemek düzeninde bozulmalar görülebilir.
Depresyon geçiren çocuklar aile, okul ve sosyal çevresiyle de birtakım sıkıntılar yaşarlar. Aileye karşı sürekli içinin sıkıldığını söyleyerek öfkelenme, korkuya kapılma, içe çekilme veya
ağlama krizi yaşayabilir. Yine aynı şekilde çocuğun eğitim yaşamında başarısızlıklar görülülebilir. Bununla birlikte arkadaşlarıyla olan sosyal ilişkilerinde de, oyun oynamaya karşı isteksizlik olabilir.
Birinci dereceden yakınlarda depresyon tanısı varsa çocuğun da buna yakalanma riski daha fazladır. Ancak bazen de genetik faktörlerin dışında çocuğun hayatında çeşitli stres faktörlerinin rol alması depresyona girmesine yol açabilir. Bunlar arasında aileden yakın birinin kaybı, anne ve babanın boşanması, akran ilişkilerinin bozulması, eve yeni bir kardeşin gelmesi, mahalle değişimi, ailenin yanlış tutumları vs. gibi birçok problem çocuğun depresyona girmesine yol açabilir.
Aile çocuğa nasıl davranmalı?
Depresyon geçiren çocuğa farklı davranış sorunları da eşlik edeceğinden öncelikle bu konuda hazırlıklı olunmalı ve çocuğa anlayışla yaklaşılmalıdır.
Davranışlarından dolayı çocuğa ceza vermek yerine, yaşanılan bu zor süreçte
destek olunmaya çalışılmalıdır.
Aile içi iletişim ve ilişkilerde daha hassas davranılmalı, çocukların yanında tartışmamaya özen gösterilmelidir.
Bu dönemde çocuğa daha fazla
vakit ayırarak ilgilenmek, değerli olduğunu hissettirmek, beraber
oyun oynamak gibi birtakım paylaşımlarda bulunulmalıdır.
Birçok hastalıkta olduğu gibi
erken teşhis hastalığın
tedavi sürecini hızlandıracağından mutlaka konuyla ilgili profesyonel bir uzmandan yardım alın.