Bulgur batıda da gözde

Geleneksel mutfağın vazgeçilmez yiyecekleri arasında yer alan bulgur, son dönemlerde kentlerde 'gariban, fakir yemeği' olarak görülmeye başlandı.

Bulgur batıda da gözde

Avrupalı ve ABD'liler ise özellikle bazı hastalıkların oluşmasını engellemesi sebebiyle son yıllarda sofralarında bulgura daha fazla yer veriyor. Bulgur, Türkiye'de ağırlıklı olarak kırsal kesimde tüketiliyor. Şehir merkezlerinde restoranlarda ve yemek sanayiinde bulgur yerine pirinç tercih ediliyor. Bir dönem kişi başına 4 kilogram tüketilen pirinç, ithalatın önünün açılması ile 12 kilograma kadar çıktı ve 2001 krizi sonrasında 7 kilograma düştü. Kişi başına bulgur tüketimi ise 12 kilogram civarında. Bu rakam özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 20 kilogramı geçerken, batı illerinde 7 kilogram. Geçen yıllarda pirincin yarı fiyatına satılan bulgurun fiyatı mahsul azlığı sebebiyle yükseldi. Bu durumun tüketimin azalmasına yol açacağı belirtiliyor. Tahıl ambarı olarak bilinen Türkiye'de her yıl yaklaşık 1 milyon tona yakın bulgur tüketiliyor. Bunun önemli bir kısmını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri kullanıyor. Batı bölgelerinde ve şehir merkezlerinde ise özellikle restoranlarda ve yemek sanayiinde azalıyor. İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Bozdağ, “Bulgur artık kırsal kesimde ve bazı Anadolu şehirlerinde özel yemeklerde kullanılıyor. 5 yıldızlı otellerde geri plana düştü.” diyor. Bozdağ, özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara'da tüketimin iyice azaldığını, buna karşılık pirinçte yüzde 30'luk artış gözlendiğini ifade ediyor. “Bulgura ilişkin geçmişe dönük insanların kafasında ‘fakir yemeği' imajı var. İnsanlar artık ailesiyle sokağa çıktığında da bulgur yemek istemiyor.” diyen Bozdağ, kendi evinde ise bulguru tercih ettiğini vurguluyor. Bozdağ, pirinç tüketiminin artmasında ithalatın önünün açılmasının etkili olduğu görüşünde. Bulgur tüketiminin artması için restoranların kampanyalar düzenlemesini öneriyor. Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru'nun verdiği bilgiye göre, bulgurun iri pilavlık, pilavlık, köftelik ve çiğköftelik çeşitleri bulunuyor. B vitamini demir, fosfor, manganez, potasyum ve mineral bakımından oldukça zengin bir gıda olan bulgurun üretiminde buğday ve su haricinde hiçbir katkı maddesi kullanılmadığı için doğal bir besin maddesi. Ayrıca lif ve karbonhidratça da zengin, yağca fakir olduğu için sağlıklı bir besin kaynağı. İhsan Duru, Avrupa'da çalışan Türkler ve turistik gezilerde yapılan ikramlar vesilesiyle Avrupalıların bulgurla tanışma sürecinin hızlandığını, buna karşılık Türkiye'de yeni neslin köylü yemeği olarak algılaması sebebiyle kent hayatında bulgurdan kopuş gözlendiğini ifade ediyor. Reis Tarımsal Ürünler Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis de çok besleyici ve doyurucu olan bulgura karşı halkın önyargılı yaklaşmasından şikayetçi. Reis, bu yıl ürünün elde edildiği sert durum buğdayında yeterli hasadın yapılmaması yüzünden toptan fiyatların 55 yeni kuruştan 85 YKr'ye çıktığını belirtiyor. Bazı bulgur üreticileri ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ithalat yapmayı düşünüyor. Türkiye'de pirinç tüketimi 600 bin ton. Geçen yıllara kadar Türkiye, ihtiyacının 200 bin tonundan fazlasını ithal ediyordu. Ancak son yıllarda ortalama 20 ile 30 bin ton arasında ithalat azaldı. Bu yıl başta Trakya bölgesi olmak üzere 800 bin ton çeltik üretimi bekleniyor. Bu çeltiklerden ise 500 bin tona yakın pirinç elde edilmesi durumunda Türkiye'nin pirinç ithalatı 150 bin tonun altına düşecek. 1990 öncesinde kişi başına pirinç tüketimi 5 kilogramın altında iken Uzakdoğu'dan ve diğer ülkelerden gelen ucuz pirinçlerle kişi başı tüketim hızla artarak 12 kilograma kadar yükseldi. Ancak 2001'de tüm sektörleri derinden sarsan krizin ardından fiyatların artmasıyla birlikte pirinç tüketimi 7 kilograma kadar geriledi. Avrupa Birliği ülkelerinde ise kişi başına tüketim 5 kilogram. Dünya çeltik üretiminin yüzde 91'i ise Asya'da yapılıyor. En büyük üretici yüzde 32 ile Çin. İkinci sırada yüzde 22 ile Hindistan yer alıyor. ABD Tarım Bakanlığı'nın eylül raporuna göre ise 2006-2007 dünya pirinç üretimi, rekor düzeyde 417,7 milyon ton olarak bekleniyor. Kanseri önlediği tespit edilince Batı’da yeni fabrikalar kuruldu Sağlığa yararlı olduğunu fark eden, başta ABD ve Kanada olmak üzere Batılı ülkelerde bulgur fabrikaları kurulmaya başlandı. Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, 2000'de kanseri önleyici etkisinin tespit edilmesi üzerine Avrupa'da ve Amerika kıtasında bulgurun tüketiminin hızla arttığına dikkat çekiyor. Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mustafa Bayram tarafından yapılan araştırmaya göre, Amerika ve Kanada'da toplam bulgur fabrikası sayısı 20 civarında. ABD’de yıllık bulgur üretimi 250 bin ton. Avrupa ülkelerinde ise bu gıda göçmen olarak gelen Arap, Yunan, Ermeni ve Türk kökenli toplumlar aracılığıyla tanındı. Ancak AB ülkelerinde de yeni fabrikalar kuruldu. Avrupalılar yemeklerin dışında bulgurdan yapılmış özel çavdar ekmeklerini de tüketiyor. Bulguru kentlerde tanıtmak için proje Anadolu'da halen evlerde bulgur yapımı devam ediyor. Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, 1 milyon ton civarındaki üretimin büyük kısmının kırsal kesimde tüketildiğini söylüyor. Duru, şehirlerde de tüketimin artması için 'Bulgurun kentlileştirilmesi projesi' başlattıklarının belirterek, “Bu proje ile kentli hedef kitlenin bulgur algısını değiştirmesini ve yeniden sofralarda yer almasını amaçladık.” diyor. Proje kapsamında Anadolu'dan derlenen ve içinde yaklaşık 110 tarifin bulunduğu bir yemek kitabını tüketicilerin hizmetine sunduklarını ifade eden Duru, bir bulgur tattırım aracı yaptıklarını, bu araçla insanların yoğun olduğu bölgelerde ve büyük market önlerinde bulgur pilavı yaparak dağıttıklarını anlatıyor. Firma, 23 Kasım'da İstanbul CNR'deki Gıda Fuarı'nda bulgurun faydalarına ilişkin bir panel düzenleyecek.
<< Önceki Haber Bulgur batıda da gözde Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER