Tijen İnaltong tarafından kaleme alınan ''Mutfaktaki Yaban'' adlı kitap; acı bakla, akyıldız, bambul, dağlama, gıvışgan otu, ıspıt, maydanoz,
kekik, mürdümük, hindiba, yabani
marul gibi çok bilinen ya da hiç bilinmeyen 89 otu ayrıntılarıyla anlatıyor.
Kitapta verilen bilgilere göre, biberiye ve defne yıl boyu yeşil kalırken semizotu sadece yaz aylarında çıkar, ısırgan yazı değil kışı sever, su teresi, su kazayağı gibi otlar sulak yerlerde yetişmek ister, ebegümeci, labada, kuşyüreği, kuş ekmeği hemen her yerde yetişir, özel ilgi beklemez. Kekik,
adaçayı,
nane, tarhun, fesleğen, kişniş, maydanoz, dereotu, roka, tere
tohumunu
ekip gerektiği gibi suladığınızda, yıllarca yemeklerinize, salatalarınıza
renk ve sağlık katar.
OTLAR NASIL SAKLANMALI?
Kitapta dalından koparılan otların kısa zamanda kullanılması ya da daha sonra kullanmak üzere işlenmesi gerektiğinin altı çizilerek, bunun için var olan çeşitli yöntemler şu şekilde sıralanıyor:
Kurutmak: Aromatik otlar genellikle
küçük demetler halinde, serin, gölge ve havadar yerlerde baş aşağı asılarak kurutulur. Kekik, nane gibi çabuk kuruyabilen bitkiler pamuklu bezlerin üzerinde de kurutulabilir. otlar tamamen kuruduğunda ayıklayıp
temiz kavanozlara veya bez torbalara
koyun. bu halde altı ay kadar tazeliklerini korur. ancak saklarken de serin, gölge ve kuru yerleri
tercih edin.
Dondurmak: Özellikle her
mevsim bulunmayan otlar ufak buz küplerine pay edip dondurarak da saklanabilir. Ancak bu otlar çiğ olarak değil yemeklerde kullanmak üzere dondurulabilir. Örneğin frenk soğanı, kereviz sapı, tarhun, kişniş gibi otlar üzerleri suyla doldurularak buzluğa konabilir. Veya arapsaçı, madımak, ısırgan, yabani kuşkonmaz, köremen gibi pek çok ot mevsiminde bolca alınıp, ayıklanıp doğrandıktan sonra kendi suyunda pişirilip hacmi azaltılarak, soğuduktan sonra da
buzdolabı poşetlerine pay edilerek dondurulabilir.
Otlar çiğ olarak yenilebildiği gibi turşusu yapılabiliyor, haşlanıyor, tütsüleniyor, kızartılıyor, fırında pişiriliyor.
HANGİ BİTKİ NEYE İYİ GELİR?
Kitapta yer alan ayrıntılardan biri de bitkilerin hangi hastalıklara iyi geldiği.
''Boğa dikeni'' öksürük kesici,
idrar arttırıcı ve
iştah açıcı olarak kullanılıyor. Cinsel gücü arttırdığına inanılan bu bitkiden aynı zamanda kanı temizlemek,
kalp ve
damar hastalıklarını gidermek için de yararlanılıyor.
Tıbbi olarak binlerce yıldır kullanıldığı belirtilen ''boy otu'', günümüzde de
modern bitkisel
tedavilerde bağırsak çalıştırıcı,
bronşit ve
boğaz ağrıları ile
mide sorunlarını çözmekte birebir.
Günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan ''günlük'' bitkisi de Ege'de tıbbi olarak kullanılıyor. Balsamından bir parça tavada ısıtılıp buharına tutulan pamuğun öksüren birinin göğsüne konulduğunda kişiyi tedavi ettiği söyleniyor.
Kuş ekmeğinden yapılan çay ise kanamaları durdurmada
tansiyon düşürmede etkin olarak kullanıldığı gibi idrar yolları enfeksiyonlarında mide, böbrek ve rahimle ilgili rahatsızlıklarda etkili.
Bitkinin tohum ve yapraklarından yapılan çay doğumlarda rahim büzücü olarak, kuru yaprakları basur ve dizanteri tedavisinde, tohumlanma dönemindeki
toprak üstü kısımları da adet kanamalarını düzenlemede ve
burun kanamalarını durdurmada etkili.
Akdeniz Bölgesinde yaygın olarak kullanılan ''sumak'' da geçmişte İbni Sina tarafından çeşitli hastalıkları iyi etmede kullanılmış. İshale,
ağız yaralarına, basura, göz hastalıklarına,
şeker hastalığına iyi gelen sumakın meyveleri de zengin bir
A vitamini deposu.