Ankara Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Akan, AA muhabirine, yeni ilaç keşfine yönelik araştırmalar hakkında bilgi verdi.
Gelişmesi 10-12 yıl süren kayda değer bir ilacın piyasaya çıkması için yaklaşık 1 milyar dolar harcandığını anlatan Akan, bazı ilaçların yan etkileri nedeniyle piyasadan çekilmesi sonucu harcanan paraların çöpe atıldığını belirtti. Akan, şunları kaydetti:
"İlaçlar kullanılmadan önce insanlarda denenir. İlaçlar gönüllüler tarafından kullanılır, olumlu sonuçlar alınırsa piyasaya çıkarılır. Bu insanlara garip geliyor, 'kobaylık' olarak değerlendiriliyor. Biz 'kobay' lafını kesinlikle kullanmıyoruz, 'gönüllü' diyoruz. Çünkü bir insanın bir ilacı deneyebilmesi için bilgi sahibi olması lazım. İlacın neden ve nasıl kullanılacağını, istenirse vazgeçilebilineceğini yazılı onaylar alarak anlatıyoruz. Onkoloji ve hematolojinin ilk sırada olmasının nedeni kansere çare bulma çabalarının çok olması, sürekli yeni ve ileri teknoloji ürünü ilaçların çıkmasıdır. "
Kobayın laboratuvar hayvanlarına verilen ad olduğunu dile getiren Akan, "Günümüzde laboratuvar hayvanları üzerinde ilaç kullanmak bile etik kurallara bağlıdır. Bunun için etik kurullardan izin almanız gerekir. İnsanlar için ise çok daha katı kurallar var. Bu işler Türkiye'de de ciddi denetim altındadır" ifadesini kullandı.
-"Hastalara para verilmiyor"-
İlaç araştırmalarına katılan hastalara para verilmediğine dikkati çeken Akan, "Aslında buradaki amaç, bilime katkıda bulunmak. Ama tabii ki insanlar bu amaçla gelip 'ilaç kullanmak istiyorum' demez. İnsanları bize getiren, özellikle kanser hastalarında, ilaçlara kolay ulaşmak, para vermemek, laboratuvar tetkiklerini ücretsiz yaptırmak, sıra beklememek, istediği zaman arayıp doktoruna ulaşmaktır. Bu sebeple insanlar bu çalışmalara hevesle katılıyorlar" diye konuştu.
İlaç çalışmalarının tümünün çaresiz hastalar üzerinde yapılmadığını, yeni teşhis konulan hastalarda da yeni ilaçlar denendiğini anlatan Akan, bu konuda gönülülük esasının önemli olduğunu söyledi.