Muhalefetin
tam gün konusunda bize desteğini bekliyoruz. Çünkü tam gün halkın yararınadır, vatandaşları muayenehanelere yönlendiren köhnemiş sistemin sonlandırılmasıdır'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, milletvekillerinin yazılı soru önergelerini yanıtlayan
Akdağ, sağlık personeline sözlü ya da fiili şiddetin hiçbir türüne asla tolerans göstermediklerini, şiddetin
toplum hayatından tamamen çıkarılmasını hedeflediklerini anlattı. Tüm hastanelerde konuyla ilgili çalışma yaptıklarını, meydana gelebilecek olaylara karşı önlem aldıklarını ifade eden Akdağ, konuyla ilgili vatandaşları bilinçlendirmek için hazırlanan afişlerin acil
servis ve poliklinikler başta olmak üzere yoğun
hizmet alınan yerlere astıklarını belirtti.
Bakanlığın konuya duyarsız kalmasının söz konusu olmadığını ifade eden Akdağ, yönetmelik hazırladıklarını,
erken uyarı sistemiyle çalışana yönelik fiziksel şiddet meydana geldiğinde güvenlik güçlerinin anında müdahale etmesini sağladıklarını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin ''
Sağlık Bakanlığının uyguladığı politikanın şiddeti arttırdığı''na ilişkin eleştirisine Akdağ, ''
Bilimsel olmayan bir görüş. Bazı örgütler bunu pompalıyor.
Şiddetin artına ilişkin elimizde bir bulgu yok. Sağlık çalışanına kendini bilmez bir kişi saldırıda bulunmasını sağlık politikasına bağlamak insafsızlıktır. Bunun hiçbir delili yok. Siz sendikacılık yaptınız. Eski SSK hastanelerinde çekilen çile ile şimdi verilen hizmet arasındaki farkı görmüyor musunuz?'' dedi.
Akdağ, bu alada bir ilke
imza attıklarını belirterek, sağlık personelinin uğradığı şiddet ve ceza hukuku içinde karşılaştığı olaylara karşı
bakanlık olarak hukuki
destek verileceğini bildirdi.
-''Sezaryen kararı sorgulanmalı''-
Türkiye'de
AK Parti'den önce köylere
ambulans hizmeti verilmediğini belirten Akdağ, ''Bugün
ülke genelinde hem
karayolu hem havayoluyla tüm köylere ambulans hizmeti veriyoruz''' dedi.
Akdağ, Türkiye'de 100 bine yakın vatandaşın evde sağlık hizmeti aldığını, kendilerinden önce bu hizmetin de verilmediğini söyledi.
Sezeryan yerine normal
doğumun
teşvik edilmesiyle ilgili olarak 2008 yılından beri yürütülen programların etkisini göstermeye başladığına işaret eden Akdağ, ''2009 yılında ilk gebelikte
sezeryan yüzde 27 iken, alınan tedbirlerle bu yüzde 24'lere düşmüş durumdadır. Gereksiz sezeryanler hem anneye hem de çocuklara zarar veriyor. Vatandaşlarımız sezeryan kararını mutlaka sorgulasın. Estetik kaygılarla yapılan sezeryanler son derece yanlıştır. Normal doğum anne ve bebek açısından son derece faydalıdır. Sezeryana ancak ihtiyaç olduğunda başvurulmalı'' dedi.
İnternet bağımlılığı ile ilgili olarak hem
ailelerin yakınmalarını hem de bilim dünyasının araştırmalarını yakından takip ettiklerini anlatan Akdağ,
Bakırköy Ruh ve
Sinir Hastalıkları Hastanesinde konuyla ilgili
pilot çalışma başlattıklarını, 2012 yılında bunun sonuçlarını değerlendirip atılacak adımlar konusunda planlama yaptıklarını ifade etti.
-
Katkı payı-
Hastanelerde 5 lira, özel hastanelerde 12 lira katkı payı, reçete yazımında da 3 lira alındığını belirten Akdağ, aile hekimliğinde ise bu payın alınmadığını söyledi.
''Bizim dönemimizde milletimiz muayene çilesinden kurtulmuştur'' diyen Akdağ, Türkiye'de hekim sayısının yetersiz olduğunu kaydetti. Vatandaşların önemli olmayan hastalıklar için aile hekimliğinden hizmet almaya yönlendirmeleri gerektiğini belirten Akdağ, şöyle konuştu:
''Basit hastalıklar için hastaneye gidildiğinde, ağır hastalara ayrılacak süre azalıyor. Katkı payları son derece iyi niyetle, basamaklı sevk sistemini teşvik için konulmuştur. Türkiye'de bugün hastalanmışsanız köydeki
çoban da olsanız helikopter ambulans gelir, özel hastaneye de gitseniz kimse sizden para isteyemez.
Acil hastalar ve yoğun
bakım gerektiren hastalardan para isteyen bazı hastanelere 10 gün ceza verdik. Vatandaşımızı asla piyasanın ezici şartlarına terk etmedik, bundan sonra terk etmeyeceğiz. Katkı payı eczanelerden tahsil ediliyor. Eczaneler sadece ilaç veren kuruluşlar değil, sağlık hizmeti sunan yerlerdir. Eczanelerde katkı payı ödenmesi hastanelerdeki yığılma ve gereksiz kuyrukları önlüyor. Uygulamalarımız bundan sonra da devam edecek.''
Akdağ, AK Parti iktidarı öncesinde halkın sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranını yüzde 39 olduğunu, şimdi bunun yüzde 73 çıktığını söyledi.
-Tam gün uygulaması-
Akdağ, tam gün uygulamasıyla ilgili soruları yanıtlarken, Haziran sonundan
Kasım sonuna kadar bakanlığa bağlı hastanelerden klinik şef, şef yardımcısı, uzman doktor, doktor başasistan ve asistan olarak görev yapan hekimlerden 407'sinin
emekli olduğunu, 1859'unun da
istifa olmak üzere toplam 2266 kişinin ayrıldığını bildirdi.
Sağlık Bakanı Akdağ, ''Ancak 7196 hekim de
bakanlık kadrolarına atanmıştır. Tam gün kanunu nedeniyle önemli ayrılış yoktur, hizmetler devam ediyor. Muhalefetin tam gün konusunda bize desteğini bekliyoruz. Çünkü tam gün halkın yararınadır, vatandaşları muayenehanelere yönlendiren köhnemiş sistemin sonlandırılmasıdır. Tam günün anlamı: 'vatandaş olarak devletin hastanesine gittiğimde ayrıca para ödemek zorunda kalacağım muayenehaneye yönlendirilmeyeceğim'. Biz yıllarca çile çektik. Bu çile sonlandırılmıştır'' diye konuştu.
31 bine yakın hekimin devlet hastanelerinde hizmet ettiğini belirten Akdağ, ''Hizmetin karşılığında vatandaşımızdan 5 lira katkı alıyoruz, ama 5 bin lira
ameliyat parayı almıyoruz. Ortalıkta koparılan
gürültü beyhudedir. Biz vatandaşımızı bu çileyi çekecek köhne sisteme bir daha döndürmeyeceğiz. Vatandaşımı
mağdur etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Tıp fakültelerinde bir
öğretim üyesi ayrılıp piyasada para kazanmayı kendisine daha uygun görmüşse, o kendi tercihidir'' dedi.