Mart-
Eylül ayları arasında tekrarlayan ve başlıca
burun kaşıntısı, hapşırık, burun akıntısı şikayetleriyle seyreden alerjik bir
hastalık olduğunu anlatan uzmanlar, "
Bahar geldi,
saman nezlesi vakaları artıyor. Erişkinlerin yüzde 15'inde rastlanan bu durumun toplumda görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır." uyarısında bulunuyor.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Neval Bayazıt, allerjik rinit (allerjik nezle) hastalığının
mevsimsel olarak görüldüğünü ve yıl boyunca devam ettiğini söyledi. Polenler (çimen, yabani ot,
hububat, ağaçların
çiçek tozları) ve bazı küf mantarların sebep olduğu hastalığı ev tozları,
hayvan epitel ve tüyleri, bazı küf mantarlarının da tetiklediğini kaydetti.
Allerjik rinitli kişilerde burun akıntısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı gibi şikayetlere bazen konjuktivit (göz nezlesi), ekzema ve
astım gibi rahatsızlıklar olduğunu vurgulayan Dermotoloji Uzmanı Dr. Neval Bayazıt, "Tedavi için iki yöntem vardır. Damardan alınan kanda, şüphelendiğimiz maddeye karşı üretilmiş antikor düzeylerini tespit etmek, ikincisi ise daha güvenli ve pratik bir yöntem olan allerjik
deri testleridir. Deri testleri, allerjide rol alan derideki birtakım hücrelerin, allerjik maddelere karşı olan duyarlılığını ölçme esasına dayanır. Allerji testi, tıbbi adıyla Prick testinin nasıl yapıldığını
tarif etmek gerekirse; her iki kolun dirsekten itibaren iç yüzüne test maddelerinden sırayla (10-15 adet) birer damla damlatılır, daha sonra damlanın altında kalan deri minik bir
iğne ucuyla hafifçe yukarı kaldırılır. Her madde için bu işlem tekrarlandıktan sonra, kollar sabit bir şekilde tutularak onbeş dakika süreyle beklenir. Bu süre sonunda allerjiye neden olan maddenin altında bir kızarıklık ve kabarıklık oluşması beklenir ve kişinin o maddeye karşı allerjisi olduğu söylenir. Tüm bunların da bir Kulak-Burun-Boğaz uzmanının muayenesinden sonra yapılması daha uygundur." dedi.
Allerjinin sebebi ortaya konduktan sonra ise
tedavide allerjiye neden olan faktörden uzak durmanın önemli olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Bayazıt, tedavide ayrıca şikayetlerin baskılanmasını sağlayan ilaçlarla birlikte, büyük bir hasta grubunda tedavi edici özelliği olan immünoterapinin (aşı tedavisi) uygulanabildiğini söyledi. (CİHAN)