Alahdab, ayrıca parfümlü
sabun, losyon, şampuan, tütsü gibi kokulu ürünlerden kaçınılmasını,
yatak odalarında toz tutacak
halı, minder,
yastık gibi şeylerin de kaldırılmasının önemli olduğunu belirtti.
Öksürük, hırıltılı solunum,
nefes darlığı ve göğüste sıkışma belirtileriyle ortaya çıkan
astım, kronik bir hastalık. Ancak ilaçları doğru kullanarak, atakları tetikleyen etkenlerden uzak durarak ve hekimin
tedavi planına sadık kalarak sağlıklı bir
yaşam sürmek mümkün.
Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs
Hastalıkları Uzmanı Dr. Hişam Alahdab, bir astım hastasının asla sigara içmemesini, içiyorsa da en kısa sürede bırakması gerektiğini söyledi. Alahdab, bir astım hastasının
temiz havası olan ortamlarda bulunmasını, ev ve işyerlerinin sık sık havalandırmasına dikkat edilmesi gerektiğini, parfümlü sabun, şampuan, losyonlardan kaçınılmasını ve tütsülerden uzak durulmasının önemli olduğunu söyledi. "
Alerjiniz olduğunu bildiğiniz önlenebilir alerjenlerden uzak durun." diyen Alahdab, "Astımlı kişinin yatak odasında özel düzenlemeler yapın. Toz tutacak halı, kilimleri kaldırın. Tüylü koltukları, minderleri ve fazla yastıkları kaldırın. Yatak takımlarınızı toz geçirmeyen nevresim takımları ile kaplayın.
Çarşaf ve nevresim takımlarını sık sık, çok sıcak suda yıkayın ve güneşte kurutun." önerilerinde bulundu.
4
Mayıs Dünya Astımlılar Günü. Dr. Hişam Alahdab,
Amerika ve Avrupa'da yapılmış olan çalışmalarda astım görülme sıklığının çocuklarda yüzde 2-15 ve erişkinlerde ise yüzde 2-5 arasında dağılım gösterdiğini aktardı. Astım görülme sıklığı ülkemizde şehirler ve bölgeler arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Genelde kıyı kesimleri, şehirler, büyük metropoller ve düşük sosyoekonomik yaşam şartlarında daha sık görülüyor.
1,5 MİLYON ÇOCUK ASTIMLI VAR
"Akciğere havayı taşıyan, hava yollarının mikrobik olmayan müzmin iltihaplanması" olarak tanımlanan astım, toplumda hiç de azımsanmayacak oranda görülüyor. Türkiye'deki çocuk astımlı sayısı 1,5 milyonu, yetişkin astımlı sayısı ise 6 milyonu buluyor. Astımda yakınmalar tekrarlayıcı ve nöbetler halinde oluyor. Gece ortaya çıkması veya artış göstermesi sık rastlanan bir bulgu. Hafif yakınmaların kendiliğinden gerileyebilmesi mümkün olmakla birlikte alerjenler, ilaçlar,
soğuk hava, tahriş edici ağır kokular, enfeksiyonlar bu yakınmaların tekrar ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Astım hastalığı ile ilgili
doğru bilinen yanlışlar
Gebelikte astım ilaçlarının kullanımı bebeğe zarar verir. Astım ilaçlarının gebelikte kullanımı güvenlidir, bebeğe zarar vermez. Astmatik bir gebenin ilaçlarını kullanmayarak atak geçirmesi bebeğin oksijenlenmesinin bozulmasına sebep olarak bebeğe ciddi zarar verebilir.
Astım hastaları
spor yapamaz. Kontrol altındaki astım kişide semptoma sebep olmaz. Bu sebeple astmatik kişilerde spor yapmaya kısıtlama getirmek önerilmemektedir. Fakat egzersizle tetiklenen özellikli bir astım alt grubu mevcuttur ki bu grupta doktor onayı ile, özellikle aktivite öncesi ilaçlarını kullanarak,
kontrollü egzersiz yapılması önerilmektedir.
Astım ilaçları
bağımlılık yapar, akciğerlere
hasar verir. Astım ilaçlarının bağımlılık yapıcı etkisi yoktur. Astım kronik bir hastalık olduğu için tedavisinde kullanılan ilaçların uzun süre kullanımı gerekebilir.
Astımın aşısı vardır. Astımın değil, alerjinin aşısı vardır. Alerji aşıları, ancak belli bir yaş grubundaki ve az sayıda alerjene karşı alerjisi olan hastalarda uygulanır.
Kortizon çok zararlıdır, ne olursa olsun kullanılmamalıdır. Toz veya sprey şeklinde kullanılan düşük dozlardaki kortizonun büyük bölümü bronş duvarı düzeyinde kalır. Bu nedenle kortizon kullanımının yan etkileri astım ilaçları ile görülmez.