Zaman Gazetesi'nin haberine göre, sık sık el yıkamanın gerekliliği üzerinde duran uzmanlar zaman zaman suya ve sabuna alternatif ürünler öneriyor. Bu ürünlerin başında
antibakteriyel jeller yer alıyor. Birkaç ay öncesine kadar eczanelerde bile nadir rastlanan jeller,
domuz gribinden sonra birçoğumuzun çantasının vazgeçilmezi oldu. Okullar da, virüsün yayılmasını engellemek için öğrencilere bakteriyel mendil, jel ve sprey almalarını önerdi. İşyerleri virüsün bulaşabileceği yerlere dezenfektan makineleri yerleştirdi. Toplu
taşıma araçlarında antibakteriyel jel reklâmları görülmeye başlandı. Antibakteriyel jel üreten
firmaların sayısında da bir artış var.
Adını daha önce hiç duymadığımız, 'merdiven altı' olarak tabir edilen ürünlerin piyasaya girmesi virüsten kaçmaya çalışan insanları, başka büyük tehlikelerle karşı karşıya getirdi.
Geçtiğimiz günlerde bir ilkokul öğrencisinin kapağını açarken gözüne sıçrattığı jelin, görme kabiliyetini etkilemesi birçok anne ve babayı tedirgin etti.
Sağlıklı yaşayalım, mikroplardan vücudumuzu arındıralım diye hayatımızın her alanına soktuğumuz antibakteriyel jellerin zararı olup olmadığı sorgulanmaya başlandı. Jel kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında uzmanların ve firmaların yeterli bilgi vermemesi ise yanlış kullanımdan kaynaklanan sorunları beraberinde getirdi.
İstanbul Üniversitesi
Veteriner Fakültesi Viroloji uzmanı Doç. Dr. Mustafa Hasöksüz, antibakteriyel jellerin virüsten korumadığını, sadece onları etkisiz hale getirdiğini belirtiyor. Kullanıldığı andan itibaren 30 ile 60 saniye arasında eldeki mikropları yok ettiğini vurguluyor. Doç. Dr. Mustafa Hasöksüz, ayrıca jellerin tekrar bir virüs ile karşılaşmamızı engellemediğinin altını çiziyor. Bu ürünlerin sadece elde kullanılması gerektiğine değinen Hasöksüz, göze kesinlikle değdirilmemesi gerektiğini söylüyor.
Domuz gribi nedeniyle kullanımı artan antibakteriyel el temizleme jellerinin
halk sağlığını tehdit ettiğine dair açıklama yapan
Sağlık Bakanlığı ise yaptığı uyarıda jellerin, çocuklardan uzak tutulması gerektiğini, kullanılması gerekiyor ise ebeveyn kontrolünde kullanılması, gözle temas ettirilmemesi, yanıcı/parlayıcı olduğuna ilişkin uyarıların ambalaj üzerinde bildirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Antibakteriyel jeller ne kadar sağlıklı?
Alkol bazlı üretilen jeller, ellerdeki mikrobu öldürüyor öldürmesine ama yeni virüs bulaşmasını engellemiyor. Domuz gribi olmayalım düşüncesiyle kullanılan jeller aslında algılanandan öte sadece elde var olan mikropları 30-60 saniye içinde yok ediyor. Alkol ağırlıklı bu ürünler, virüslerin düşmanı anti-viral yapıya sahip olduğu gibi diğer mikroplara karşı etkili kimyasalları da içinde barındırıyor. Ancak antibakteriyel jeller sağlıklı şartlarda üretilmedi ise uzmanlara göre alerjik hastalıklara neden oluyor. Diğer yandan çocuklara jel kullanımından ziyade sık sık el yıkamaları
tavsiye ediliyor. Ayrıca göz doktorları antibakteriyel jelin göz ile temas ettirilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.
Jel alırken nelere dikkat edilmeli?
Jel satışlarının fahiş rakamlara ulaşması merdivenaltı üretimi de artırdı. Bu yüzden jel alırken çok dikkatli olmak gerek. Anti-bakteriyel jel alırken
bakanlık onayı aranmalı. Jelin alındığı yere dikkat edilmeli. Yetkin firmalar, anti-bakteriyel ürünlerin eczanelerden alınması gerektiği üzerinde duruyor. Ürünün uluslararası kabul görmüş
testlerden onay almış olması da dikkat edilmesi gereken başka bir konu. Ambalaj üzerinde belirtilenler özellikler de jelin güvenilirliğini ortaya koyuyor.
Sağlıklı bir anti-bakteriyel jelin üzerinde bulunması gerekenler: Bir anti-bakteriyel jelin üzerinde dermatolojik olarak test edildiği yazmalı, ateşe yaklaştırılmaması, göze sürülmemesi gerektiğine dair uyarılar bulunmalı. Jelin içinde kullanılan maddeler tek tek belirtilmeli. Jeli kullandığınızda ne işe yaradığı ürünün üzerinde yazılmış olmalı. Ürünün imal edildiği firma ve
iletişim bilgileri ambalajın üzerinde yer almalı.