Bursa Özel Jimer Hastanesi'nden
Diyetisyen Sabiha
Aytaç, "Öğünlerinizi sık ve az miktarda porsiyonlar halinde tüketiniz. Ne uzun süre aç kalın, ne de yediğinizde tıka basa midenizi doldurunuz." dedi.
Sabiya Aytaç, gebelerin aldıkları gıdaların taze olmasına dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.
Konserve, beklemiş ve içinde katkı maddeleri bulunarak saklanan gıdalar yerine mevsiminde taze ve
doğal maddeleri tüketmeye özen gösterilmesinde yarar olduğunun altını çizen Aytaç, "Yediğiniz gıdalarda çeşitliliğe önem veriniz. Bu şekilde pek çok vitamin ve minerali almanız mümkün olacaktır. Aşırı yağlı,
tatlı, baharatlı ve kalorili gıdalar yerine protein ve karbonhidrattan zengin, yağ oranı düşük
besin öğelerine yönelin. Unutmayın ki önemli olan sizin kilo almanız değil bebeğin içeride yeterli şekilde beslenebilmesidir." diye konuştu.
Beslenmede suyun asla
ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Aytaç, "Günde en az 8-10
bardak su içiniz. Yaz aylarında bu miktar 12-13 bardağa kadar çıkılabilir. Günde 1-2 bardak süt içmeniz gebelikte ortaya çıkan
kalsiyum kayıplarını yerine koymak içindir. Süt içemiyorsanız yoğurt veya
ayran tüketiniz. Günde 1-2 dilim
peynir de tüketmelisiniz. Haftada 3-4 gün 1 adet yumurta, her gün 1 porsiyon et /etli
sebze veya kuru baklagil yemeği yemeye özen gösterip; et veya kuru baklagil gibi
demir içeren yemekleri, C vitamininden zengin sebze ve
meyvelerle birlikte tüketiniz.
Vitaminlerin zengin kaynağı olan taze sebze ve meyveleri her gün düzenli olarak tüketiniz." şeklinde konuştu.
GÜVENİLİR OLMAYAN YERLERDE SALATA YEMEYİN
Salam,
sosis,
sucuk gibi katkı maddeleri içeren yiyeceklerin gebelere yaramadığını belirten Aytaç, kuru meyveler ve kuruyemişlerin, yoğun enerjileri yanında, demir ve kalsiyum gibi minerallerce zengin olduğu için kilo
kontrol edilerek tüketilmesini istedi.
Yemeklerde iyotlu tuz kullanılmasının yerinde olacağını vurgulayan Aytaç, yüksek
tansiyon (
hipertansiyon) olan hamilelerin yemekleri az tuzlu pişirmesi gerektiğini kaydetti.
Sebzelerin,
makarna ve eriştenin,
mercimek, nohut ve kuru fasulyenin haşlama sularının dökülmemesini isteyen Aytaç, anne adaylarına şu tavsiyelerde bulundu: "Yenilen yiyeceklerin besleyici değerini korumak ve özellikle kansızlığı önlemek açısından yemeklerle birlikte çay içilmemeli. Yemek yedikten 1-2 saat sonra açık olarak içilebilir, içecek olarak
ıhlamur,
nane, papatya gibi bitki çayları
tercih edilmelidir.
Tarım artıklarının olabileceği düşünülerek sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır. Yiyecekler hazırlanırken ellerin
temiz olmasına dikkat edilmeli ve eller sık sık sabunlu su ile yıkanmalı. Sebze ve meyveleri de tüketmeden önce uzun süreli yıkayınız. Güvenilirliğini bilmediğiniz
cafe,
restoran gibi yerlerde
salata, çiğ sebze veya meyve tüketmeyiniz. Evinizde kedi veya köpek besliyorsanız aşılarını ihmal etmeyin, onlara da çiğ et vermeyin ve yakın temastan kaçınınız. Çiğ veya iyi pişmemiş et ve et ürünlerini tüketmeyiniz."
(CİHAN)