Akıl dişi ağrısını ilâçla geçiştirmeyin!
Prof. Dr. Durmuş, 20 yaş dişlerinin 17 yaşından itibaren çıkmaya başladığını, 20'li yaşlarda da gelişimini tamamladığını ve
ağızda en son çıkan diş olduğunu söyledi.
"Akıl dişi"nin çoğunlukla
kemik veya yumuşak
doku içinde gömülü olarak kaldığını belirten Durmuş, "Bu dişlerin ağrı, şişlik ve ağı z kokusu gibi basit şikayetlere neden olması durumunda insanlar antibiyotik ya da ağrı kesici alıyor. Bu şekilde diş hekimine başvuru geciktiriliyor" dedi.
Bu tür şikayetleri olan hastaların hemen bir diş hekimine başvurmaları gerektiğine dikkati çeken Durmuş, şunları kaydetti:
"Halk arasında
akıl dişi olarak da bilinen 20 yaş dişindeki ağ rıların ilaçlarla geciktirilmesi ilerleyen yıllarda ağız tümörüne bile sebeb olabilir. Bu aşamaya gelmiş dişler alındıktan sonra
çenede kemik kaybına ve komşu dişlerin çekilmesine de yol açıyor. Bütün bu komplikasyonlar göz önüne alındığı nda çıkmayan gömülü dişlerin bu tarz problemlere neden olabileceği düşünülerek 18 yaşından itibaren cerrahi müdahale ile alınıyor. Aynı zamanda bu dişler çıkarken diğer dişlerin de kapanışını bozmaktadır. Diğer dişlerde de çapraşıklığa neden oluyor. Kliniğe başvuran bu tarz hastaların klinik ve
röntgen muayenesi yapıldıktan sonra akıl dişinin normal olarak sürmeyeceğine karar verilmesi durumunda cerrahi işlemle alınmasına karar verilmektedir."
Akıl dişlerinin hastanın da isteği doğrultusunda cerrahi olarak alınması gerektiğini vurgulayan Durmuş, düzenli olarak diş hekimine gidilmesi gerektiğini ifade etti.
Kişinin, diş
tedavisini zorunla olmadıkça sürekli geciktirdiğini dile getiren Durmuş, sözlerine şöyle devam etti:
"30'lu 35'li yaşlarda diş hekimine ilk defa gelen var. Özellikle akıl dişi basit problemler çıkarınca çareyi antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlarda arıyorlar. Bu da diş sağlığı açısından çok zararlı. Aileler çocuklarını 3 yaşından itibaren düzenli olarak diş hekiminde muayene ettirmeli. Diş kayıplarının yüzde 80'i
diş etinde meydana gelen hastalıklardan kaynaklanıyor. Erken yaşlarda
kontrol yaptıranlar hem diş eti hastalıklarının önüne geçiyor, hem de diş ömrünü uzatıyor. Bazı durumlarda diş ve diş eti bölgesindeki rahatsızlıkları sadece dişlerimizi fırçalayarak gidermemiz ya da önüne geçmemiz imkansızdır. Diş hastalıklarının seyri kişiden kişiye de değiş ebilir. Etrafımızda önceden böyle rahatsızlıklar geçirmiş kişilerden aldığımız tavsiyeler yanıltıcı olabilir. Bu yüzden bu tarz rahatsızlıklar olduğunda ya da öncesinde kontrol amaçlı mutlaka diş hekimlerine gidilmelidir."