Akdağ, Veremle
Savaş Dairesi'nce Büyük
Anadolu Oteli'nde düzenlenen ''Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi Yaygınlaştırma Eğitimi'' toplantısının girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Son günlerde
kene ısırması vakalarında bir artış var. Bu konuyla ilgili ne gibi
tedbirler alınıyor?'' sorusu üzerine Akdağ, ''Alınabilecek en önemli tedbir, vatandaşlarımızın kenelerle karşılaşabileceği ortamlarda vücutlarının kol, bacak, ayakları gibi açıkta kalabilecek bölümlerini örtmeleri, çıplak ayakla yere basmamalarıdır'' dedi.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin, kenelerin yaydığı bir virüsle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu vurgulayan Akdağ, şöyle devam etti:
''2000'li yılların başında da bu hastalık ülkemizde vardı. Ancak kenelerin yaydığı ve etken virüsü bulaştırdığı bilinmiyordu. Önemle vurgulamak istiyorum, kenelerin yaydığı bir virüsle oluşan
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin ilk defa tespiti, bakanlığımız döneminde yapılmıştır.
Bilim adamlarımızla ortak olarak yürüttüğümüz ciddi çalışmalarla ve Dünya
Sağlık Örgütü (DSÖ) ile de
işbirliği yaparak 2003 yılında hastalığın adını koyabildik, etkenini belirledik.
Her yıl yaz mevsiminde kenelerin ısırdığı kişilerde görülebilen bu hastalığı, bütün kene türleri yaymıyor. Özel bir türü var, yalnız o ilgili virüsü yayabiliyor. Kene ısırması konusunda alınabilecek en önemli tedbir, vatandaşlarımızın kenelerle karşılaşabileceği ortamlarda vücutlarının kol, bacak, ayakları gibi açıkta kalabilecek bölümlerini örtmeleri, çıplak ayakla yere basmamalarıdır.''
''PANTOLON PAÇASI ÇORAP İÇİNE''
Özellikle tarımla uğraşan vatandaşların da pantolonlarının paçalarını çoraplarının içine koymalarının, kenenin yapışmasını ve virüsü yaymasını engellemek açısından önemli olduğunu vurgulayan Akdağ, ''Bunun dışında herhangi bir biçimde kene vücuda yapışmışsa vatandaşlar bunu kendi başına çıkarmaya çalışmamalı, bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Çünkü bilinçsizce yapılan zorlamalarla virüsün vücuda yayılmasını kolaylaştırmış oluyorlar'' diye konuştu.
Akdağ, bunun dışında kırsal kesimde yapılacaklarla ilgili olarak
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığının gerekli çalışmaları yürüttüğünü kaydetti.
''SALGIN YOK''
Ortada düşünüldüğü veya aksettirildiği gibi büyük bir salgının olmadığını belirten Akdağ, vaka sayısının önceki yıllarda da yüzlerle ifade edilebilecek civarlarda olduğunu söyledi. Bunlardan yüzde 5'inin hayatlarını kaybettiğini ifade eden Akdağ, dünya literatüründe de hayatını kaybeden vaka sayısının bu kadar olduğunu vurguladı.
Erken teşhisle yapılan destekleyici
tedavinin hayat kurtarıcı olduğunun altını çizen Akdağ, şunları kaydetti:
''Bunun içinde biz belirli hastanelerimizi seçtik. Burada uzmanlarımız hastalığın tedavisi ile ilgili düzenli bir tedavi planı oluşturdular. Bütün hastalarımız bu şekilde tedavi edilmektedir. Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız gibi yine bilim adamlarımızla ortak olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önümüzdeki perşembe günü de yine genişletilmiş bir bilim adamları toplantısı yapacağız. Onun sonunda da değerli bilim adamlarımız yine kamuoyumuzu aydınlatmış olacak.''
ZAMAN