Türkiye'deki 15 milyon pskiyatri
hastasının yarısı suç potansiyeli taşıyor.
Arif Verimli, Türkiye’de 15 milyon
psikiyatri hastası olmasına rağmen (her 5 kişiden 1’inin ciddi ve gerçek bir psikiyatrik bozuklukla karşı karşıya) Türkiye’de 1200 civarında uzman psikiyatrist, 9 bin
yatak bulunduğunu belirtti. Aşağı yukarı 70 bin kişiye bir psikiyatrist düştüğünü anımsatan Verimli, 10 bin kişiye 1,2 yatak düştüğüne değindi. Verimli AB
ülkelerinde ise ortalama 100 hastaya 10 doktor düştüğünü anlattı.
15 milyon psikiyatri hastası arasından 7 milyon 500 bininin suç potansiyeli taşıdığı için acil
tedavi altına alınmaları gerektiğini bildiren Verimli , “Ancak bütün yatak sayısı 9 bin olduğuna göre 7 milyon 500 bin kişi bu yataklara nasıl dağıtılacak” diye sordu.
TÜRKİYE’DE 750 BİN KİŞİ ŞİZOFREN
Verimli, toplumlarda şizofreni görülme oranının yüzde 1 olduğunu, artan nüfusla beraber şu an Türkiye’de 750 bin şizofren bulunduğunu kaydetti. Bu hastaların sadece bir kısmı tedavi aldığını, çok büyük bir kısmının ise tedavi edilemediğini dile getiren Verimli, “
Hastalık kronikleşmekte, böylece mahallelerde ve köylerde köy delisi, mahalle delisi gibi adlandırılan ve aşağılanan bir kitle oluşmaktadır. Bir kısmı evlerinde bodrumlarda veya ahırlarda ayaklarından bağlanarak yaşatılmaktadır” dedi.
Verimli, Türkiye’de bir kadının hayat boyu depresyon geçirme oranının yüzde 24, erkeklerde yüzde 3 olduğunu ifade ederek, tedavi edilmeyen depresyon vakalarının yüzde 15’inin intiharla sonuçlandığını belirtti.
EN ÇOK EV HANIMLARI DEPRESYONA GİRİYOR
Depresyon teşhisiyle tedavi edilen hastaların yüzde 75’inin kadın, yüzde 25’inin ise erkek olduğuna vurgu yaptı. Depresyonun en yaygın olduğu yaşın 30-55 arası, meslek dağılımı olarak isi yüzde 35 oranında ev hanımlarının başta geldiğini kaydetti.
Verimli “Ev hanımlarını yüzde 18’le
işçi ve işçi emeklileri, yüzde 15 memur ve memur emeklileri, yüzde 12 özel
sektör çalışanları, yüzde 10
doğum öncesi ve sonrası depresyonu, yüzde 10 menopoz öncesi ve sonrası depresyonu olarak sıralanmaktadır” d
erken, Türkiye’de 1 milyon obsesif-kompulsif (saplantı, takıntı, zorlantı bozukluğu) yaşayan psikiyatri hastası bulunduğunu dile getirdi.
10 BABADAN 9’U OĞLUYLA CİNSELLİK KONUŞMUYOR
Türkiye’de kadınların yüzde 70’inin düzenli olarak boşalamadığını hayatında hiç orgazm olmamış evli kadınların oranının yüzde 5-8 arası değiştiğini bildiren Verimli, Türkiye’de 10 babadan 9’unun oğluyla cinselliği konuşmadığını, erkeklerin yüzde 10’unun son bir yıl içerisinde en az bir kez ereksiyon sorunu yaşadığını anlattı.
ERKEKLERDEKİ CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞU PSİKOLOJİK
Verimli şöyle devam etti: “Cinsel
birleşme öncesi, erkeklerin yüzde 20’sinde birleşme sırasında yaşayabileceği performans kaygısı görülmektedir. Türk erkeklerinde görülen en büyük cinsel işlev sorunu yüzde 35-40 oranlarındaki payıyla erken boşalma sorunudur. Cinsel kimlik bozukluğu erkeklerde kadınlara oranla 20 kat fazla görülmektedir.
Erkeklerin en çok şikayet ettikleri sorun ereksiyon sorunudur. Erektil işlev bozukluğu erişkin erkeklerin yüzde 20-30’unda görülmektedir. Erkeklerin yaşamları boyunca herhangi bir cinsel işlev bozukluğuyla en az bir defa karşılaşma oranı yüzde 75 gibi yüksek bir orandadır. Erkeklerin yüzde 60’ına yakını karşılaştığı cinsel problemde eşinin de payı olduğunu savunmakta,
yardım almak yerine gizlemeyi
tercih etmektedir. Erkeklerde görülen cinsel işlev bozukluklarının yüzde 65
psikolojik kökenli, yüzde 35 ise genel bir tıbbi sebeple ilişkilidir.”
Türk kadınlarında anksiyeteyle baş başa görülen ve çok ciddi anlamda tipik bir gelişmekte olan ülke insanı hastalığı olan histeri, erkeklere oranla 20 kat fazla görüldüğüne işaret eden Verimli, tüm histeri hastalarının oranının yüzde 10’dan az olmamakla birlikte yüzde 30’a kadar çıktığını belirtti.
Verimli, “Ülkemizde özellikle şehrin varoşlarında ve
Anadolu’nun köylerinde yaşayan sosyal dünyadan uzak ve
baskı altında yaşayan kadınlar
hastane ve doktoru bir dışarı çıkma, sosyal hayata katılma şekli olarak gördüklerinden diğer bir ifadeyle dış dünyaya karışmak için hasta taklidi yaptıklarından dolayı hastane acillerini ve polikliniklerini doldurmaktadırlar. Bu hem devlet hastanelerinde polikliniklerde inanılmaz kuyruklar oluşturmakta hem de ülkemize ortalama yılda 3,5 milyar dolara mal olmaktadır” dedi.
1000 TRAFİK KAZASINDAN 5’İ UYUŞTURUCU NEDENİYLE GERÇEKLEŞİYOR
16-24 yaş arsı gençlerin yüzde 10’unun herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullandığını ifade eden Verimli, her 1000
trafik kazasından 5’inin madde etkisi altında gerçekleştiğine dikkat çekerken, “Ancak uyuşturucunun trafikte saptanamaması ve saptayan aletlerin kullanılmaması durumu gizlemektedir” dedi.
gerçek
gündem