Tepecik Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'ndeki bebek
ölümlerini araştırmak üzere
Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan
Bilim Kurulu'nda görevli Prof. Dr. Recep
Öztürk, kan kültürü yapılan ölen bebeklerden 5'inin
enfeksiyon sonucu yaşamını yitirdiğinin belirlendiğini bildirdi.
Bebek ölümlerinin ardından
Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan Bilim Kurulu üyeleri, sabah saatlerinde
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine gelerek inceleme ve araştırmalarına başladı. Bilim Kurulu üyeleri
hastanede basın toplantısı düzenleyerek,
bebek ölümleri konusunda ilk gün yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Bilim Kurulu'nda görev yapan
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Recep Öztürk, ölen bebeklere kan kültürü yapıldığını ve 5'inin kanında enfeksiyona rastlandığını söyledi. Prof. Dr. Öztürk, bebeklerin enfeksiyonu,
damar içine verilen sıvıda oluşan bakteri üremesi sonucu kaptıklarını tahmin ettiklerini bildirdi.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Yeni Doğan Servisi'nde yaptıkları inceleme ve araştırmalarda, servisin gayet sağlıklı ve uygun bir çalışma ortamına sahip olduğunu tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Öztürk, şöyle konuştu:
''20
Eylül 2008'de 12, 21 Eylül 2008'de 1 olmak üzere, 13 bebeğimiz hayatını kaybetmiştir. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirildik ve hastaneye gönderildik. Hastane enfeksiyonları gelişmiş ülkeler dahil her ülkenin hastanelerinin sorunudur, küresel bir sorundur. Bu enfeksiyonların yüzde 5'i de salgınlara dönüşür. Salgınlar özellikle yoğun
bakım ve yeni doğan ünitelerinde olmaktadır. Bu olayda hayatını kaybeden 13 çocuğun bugün itibarıyla 5'inin kan kültüründe bir bakteri oluştuğu tespit edilmiştir.
Olası olarak damar içi beslenme sıvıları ile bulaşan bir salgınla karşı karşıyayız. Daha ileri moleküler mikrobiyolojik incelemelerle daha iyi sonuçlara ulaşacağız. Hastanede alt yapının yeterli olduğunu, gayet uygun donanıma sahip olduğunu, hastane komitesinin yeterli çalışmalar yaptığını gözlemledik.''
HASTANENİN ALT YAPISI GAYET İYİ
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin alt yapısının gayet iyi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Öztürk, dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun hastanelerde
kazalar olabileceğini belirterek, ''Biz doğrusu bunun hangi kademede olduğunu şu anda yaptığımız ileri deneylerle araştırıyoruz. Alt yapısını iyi şekilde kurmuş ve yeterli personelle desteklemiş bir hastaneyle karşı karşıyayız'' dedi.
Bilim Kurulu üyesi Zeynep Kamil Hastanesi Yeni Doğan Klinik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fahri Ovalı ise Tepecik eğitim ve Araştırma Hastanesi Yeni Doğan Ünitesi'nin yılda yaklaşık 100 yeni doğana
hizmet verdiğini,
İzmir ve çevresinin önemli bir yükünü kaldırdığını kaydetti.
Hastaneye gelen yeni doğanların yaklaşık yarısının çok düşük
doğum ağırlığı olan 1500 gramın altındaki bebeklerden oluştuğunu belirten Prof. Dr. Ovalı, bu kadar ağır bir bakım gereken bebeklere hastanenin 30 kuvöz, 15 beşik, 2 uzman doktor, 38 hemşire ve asistanlarla hizmet ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Ovalı, ölen bebekleri incelediklerinde gözlerine çarpan en önemli faktörün, hepsinin yüksek ölüm riski taşıyan bebekler olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Ölen bebeklerden biri 33, biri 31 haftalık, geri kalanlar ise 28 haftalık ve altında doğan bebeklerdir. Dünyada 28 haftanın altında doğan bebeklerde ölüm oranı oldukça yüksektir. Bu bebeklerde enfeksiyon görülme oranı da çok yüksektir. Bebekler normal şekilde sindirim yoluyla beslenemedikleri için dünyanın her yerinde olduğu gibi damar yoluyla beslenmektedir. Ancak tabii ki damar yoluyla beslenme yapılırken verilen sıvıların azami derecede steril olması gerekmektedir. Ölen bebeklerin 5 tanesinde kan dolaşımı enfeksiyonu, yani bakteri tespit edilmiştir.
Ölen bebeklerin ortalama ağırlığı bin gram civarındadır. Ünitede yatan diğer bebeklerin ağırlığı ortalama bin 800 gramdır. Bu da ölen bebeklerde doğum tartısının ne kadar düşük olursa, riskin o kadar yüksek olduğunu gösteren önemli bir faktördür. Bu bebeklerin her biri tek tek ele alındığında, ölüm oranları çok yüksek olması ve hepinin aynı gün ölmesi de ayrıca çok üzücüdür. Hastanenin geçmiş aylardaki vakalarını da inceledik ve böyle bir ölüm oranına rastlamadık. Oranlar oldukça iyiydi. Bu ölümleri 24 saat içinde gelişip biten bir kaza olarak görüyoruz.''
Erken doğum nedeniyle prematüre bebeklerin ölümlerine yol açan birçok faktör bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Ovalı, bin gramın altında doğan bebeklerin bir kısmının değişik organlarının gelişmediğini, bu nedenle kaybedilebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Ovalı, prematüre bebeklerde bu ölümlerin
doğal olarak beklenen bir sonuç olduğunu,
küçük bebeklerde bağışıklık sistemleri gelişmediği için enfeksiyonların da olabileceğini kaydederek, ölen 13 bebeğin 4 tanesinin bu olay ortaya çıkmadan çok ağır durumda olduklarını belirtti.
Kurul üyesi
Marmara Üniversitesi
Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr.
Önder Ergünol da dünyanın her yerinde hastane ortamlarının risk içerdiğini bildirdi. Doç. Dr. Ergünol, geçmişe dönük yaptıkları incelemede Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yeni Doğan Ünitesi'nde aylık ortalama 12-13 bebeğin yaşamını yitirdiğini gördüklerini dile getirdi.
Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan Bilim Kurulu'nda İstanbul Üniversitesi
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, Zeynep Kamil Hastanesi Yeni Doğan Klinik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fahri Ovalı,
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Önder Ergünol,
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Rahmi Öz ve Sağlık Bakanlığı Başmüfettişi eczacı Gülşen Yılmaz bulunuyor.