Sağlık Haftası nedeniyle bir açıklama yapan Memiş, Türkiye'de son 8 yılda uygulanan sağlıkta dönüşüm programı nedeniyle sağlık
hizmeti talebinin en az 5 kat arttığına işaret etti.
Bugün itibariyle Türkiye'nin,
Avrupa Birliği ve Avrupa Bölgesi
ülkeleri arasında en fazla hekim açığı ve
hemşire açığı olan ülke konumunda bulunduğuna dikkat çeken Memiş, "Türkiye'nin AB ülkeleri ortalamasını yakalayabilmesi için 122 bin hekime ve 424 bin hemşireye daha ihtiyacı bulunmaktadır. Diğer branşlarda da istihdam düzeyleri talebi karşılamaktan uzaktır. Sağlık hizmetleri sunumunda yaşanan istihdam sıkıntısına rağmen halen KPSS'ye başvurarak mesleğini icra etmek isteyen en az 30 bin hemşire ve 100 binin üzerinde
sağlık personeli bulunması da büyük bir çelişkidir." dedi.
Sağlık hizmetlerinin niteliğinin ve sürdürülebilirliğinin artırılması, bireyin ve
toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi mücadelesinde başta devlet olmak üzere, tüm kurumların ve toplum kesimlerinin sağduyulu ve sorumlu bir tavır içinde hareket etmesi gerektiğini dile getiren Memiş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Devlet; sosyal devlet kimliğini daha etkin şekilde hissettirmek adına sağlık harcamalarına
maliyet unsuru olarak bakmamalı ve istihdam stratejilerinde sağlığa öncelik tanımalıdır. Sağlık hizmetlerinin sunumu devletin asli görevi olarak kalmalıdır. Halkın sağlık bilincinin geliştirilmesi mücadelesinde medyanın ve
sivil toplum kuruluşlarının daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir. Son yıllarda artan şiddet olayları, sağlık çalışanlarının haklarını göz ardı eden yaklaşımlar, sağlık kurumlarında hizmet
üretim sürecini ciddi şekilde etkilemektedir. Halkımız ile sağlık çalışanlarının aynı amaçla buluştuğu sağlık kurumlarının, bu amaç doğrultusunda hizmet üretebilmesi için, sağduyu ve empati kültürünün geliştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır."
(CİHAN)