Esin, yaptığı açıklamada, dünya standartlarına göre 50 bin kişiye 1
ambulans düşmesi gerektiğini ifade ederek,
Türkiye'de ise bu sayının 67 bin kişiye 1 ambulans olduğunu söyledi. TürkayEsin, ''
İstanbul'da yaklaşık 120 bin kişiye bir ambulans düşüyor. Bu oran, Türkiye ortalamasının altında'' dedi.
Ancak işin sadece sayısal boyutuyla değerlendirilmesinin doğru olmadığını dile getiren Esin, trafiği olmayan
küçük bir ilin normalin altında ambulans ile de idare edebileceğini belirterek, ''İstanbul gibi bir
metropol ve gün içerisinde
insan hareketinin çok olduğu bir şehirde, mesela Eminönü gibi bir ilçede kalıveriyorsunuz. Buraya bir anda yığmanız gereken 3-4 ambulansı getirmek için yollar kapalı olduğundan
ulaşım süreniz korkunç uzuyor. Bir anda süre 15-20 dakikaya çıkabiliyor'' diye konuştu.
DAR SOKAKLAR VE UYGUNSUZ PARK
Yurt dışındaki hesaplamaların belli bir
toplum bilinci ve
trafik altyapısına göre yapıldığını anlatan Esin, pek çok ülkede
emniyet şeridinin daima açık tutulduğunu, vatandaşları bu konuda bilinçli olduğu için de
kaza bölgesinde herhangi bir yığılma görülmediğini söyledi. Esin, ''Bizde ise seyreden grup çok fazla. Sırf seyretmek için yolu tıkayanlar var. Ayrıca tek girişli yerlerde kaza olduğu anda emniyet şeridi de açıksa hemen tıkanıyor. Hastayı görüyorsunuz, ama ne sedyeyi götürecek
arabaların arasında bir boşluk, ne arabayı götürecek bir boşluk var. Kilitlenip kalıyorsunuz'' dedi.
Toplumda 112'yi
arama bilinci oluşmadığını, kaza gören bir kişinin hemen polisi aradığını, polis olay yerine gittikten sonra kendilerinin konuyla ilgili haberdar olduklarını ifade eden Esin, ''Haber alıp ulaşmaya kalkıştığınızda da trafik sıkışıklığı var. Siz trafikte, yaralı da orada bekliyor'' diye konuştu.
Esin, geceleri de mahalle aralarında sıkıntı yaşadıklarını belirterek, büyük araçlar olan ambulansların dar sokaklarda sağlı sollu park eden ve yolu tamamen kapatmış halde bırakılan araçlar yüzünden geçemediğini bildirdi.
Ayrıca yer
tariflerinin de çok ciddi bir sorun olduğunu, yanlış tarifler nedeniyle adres bulmakta zorlandıklarını vurgulayan Esin, insanların kaza mahallini, hatta evlerini bile tarif etmekte zorlandıklarını, bunun da ambulansın gecikmesine yol açan nedenlerden biri olduğunu kaydetti.
AMBULANS CENAZE TAŞIMAZ
Türkay Esin, ambulansların cenaze taşıtmak amacıyla kullanılmasının doğru olmadığını vurgulayarak, ''Bizim görevimiz, canlıyı
kurtarmak.
Cenaze taşıtmak veya adli
rapor için ambulans çağrılması kendi başına cinayettir. Çünkü siz o sırada gerçekten
kalp krizi geçiren birisine geç kalabilirsiniz'' dedi.
Ambulansın can kurtarma dışında ve gerçekten ambulans içinde müdahale edilecek vakalar dışında çağrılmamasının önemine işaret eden Esin, sokakta yaşayan, alkollü halde sağa sola saldıran, insanları
darp eden kişilere müdahale etmenin de kendi işleri olmadığını vurguladı. Yaşadıkları bir olayı da anlatan
Esin, şunları kaydetti:
İstiklal Caddesi'nde
bina yıkımı sırasında 16 tonluk kepçe bir işçinin üzerine düşüyor. Gövde tamamen altında kalmış, sadece kafası görünüyor. Ambulans gitmiş, adam ölü olduğu için geri dönmüş. Ama sonra 'ambulans geç kaldı' deniyor. Bizim burada ne yapmamız isteniyor, Bizimle ilgisi ne?''
KUVÖZLÜ, YOĞUN BAKIM AMBULANSLARIMIZ VAR
Çoğu özel ambulans aracında bulunmayan donanıma sahip olduklarını kaydeden Esin, ''Yeni doğan bebekler için 3 adet kuvözlü ambulans, yeni ameliyatlı
hastayı bir yoğun
bakımdan diğerine götürebilecek tam donanımlı 18 adet
yoğun bakım ambulansımız var. Kimyasal zehirlenmelere karşı, NBC gaz zehirlenmesi için ayrı bir
ekip kurduk, bunun kendi özel ambulansı var'' dedi.
Esin, Hudut ve Sahiller
Sağlık Genel Müdürlüğü ile yaptıkları
anlaşma sonucunda şu anda
denizlerde de
hizmet verebildiklerini anlatarak,
Adalar veya açık denizde bir gemideki hasta veya yaralıya hizmet verebildiklerini söyledi. Deniz görevini yapacak özel bir ekip hazırladıklarını anlatan Esin, ekibin ambulans hücumbotla gidip vakaya baktığını ve ilgili yere taşıdığını bildirdi.
Esin, müdahale alanlarının bir taraftan
Bulgaristan sınırına, diğer taraftan da Bolu'ya kadar olduğunu vurgulayarak, İstanbul'un bölgenin koordinatörü durumunda bulunduğunu kaydetti.
İzmit'teki
tren kazasının yükünü tamamen İstanbul'un kaldırdığını dile getiren Esin,
Edirne, Kırklareli veya Tekirdağ'a da büyük bir olay olduğu zaman hemen müdahale ettiklerini anlattı.
İSTANBUL'A 2 HELİKOPTER AMBULANS GETİRİLECEK
İstanbul İl Ambulans Servisi Başhekimi Türkay Esin, şu anda helikopter ambulans anlaşması üzerinde çalıştıklarını ve bunun bitmek üzere olduğunu belirterek, bu hizmeti bahar aylarından itibaren kendi helikopter ambulansları ile yapacaklarını bildirdi. Esin, ''İstanbul'a 2 adet helikopter ambulans geliyor. Alımları yapıldı.
Mart sonu gibi, en geç bahar ayında hizmete girecek.
Bir tanesi
Avrupa Yakası'nda
Bakırköy Ruh ve
Sinir Hastalıkları, diğeri de
Anadolu Yakası'nda
Fatih Sultan Mehmet Hastanesi bahçesinde bekletilecek'' diye konuştu.
Helikopter ambulansların yakın şehirler veya otobanlardaki vakalar için kullanılacağını ifade eden Esin, böylece Adalar'da, açık denizde veya Edirne, Kırklareli gibi uzak yerlerdeki vakalara acil müdahalenin hızlanacağını bildirdi.
AMBULANS ŞOFÖRÜ SIKINTISI VAR
Türkay Esin, eskiden ambulans, doktor, malzeme eksikliği gibi sıkıntılar yaşandığını hatırlatarak, mecburi hizmet kurası ile sırf İstanbul 112'ye 200'e yakın doktor geldiğini, 20 yeni ambulans aracı alındığını, bu konuda sıkıntı bulunmadığını söyledi. Esin, ''Şu anda bizim en kritik eksiğimiz,
şoför. Eğer şoförünüz yoksa, aracınız olsun, doktorunuz, hemşireniz olsun, araba yerinden yürümüyor. Bir ambulans istasyonu, 5 doktor ve 5 hemşire ile
döner. Ama bir
şoförünüz yoksa onun da hiçbir önemi yoktur'' dedi.
Şoför ihtiyacının giderilmesi için
İstanbul Valiliği tarafından ilçe
belediyelerine yazı yazıldığını ve belediyelerden şoför istendiğini anlatan Esin, İstanbul'da şu an 340 doktor, 340 hemşire ve 235 şoför bulunduğunu,
Beyoğlu Belediyesi'nin 10,
Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin 8,
Çatalca Belediyesi'nin 5,
Bağcılar ve
Kağıthane belediyelerinin 4'er,
Bahçelievler ve
Güngören belediyelerinin de 3'er şoför vermesine rağmen açığın kapatılmadığını bildirdi. Esin, halen Eminönü,
Beşiktaş,
Kartal,
Avcılar ve Zeytinburnu'nda eksik şoförle
çalıştıklarını dile getirdi.