İşte Mehmet Altan'ın o köşe yazısı:
AKP’nin paralel ordusu mu?
‘SADAT' isimli şirketi, daha önce birçok CHP milletvekili hükümete yönelik sorularla kurcaladıysa da, geniş yığınlar ilk kez Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK'ya yönelik düzenlenen operasyon sırasında 34 kişinin özel bir birim tarafından öldürülmek istendiğini belirten DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in ağzından duydu…
Konuyu ise mükemmel bir gazetecilik yapan Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker inceleyerek, detaylarıyla ortaya koydu.
TSK ve hükümet ise hala sessiz…
* * *
Bu şirketin amacı ne imiş?
“SADAT AŞ'nin amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yetişemediği İslam ülkelerini de bu şirketlerin tasallutundan kurtarmaktır.”
Hangi şirketlerin?
“Bugün, İslam coğrafyasını dizayn etmek isteyen küresel güçlerden sadece ABD'nin, emekli askerlerden oluşmuş, 70 savunma danışmanlık şirketi üçer beşer adet İslam ülkelerinde ABD menfaatlerine uygun faaliyet göstermektedirler.”
Şirket bu amacını nasıl gerçekleştirecek?
Okuyalım:
“Dünyada bu tür şirketlerin örneği çok. Bu amaçlarla kurulmuş 70'ten fazla şirket var. Türkiye'de ilk olacak.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden çok genç yaşlarda emekli olan subaylar, astsubaylar var, onlardan yararlanacağız.”
* * *
Psikolojik harbi de içeren ‘gayrinizami harp' de dâhil, ‘savaş eğitimi' veren bu şirketin ‘kendi amaçlarını' tanımladığı anlatımı, insanın aklına birçok soru getiriyor.
-İslam ülkelerinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ‘yetişemediği' şey nedir?
-TSK'nın İslam ülkelerinde ‘yetişemediği' bazı şeyler olduğu söyleniyorsa, o zaman bir de ‘yetiştiği' bir şeyler olmuş olmalı. TSK, İslam ülkelerinde nelere ‘yetişiyor' da bu ülkenin hiç haberi olmuyor?
-TSK'nın bir amacı da İslam ülkelerinde faaliyet gösteren ABD şirketlerinin faaliyetlerini engellemek midir
* * *
‘Ölüm' üzerine, hem de uluslararası suları da kapsayarak ticaret yapmayı amaçlayan ve ülke içerisinde ‘cinayet girişimiyle' suçlanan bu şirketi ‘devlet' adına denetleyen de yok…
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki onca soru önergesine rağmen hükümetten ‘çıt' çıkmıyor.
* * *
Yargıyı kendine benzetmek isteyen bu zorba iktidarın epeydir askeriyede de olmadık düzenlemeler peşinde olduğu, ülkeyi tam bir felakete sürükleyecek çılgınlıkların yapılmak istendiği kulislerde söylenip duruyor.
Önceki gün de vurguladığım gibi 30 Ağustos sürecindeki son garip gelişmeler, askeriye üzerine tertip peşinde koşanların kendi amaçlarını ele veren organize neşriyatı da bu söylentilere güç kazandırır nitelikte…
Korkunç bir iddiayla daha geniş bir kamuoyunda gündeme gelen bu garip şirket ise bu söylentilere adeta tuz biber ekmekte…
Sanki bir ‘paralel ordu' dizaynı söz konusu…
* * *
Tabii ürkütücü amaçlar yanında bir de ‘para pul' işleri var…
Daha henüz sorulmuyor ama bu şirketin ‘parasal faaliyetleri' de herhalde gündeme gelecek…
Biliyorsunuz, siyasal iktidar savunma sanayii proje sayısının 66'dan 269'a, tutarının da 5,5 milyar dolardan 45,5 milyar dolara yükseldiğini yazıp söyleyerek övünüyor ama bu parasal genişlemenin saydam bir dökümü ortada yok… Bu konu sessizce geçiştiriliyor…
Lice'de 34 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettiği iddia edilen bir tim ile anılan bu şirketin de üstlendiği projeler var mı acaba?
* * *
Bu SADAT şirketi neyin nesidir?
Türkiye'nin neden ‘ikinci' bir orduya ihtiyacı vardır?
Orduların çoğalması hiçbir ülkeye hayır getirmez.
Ülkeyi talan edip, asla ve kata iktidardan ayrılmamaya yemin etmiş bir çıldırmışlığın yangın çıkarma faaliyetleri son derece korkutucu ve ürkütücü bir biçimde devam ediyor.
Ama bu yapılanlar, iktidarın sonunun gelmesini de kaçınılmaz bir biçimde hızlandırmakta…