Batman ulaşan sadakat treni yolcuları Belediye Başkanı Hüseyin
Kalkan ve çevreci kuruluşlar tarafından karşılandı.
Otobüslerle tarihi ilçeye giden tarih severler ilçenin tarihi mekanlarını gezdi.
Tarihe sahip çıkmak amacıyla geceyi çardak ve mağaralarda geçiren tarih severler, ilginç görüntüler oluşturdu.
Dicle Nehri kıyısında
Hasankeyf'te olmanın keyfini yaşayan ziyaretçilerden bazıları, beraberinde getirdikleri saz eşliğinde
halay çekerken, bazıları da Dicle Nehri'nde yüzmeyi
tercih etti.
Çardakta misafirlerle ilgilenen Hasankeyf Belediye Başkanı Vahap Kusen, sadakat treninin ulusal ve uluslararası kamuoyunu ayağa kaldırıp Hasankeyf'e sadakati arttıracağına inandığını söyledi.
Hasankeyf'in yok olması konusunda fazla korku
yaşamadıklarını belirten Başkan Kusen, "Önümüzde uzun bir süre var. Mücadelemiz devam edecek.
Avrupa ülkeleri ve finansman sağlayan şirketlere sesleniyorum.
Kültür kıyımına ortak olmayın. Hasankeyf, dünyada ender rastlanan bir tarihi değere sahip. Bunların gelecek kuşaklara taşınması lazım." dedi.
Sadakat treninin organizesini yapan Doğa Derneği Genel Müdürü
Güven Eken, Baraj konusunda atılan
imzaları kağıt üzerinde bulunan bir
takım lekeler olarak tanımladı.
Eken, sözlerini şöyle tamamladı: "Hasankeyf koca bir gövdedir. Koca bir
kaya kütlesi üzerinde binlerce yıldır inşa edilmiş bir şehirdir. Dolayısıyla hiçbir imza 200'ü geçse de, 500'ü geçse de, bin olsa da Hasankeyf'in gücü ve enerjisiyle boy ölçüşemez. Barajın vereceği şey elektrik enerjisidir. Hasankeyf ise bütün Türkiye'ye yaşam enerjisi veriyor. Doğa Derneği ve Atlas Dergisi olarak mücadeleye devam edeceğiz. Aklıselim bütün devlet adamlarına, bürokratlara, tarihe geçmek isteyen herkese büyük bir
çağrı yapıyoruz. Diyoruz ki, bu tarihi yanılgının önüne geçelim. Hep beraber Hasankeyf'in yok edilmesinin acısını ve utancını değil, onu yaşatmanın gururunu duyalım."