İşte BBC Türkçe'den Çağıl Kasapoğlu'un izlenimleri....
Bağcılar’da meydanda sıralanan standlardan biri Saadet Partisi’nin. İçinde yalnızca genci yaşlısıyla kadınlar var.
Önünden geçerken standlarının önünde kendilerini yüksek sesle bağıra çağıra eleştiren bir erkeğe karşı kendilerini savunuyorlar.
Bağıran AKP’liymiş. Millet ittifakına katıldıkları için Saadet Partili kadınları eleştiriyor, inançlarını, değerlerini sorguluyor.
Saadet Partililer sürekli bu tip tacizlerle karşılaştıklarını anlatıyor.
Parti yönetiminden Ümmühan Arslan şunları söylüyor:
CHP ile Millet İttifakı’na girdiğimiz için genellikle AKPliler, gelip bize ‘din düşmanı, imansız, kafir, münafık, FETÖ’cü, Erbakan’ın kemiklerini sızlatıyorsunuz, ihanet ettiniz’ diyorlar. Biz her çeşit fikre açık bir partiyiz, sağcısı, solcusu, Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si, Sunni’si. AKP’liler Tayyip Bey’e tek kelime söyletmiyorlar. Onlarda İslamiyet’ten sonra Tayyibizm başladı. Bizi dinlemiyorlar. HDP’yle birleştiniz diyorlar, HDP yok ki ittifakta.”
Partinin 18 yaşındaki genç üyesi de bildiri dağıtırken AKP’lilerinin ellerine vurduklarını, ‘harçlıklarından kesip partiye yatırdıkları paralarla bastırılan bildiriler gözlerinin önünde yırttıklarını’ söylüyor.
“Biz devletten para yardımı almıyoruz, ben öğle yemeği yemiyorum partiye veriyorum paramı niye yırtıyorsunuz ki?”
Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu üyesi Saadet Kılıçarslan da AKP’li seçmen ile standlarındaki tartışması bitince katılıyor:
Biz siyaset yapmak istiyoruz, o yüzden ittifaka katıldık. 30 yıldır siyasetin içindeyim ben. Barajı geçmek istiyoruz. Çok kutuplaşma var ülkede. Türk’üyle, Kürt’üyle, Lazı’yla biz bir milletiz. Meclise girmek istiyoruz. Muhalefet olması lazım tek parti olmaz. Meclis ne kadar renkli olurda o kadar bereketli olur.”