İKÖ Başkanı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'na 15 yıl görev yaptığı ve 2001 yılında kendi tabiriyle 'bilim dışı hareket edilerek' ayrılmak zorunda kaldığı
İstanbul Üniversitesi'nden '
Bilim Tarihi' alanında doktora unvanı verildi. Rektörlük Binası Doktora Salonu'nda gerçekleştirilen
tören,
Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özkan İhsanoğlu'nun birkaç
dosya kağıdı tutan özgeçmişini okuyarak başladı.
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şinasi Gündüz'de İhsanoğlu'na fahri doktora verilme gerekçesini anlattı.
İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ise konuşmasına İhsanoğlu'na teşekkür ederek ve kendisinden özür dileyerek başladı. "Hocaya, bir insan hayatına ne kadar çok iş ve ne kadar çok eserin sığdırılabildiğini bizlere gösterdiği için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Özgeçmiş okunurken hocaya katıldım. 'Hocam kusura bakmayın bizim suçumuz değil' dedim. 'Siz o kadar çok şey yapmışınız ki
doğal olarak uzun sürüyor.'" diyen Söylet, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bilim tarihi, Türk kültürü ve
İslam tarihi konularında seçkin bir yeri olan, bilim insani Ekmelettin İhsanoğlu hocaya
İstanbul Üniversitesi olarak fahri doktora unvanı vermekten kıvanç duyuyorum. Değerli hocamız aslında bizden birisi. İhsanoğlu'nun bilim ve eğitim tarihine katkı ve hizmetlerinden dolayı bir çok
ödül aldığını biliyoruz. Ancak biz İstanbul Üniversitesi'nin geleneğinde var olan ancak zaman zaman unutulan
vefa ve aidiyet duygusunun sayın İhsanoğlu şahsında bu törenle tekrar hatırlatmak istedik."
Rektör Söylet'in konuşmasının ardından İhsanoğlu'na cüppesi giydirilerek doktora diploması verildi. Söylet, İhsanoğlu'na bir
sürpriz yaparak,
gençlik yıllarına ait yağlı
boya portresini
hediye etti. Fen ve İlahiyat Fakültesi Dekanları da İhsanoğlu'na üniversite rozetini taktı.
Son olarak kürsüye gelen Prof. Dr. Ekmelettin İhsanoğlu konuşmasına salondakilere teşekkür ederek başladı. Bu salonda 15 sene farklı münasebetlerde bulunduğunu hatırlatan İhsanoğlu, "Ama bugün benim için çok ayrı bir gün. Burada 15 sene içerisinde değişik faaliyetlere katıldım. Fakat bugün bu unvana, sayın
rektörümüzün, iki dekanımızın ve senatomuzun kararıyla muhatap olmak gerçekten beni derinden memnun etmiştir. 20'ye yaklaşan fahri doktora içerisinde, aldığım en manalı doktoradır.İstanbul Üniversitesi benim 15 senelik mensubiyetimden dolayı değil, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İslam dünyasının en kadim üniversitesidir.
Avrupa dışında kurulan, Avrupalılar tarafından değil kendi imkanlarıyla kurulan ilk üniversitedir." dedi.
Konuşmasının devamında İstanbul Üniversitesi'nden 2001 yılında bilim dışı hareket edilerek ayrılmak zorunda kaldığına dikkat çeken İhsanoğlu şöyle konuştu: "Demokratik anlayışlarını hüküm sürdüren ve biraz önce hocalarımızın da okudukları cv deki tecrübelerden ve faliyetlerden rahatsız olan insanların yüzüne dedim ki Mecelle'den 24. Kaidesinde der ki: 'Engel kalkınca engellenen geri
döner.' Bu hukukun temel prensiplerinden, mantığında prensiplerinden bir tanesidir. Benim üniversiteden ayrılmama sebep olan ve benim buraya gelişime mani olan bir zihniyet, biraz önce başta sayın rektörümüzün ve dekanlarımızın ifade ettikleri gibi uzun yıllar
ihmal edilen ve yok farz edilen
Osmanlı dönemi biliminin var olduğunu az çok arkadaşlarımızın gayretleriyle ortaya koyduk. İşte onun için
Oktay hocamızın buradaki varlığından büyük mutluluk duyuyorum."
(CİHAN)