SAÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle oluşturulan istasyonun açılışı dolayısıyla Esentepe Kampüsü'nde düzenlenen törende konuşan SAÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen, 17 Ağustos 1999 depremi ve önceki depremler dikkate alındığında Adapazarı'nın deprem açısından Türkiye'nin en kritik bölgelerinden biri olduğunu söyledi. Kurulan istasyonun Adapazarı'ndaki ilk deprem istasyonu olduğunu belirten Gülen, ''Bundan sonra bu istasyon sayılarını 10-12'ye çıkararak küçük ölçekte bir SAÜ networkü (istasyon ağı) kurmayı planlamaktayız. Bu istasyon sadece Türkiye'de değil tüm dünyadaki büyük depremleri kaydedebilecek hassasiyette, en modern aletlerle donatılmış bir istasyondur'' dedi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik de Kandilli Rasathanesi'nin 144 yıldır deprem araştırmaları konusunda hizmet verdiğini belirtti. En büyük hedeflerinden birinin deprem bilincinin yaygınlaşması olduğunu ifade eden Erdik, ''Bilgimizi böyle güzide bir kurumla paylaşmış olmaktan mutluyum. Buranın depremselliğinin açığa çıkarılmasının yanında jeofizik öğrencilerinin yetişmesine de yardımcı olması en büyük dileğim olacak. SAÜ gerek üniversite, gerekse jeofizik alanında büyük bir atılım yaptı. Adapazarı etrafında bir şebeke kurulmak isteniyor. Bu ileri yıllarda erken uyarı ve acil müdahaleye imkan sağlayacak şekilde olacak. Biz de elimizdeki bilgileri paylaşarak, en iyisini yapmaya çalışıyoruz'' diye konuştu. SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas da kurulan deprem istasyonunun SAÜ'nün dış paydaşlarıyla yaptığı önemli çalışmalardan birisi olduğunu dile getirdi. Elmas, özellikle deprem konusunda diğer ilçelerde de istasyonlar açarak, deprem konusunda bilgi ağını tamamlamak istediklerini kaydetti. Konuşmaların ardından Elmas, Gülen ve Erdik kurdeleyi keserek istasyonunun açılışını yaptı. SAÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencilerinin görev alacağı istasyon, Amerika kıtası ve Japonya gibi uzak coğrafyalardaki sarsıntıları da ölçebilecek kapasitede yapılandırıldı. Yaklaşık 100 bin lira maliyetle tamamlanan istasyonda, bir kuvvetli, bir de hafif yer hareketi cihazı bulunuyor.