Samsun Ticaret ve
Sanayi Odası (STSO), Samsun Ticaret Borsası, TSE Samsun Üretim Belgelendirme Merkezi (ÜBM) ve Samsun İl Müftülüğü
işbirliği ile 'Üretici ve Tüketici Açısından Helal Gıdanın Yeri ve Önemi' konulu bir konferans düzenlendi. Ticaret ve Sanayi Odası meclis salonundaki konferansa
gıda üreticileriyle birlikte
helal gıda
sektörü uzmanları katıldı.
Konferansa katılan TSE Samsun ÜBM Müdürü
Erol Kaygı, özellikle
İslam coğrafyasında
helal gıda standartlarının ulusal ve uluslararasında ortak bir dil haline geleceğini söyledi. Bunun kaçınılmaz olacağını ifade eden Kaygı, "Ekonomik ve nüfus bakımından hızla gelişen, büyüyen ülkemizde, artan satın alma gücüyle birlikte satın alınan gıdalarda
üretim ve
ürün çeşitliliği de artıyor. Bu da ister istemez gıda güvenilirliğini gündeme getiriyor. Ürün güvenilirliğine ilave olarak da insanımızın dini gereklilikleri artık ön plana çıkmakta,
tercih meselesi olmaktadır. Bu kadar çeşit ürünün de ilgili otoritelerin dini manevi rahatlığı sağlayacak şekilde olması gerekir. Bu bir ihtiyaçtır. TSE de diyanetle yürüttüğü çalışmalar neticesinde gıda güvenliği faaliyetlerine başladı." dedi.
930 MİLYAR DOLARLIK SEKTÖR
TSE
Ziraat Mühendisi İbrahim Halil Karahan, katılımcılara helal gıda uygunluk belgelendirme süreciyle ilgili bilgi verdi. Helal gıdayla ilgili dünyada artan bir kaygının söz konusu olduğunu ifade eden Karahan, "
Müslüman sayısı giderek artıyor. Helal gıdaya ulaşma konusunda Müslümanlar, büyük problem yaşıyor. Bununla birlikte de 30 yıldır belgelendirme süreci söz konusu. Belgelendirmeyle ilgili dünyada
Malezya'nın başlattığı bir belgelendirme çalışması var. 930 milyar dolarlık bir hacme sahip sektöre ilişkin Malezya ve diğer ülkelerin yaptığı belgelendirmeler, şuan
akreditasyon sisteminin olmaması nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyor. Bununla ilgili TSE olarak son 10 yılda İslam Konferansı Örgütü çatısı altında bir kuruluş kurularak standartların yayılması konusunda birtakım çalışmalar gerçekleştirildi. En son 2011'in mayıs ayında 3 tane standart yayınlandı. Çalışmalar ise sürüyor." bilgisini verdi.
Samsun İl Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin
Öztürk ise helal gıdanın, beslenmenin yanında ahlaki bir mesele olduğuna dikkat çekti. Konunun ciddiyetinin altını çizen Öztürk, "Bu konuda çok titiz olunmalı. Gıda ürünlerinde
haram ve helalin belirlenmesi yöntemi, genetiğin değiştirilmesi, gıdaların dini hükmü, gıda ve
hayvan yemlerindeki katkı maddeleri sorunu,
modern besi ve kesimin dini açıdan değerlendirilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Asıl amaç hangi gıdaların helal ve haram olduğunu belirlemek yerine helal haram seçimi yapabilecek kriterler oluşturmaktır. Helal gıdada en yüksek kalitede
marka değerinden bahsedilmelidir." şeklinde konuştu.
Müftü Yard. Doç. Dr. Öztürk, Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde helal ve haram gıdaların belirtildiğini hatırlatarak şu örnekleri verdi; "Leş, kan,
domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan ve
besmele çekilmeyerek kesilen, boğularak öldürülmüş,
darp edilmiş, düşerek veya boynuzlanarak öldürülmüş, yırtıcılar tarafından parçalanmış, putlar gibi taşlar üzerine anılarak kesilen, domuz ve
yaban domuzu, köpek,
maymun, yılan,
aslan, kaplan, ayı ve benzeri yırtıcı ot obur hayvanlarla kartal,
akbaba gibi yırtıcı kuşlar, fare, çiyan,
akrep zehirli olanlar, bit, sinek, kurtçuk,
kurbağa,
timsah,
katır ve evcil eşeklerle karınca arı, ağaçkakan gibi İslam'da öldürülmesi
yasak olan hayvanlar da haramdır. Bit, sinek, kurtçuk, kurbağa, timsah, katır ve evcil eşekler de haramdır."
(CİHAN)