İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nce
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan
duruşmaya,
emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Halil
İbrahim Fırtına, emekli Oramiral
Özden Örnek ile MHP'den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 180
tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan 6 sanık katıldı.
Emekli
Orgeneral Ergin Saygun'un da aralarında bulunduğu 70 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
''Delillerin değerlendirilmeden, savcının esas hakkındaki görüşünü açıkladığını ve
tanık dinleme taleplerinin kabul edilmediğini'' belirterek
mahkemeyi
protesto eden sanık
avukatları da duruşmaya katılmadı.
Duruşmada, emekli albaylar
Dursun Çiçek ve Fikri
Karadağ ile hakim
Albay Ahmet Zeki
Üçok'ın da aralarında bulunduğu 40 sanığın ise protesto amaçlı ''Adalet bilime karşı, adil
yargılanma istiyoruz'' yazılı
siyah tişörtler giydikleri görüldü.
Katılan sanıkların yoklamasının yapıldığı sırada Mahkeme Heyeti Başkanı
Ömer Diken, sanıklara bu tişörtlerin ne amaçla giyildiğini sordu. Sanıkların da mahkemeyi protesto amacıyla bu tişörtleri giydiklerini söylemeleri üzerine Başkan Diken, bunları giyenlerin tespitini yaptı.
Bu sırada bir sanığın ''Biz de giydik'' diye bağırması üzerine Başkan Diken, ''Buna ukalalık derler. Oradan karışıyorsunuz. Mahkeme tespit yapıyor'' dedi.
Sanıklardan Ahmet
Zeki Üçok da mahkeme başkanına yönelik, ''Siz de ukala diyemezsiniz'' şeklinde bağırdı.
-Tişörtlü sanıkların bir kısmı salonu terk etti-
Başkan Diken'in ''Siz de giymişsiniz'' dediği Fikri Karadağ'ın, ''Evet var, ne yaparsan yap'' sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Yine yoklama sırasında sanıkların ayağa kalkmalarını isteyen Diken, sanıklara ''Mahkeme huzurunda ağaya kalkmaya bile tenezzül etmiyorsunuz'' dedi.
Yoklama sırasına, ayağa kalkmak zorunda olmadığını belirten sanıklardan
Mustafa Önsel ise, tişörtünü göstermek için kalktığını söyledi.
Başkan Diken'in, ''Mahkeme huzurundasınız'' sözleri üzerine Önsel, ''Biz ne zaman kalkacağımızı biliriz'' şeklinde
yanıt verdi.
Diken ise, ''Bugüne kadar size hoşgörülü davrandık. Ayak ayak üstüne attınız. Kıçınızı dönerek oturdunuz'' sözlerine Önsel de, ''Siz de bizi haksız yere tutukladınız'' diye bağırdı.
Bunun üzerine Diken, Önsel'e dışarı çıkmasını söyledi.
Önsel, ''Ben çıkıyorum zaten'' diyerek solondan ayrılırken, protesto amaçlı tişört giyen sanıkların bir kısmı da salonu terk etti.
Duruşmada daha sonra,
dosyaya gelen evraklar üye hakim Ali Efendi Peksak tarafından okundu.
-
İstanbul Barosu'ndan avukat talebine yanıt-
Peksak, mahkemenin, avukatları duruşmaya girmediği için 232 tutuklu sanığa avukat görevlendirilmesi yapılması amacıyla İstanbul Barosu Başkanlığı'na yazılan yazıya
cevap verildiğini kaydetti.
Baro'nun, ilgili
yasa hükümlerine yer verdiği yazısında, CMK'da esas olanın sanığın seçilmiş müdafiyle temsil edilmesi olduğu ifade edilerek, kişinin kendi seçtiği avukat bulunması, vekalet ilişkisinin devam etmesi durumunda avukat atanmasının yapılamayacağını belirttiğini anlatan Peksak, vekalet ilişkisi sonlandırılmamışken müdafi tayininin kanunen mümkün olmadığının bildirildiğini söyledi.
Hakim Peksak, baronun söz konusu cevap yazısında, mahkemenin, sanıkların vekalet ilişkisinin devam edip etmediği,
istifa durumunun bulunup bulunmadığının bildirmesini istediğini kaydetti.
Mahkeme Başkanı Diken, daha sonra dosyaya mazeret bildiren avukatların dilekçelerini okuduğu sırada, bir avukatın, dosyanın kapsamının geniş olduğunu, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için 3 ay süre istediğini kaydetti.
Diken, ''Bu kadar zamanda dosya okunmadı mı, buradaki maksat nedir? Ne demek istediğini anlamadım'' dedi.
Bir usul hatasının bulunması, mahkemenin yanlışının olması durumunda bunu çözümleyecek olanın üst mahkeme olduğunu ifade eden Diken, ''Hukuk içindeki sorunlar yargı yoluyla çözülür. Tişört giymeyle, basın yayın organlarına açıklama yapmakla bir yere varılamaz.
Yargıyı kilitlemek hiç kimseye yarar sağlamaz'' dedi.
Sanıklardan Ahmet
Yavuz da söz alarak, mahkemeyi uzatmak gibi hiçbir taleplerinin olmadığını belirterek, 11 No'lu CD'nin bilirkişiye gönderilmesini istediklerini söyledi.
Başkan Diken de mahkemenin dosyaya sunulan raporları kabul edip etmediğine ilişkin bir beyanının olmadığını ifade ederek, sanıkların iddialarını raporlarla sunduklarını kaydetti.
Bilirkişi ve tanık dinletmek amacıyla duruşmaya katılan avukatlar Kazım Yiğit Akalalın ve Kemal Yener Saraçoğlu'nun taleplerini dile getirdiği duruşmaya ara verildi.
Bu arada duruşma başlamadan önce, sanıklar, Ankara'da ofisinde ölü bulunan tutuksuz sanıklardan emekli Albay Tarık Akça için bir dakikalık saygı duruşunda bulundular.