Silivri Cezaevi’nde 12
Kasım akşamı
kalp krizi sonucu ölen
Odatv davası sanığı Kâşif
Kozinoğlu’nun koğuş arkadaşı Hasan
Ataman Yıldırım, Kozinoğlu’nun bir gece önce koğuş arkadaşı
Atilla Uğur’un kalp krizi geçirebileceği endişesiyle sabaha dek
nöbet tuttuğunu açıkladı. Ataman Yıldırım, Abdullah Öcalan’ı sorgulayan timde görev yapan ve bu konuda kitap yazan Atilla Uğur’un
sivil hastanelerde doktor ya da hemşire kılığındaki teröristler tarafından zehirli
iğne ile öldürülebileceğini savundu.
Emekli
Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım,
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçesinde Kâşif Kozinoğlu ve davanın sanığı
emekli Albay Atilla Uğur ile aynı koğuşta kaldıklarını belirterek şu açıklamaları yaptı:
“Kâşif Kozinoğlu, geçen hafta hasta olan Atilla Uğur için 11 Kasım akşamı uyumadı.
Sabah saat 06.30’a kadar koğuşta nöbet tuttu. ‘Atilla’yı kalp krizinden kaybedebiliriz’ diye düşünüyorduk. Kâşif o gün 15.45’te uyandı. Avluda beraber 16.15’ten itibaren yürüdük. Ben 30 dakika, Kozinoğlu ise 60 dakika yürüdü. Sonra koğuştaki odasına çıkıp 45 dakika kadar
spor yaptı. Ben bu sporu bana göre ağır spor olarak değerlendirdim. Ancak onun için normal spordur.”
Yıldırım, “Kozinoğlu ağrısı olunca 18.15’te Atilla’nın odasına gelerek
yardım istedi. Göğsünde şiddetli ağrı ve
tansiyon 12.7/20.5 olduğu ölçüldü ve 18.17’de acil butonuna basıldı. Dil altı hapı verildi. 18.35 civarı görevlilerin getirdiği
sedyeye binmek istemedi ve hatta 19 basamaklı merdiveni kendi inmek istedi. Fakat görevli memurlar, sedye ile merdivenleri indirerek bilinci açık ve konuşur durumda koğuştan ayrıldı” şeklinde tanıklıklarını aktardı. Yıldırım şöyle devam etti: “Daha sonra öğrendiğimize göre mahkûm kabul kısmında bilinci açık, nabız atar ve konuşur durumda bekledi. 112
Acil yaklaşık 18.50’de geldi ve ambulansla Silivri Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Ancak ambulansta olması gereken doktor yoktu. Teknisyenler müdahale etmişler.”