Baş
bakanlık
Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını yapan Yurtdışı Türkler Başkanlığı'ndan sorumlu
Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ, geçmişi değerlendirirken takılıp kalmadan geleceğe yönelik adımlar atılması gerektiğini belirtti. Bozdağ,
Almanya'daki Türklerin burada kalıcı olduğunu belirterek, "Gelecek 50 yılda neler yapabileceğimizi düşünmeliyiz. Yepyeni Türk topluluğu karşısına yepyeni
politikalarla çıkmamız lazım." dedi.
Almanya'nın uyumdan sorumlu
Devlet Bakanı Maria Böhmer, Yurtdışı Türkler Başkanı Kemal Yurtnaç ve
Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet'in açılış konuşmalarıyla başlayan sempozyuma Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın birçok
ülkesinden
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve bilim adamları katıldı.
Sempozyumun açılışında Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajları okundu. Cumhurbaşkanı Gül, sempozyumun çok anlamlı bir günde, 50. yıldönümünün hemen ertesi gün başladığına dikkat çekerek, "Almanya'da 2 milyon
Türkiye vatandaşı, 1 milyon Alman vatandaşı olmak üzere 3 milyona yakın insanımız yaşamaktadır. İki ülke arasında ilişkilerin gelişmesinde müstesna rol oynamaktadırlar. Almanya'nın
ekonomik mucizesine alınlarının teriyle katkı sağladılar. İki ülkenin ortak kazancı ve gururudur. On binlerce işyeri açmışlar, kendi ayaklarında durmayı başarmışlardır. 75 bin işletmeci 35 milyar ciro sağlıyor. Ziyaretim sırasında yerinde görmek memnun etti." dedi.
Başbakan Erdoğan da mesajında Türklerin Almanya'ya yaptığı katkıları dile getirerek, "Varlıklarıyla Almanya'ya güç katan vatandaşlarımız, bilim,
spor, sanat ve tüm alanlarda başarılarıyla katkı sağlıyor." ifadesine yer verdi.
ALMANYALI TÜKLER, İKİ ÜLKEDEN DE YENİ POLİTİKA BEKLİYOR
Bakan
Bekir Bozdağ ise konuşmasında geleceğe yönelik adımların öneminin üzerinde durdu. "50 sene önce
İstanbul-Sirkeci'den büyük bir
rüya, büyük bir
ümit yolculuğu başladı. Büyük ümitle Almanya'ya geldiler. Göçün maksadı iktisadi idi, belli bir süre çalışacak, para kazanacak geri döneceklerdi. Alman hükümeti de bu insanlarımıza 1-2 yıl süreyle çalıştıracak insanlar olarak bakıyordu." diye konuşmasına başlayan Bozdağ, "Kalp, gönül,
inanç, kişilik ve rüyalarını getirdiler, bavullarının yanında. Kendi sorunlarına kendileri çözüm üretmeye çalıştılar." diye devam etti. Bozdağ, Türklerin artık Almanya'da kalıcı olduklarının bir gerçek olduğunun altını çizerek şunları söyledi: "Hem Almanya'dan ve hem de Türkiye'den beklentiler yükseldi. Almanya'da tanınan hakların Türkiye'den de bekliyorlar. İki ülkeden de kendilerine yönelik politikaların gözden geçirmelerini istiyorlar. Bizim bunu görmemiz gerekiyor. Yepyeni Türk topluluğu karşısına yepyeni politikalarla çıkmamız lazım."
Bozdağ ayırca Almanya'ya gelen Türklerin çok büyük başarı hikayelerine
imza attıklarının altını çizerek, "Spordan bilime çok başarılı insanlarımız hem Almanya'da hem Türkiye'de varlar. İki ülkeye katkı sağlıyorlar. Çok gurur duyuyoruz onlarla." dedi. Uyum konusunda ise Bozdağ, "Türklerin Almanya toplumu ile uyumlu olması, her alanda başarıları ile öne çıkması bizim büyük dileğimizdir. Uyum konusunu önemsiyoruz, ama uyumdan ne anladığımız önemli. Uyum asimilasyon olmadığını belirttiği için Böhmer'e teşekkür ediyorum. Buradaki insanların özelliklerinde feragat etmeleri anlaşılıyorsa, uyum başarılı olmaz. Uyum gönül işidir, insanlar istediği zaman daha başarılı olur." diye konuştu. Bozdağ sözlerinin sonunda, "İnsanlarımıza kapılarını, gönüllerini açtılar. Türklerin başarı hikayesinden bahsediyorsak Alman hükümetinin de katkısız olamazdı." diyerek Alman hükümetine teşekkür etti.
YENİ 'HOŞGELDİNİZ' KÜLTÜRÜ
Alman Devlet Bakanı Böhmer ise, "Ülkemizin kalkınması için, toplumumuzun çeşitli olması için katkı yaptığınız için, her şey için teşekkür ederim. Bize geldiğiniz için ve burada kaldığınız için ve Almanya'nın elçisi olarak Türkiyeye gidenlere de teşekkürler." dedi. "
Vatan, insanın kendini evinde hissettiği yerdir." diyen Böhmer, "Almanya'da doğan çocuklar Almanya'yı vatanı kabul ediyor, ama köklerinin de Türkiye olduğu için gurur duyuyor. Uyum, insanların uyruğuna bağlı olmadan eşit şanslara sahip olmasıdır. Uyum asimilasyon değildir. Köklerinden gurur duyabilir, ama burada yaşamaktan da memnun olmalarıdır." diyerek, düzenlenen sempozyum ve 'Almanya Vatan' gibi yarışmaların 'Yeni Hoşgeldin' kültürün güçlü sinyalleri olduğuna dikkat çekti.
Yurtdışı Türkler Başkanı Kemal Yurtnaç,
başkanlık ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet ise sempozyumun sorunların çözümleri ve geleceğe yönelik perspektiflerin üretildiği bir
platform niteliğini taşıdığını belirtti. "Eski klişelerden uzaklaşılması ve buna uygun
siyaset yürütülmelidir." Diyen Acet, sözlerine şunları ekledi: "Göçmenler sorumluluk üstlenmek istiyorlar. Kendilerinin dışlanmış hissetmemeleri için çaba harcanmalı. İnsanlarımıza bizleri ayrıştıran değil birleştiren unsur olarak bakılmalı."
Sempozyum konuşmacıları arasında Yurtdışı Türkler Başkanı Kemal Yurtnaç, Almanya'nın Federal
Meclis Eski Başkanı Rita Süssmuth ile birlikte Türk kökenli milletvekilleri Sosyal Demokrat Partiden Aydan Özoğuz, Yeşillerden
Mehmet Kılıç ve Sol Parti'den Sevim Dağdelen'de yer alıyor. Bu
akşam Berlin'e gelecek olan Başbakan Erdoğan da sempozyum dolayısıyla düzenlenen
gala yemeğine katılacak. Yaklaşık bin kişinin katılacağı gala yemeğinde vatandaşlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasetçiler ile medya mensupları yer alacak.