Ergenekon tanığı: Biz varız diye vatan bir

Ergenekon ana davasında tanık olarak ifadesine başvurulan Kuvai Milliye Derneği üyesi Çınar Mustafa Altunbaş, polisin terörle mücadelede yetersiz kaldığını öne sürerek, "Biz olmasak ülkenin bağımsızlığından bahsedilemezdi." iddiasında bulundu.


Dernek bünyesinde 2 ila 5 bin kişiden oluşan motorize birlik kurulması konusunun bir ütopya olduğunu belirten Altunbaş, devletin yetersiz olduğu durumlarda olaylara müdahale etmeyi düşündüklerini söyledi. Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan'ın, "Sen kimsin lan" diye bağırıp küfür etmesi üzerine Arslan duruşma salonundan ağzı kapatılarak çıkarıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 189'uncu duruşmasında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan Nusret Senem ile Güler Kömürcü Öztürk de duruşmaya katıldı. Tutuklu sanıklardan Ergün Poyraz, İsmail Yıldız ile Hayrettin Ertekin ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanıklardan Çınar Mustafa Altunbaş'ın hazır bulunduğunu ve ifadesine başvurulacağını açıkladı. Kimlik yoklaması ve yemini yaptırılan tanık Altunbaş, daha önceden savcılıkta ifade verdiğini, ancak bu ifadesini kabul etmediğini belirterek, "İfadem, ben askere giderken basına sızdırıldı. Sanki üyesi olduğum Kuvai Milliye Derneği'nde yaptığımız konuşmalar şimdiye kadar hiç konuşulmamış konularmış gibi lanse edildi. Bu yüzden ben de ailem de çoz zor durumlara düştük." ifadesini kullandı. Tanık Altunbaş, Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan'ı basından tanıdığını ve tasvip etmediği bir hareket yaptığını söyledi. Dava sanıklarından Kuvai Milliye Derneği'nin Başkanı emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ ile tanıştıklarını ve Karadağ'ın, kendisinin idolü olduğunu belirten Altunbaş, "Kendisi ile tanıştığım için çok memnunum. Hayatımda duyduğum en güzel sözleri ondan duydum. Dernekte Musul-Kerkük'teki Azerilerin bağımsızlığına kavuşmasını, 12 adaların durumunu konuştuk." dedi. Dernekte ilk katıldığı toplantıda bazı üniversitelerde görevli 3-4 doçentin de yer aldığını belirten Altunbaş, "O gün konuşma yapan arkadaş çok donanımsız, hazırlıksız ve elindeki kağıdı okuyamayan birisiydi. Bu nedende o doçentler memnun kalmayarak toplantıdan ayrıldılar." dedi. Altunbaş, toplantıya davanın tutuksuz sanıklarından Kemal Alemdaroğlu'nun katılıp katılmadığının sorulması üzerine "Orada olup olmadığını bilemiyorum." cevabını verdi. Dernekte yapılan çalışmaları sonuna kadar desteklediğini belirten Altunbaş, "O dernek ne ise ben de oyum. Onlarla birlikte hareket ediyorum." diye konuştu. Tanık Altunbaş, kendisine yöneltilen bir soru üzerine Kuvai Milliye Derneği'nde bir grup hackerin görev yaptığını ve bazı internet sitelerine saldırılar yaptıklarını söyledi. Zamanla maddi sıkıntı nedeni ile bilgisayar sayısının azıldığını belirten Altunbaş, "Azadi Kurdistan adı altında bir site kurmuşlar, Apo'dur PKK'dır, şehit askerlerimizin parçalanmış fotoğrafları ile oluşturulmuş. Biz bu siteye saldırmayacaksak ne diye yaşıyoruz." dedi. Kuvai Milliye bünyesinde sayıları 2 bin ile 5 bin arasında değişen motorize birlik kurulması konusunda bir toplantı yapıldığı iddiasıyla ilgili soruya Altunbaş, "Sadece bir iki konu için toplantı olmazdı ama toplantılarda konuşulan konular vardı. Bu konu bir ütopyaydı. Polisin yetersiz kaldığı yerlerde müdahale etmemiz gerekiyordu. Yanımda 5 bin kişi olsa ben molotofcuların karşısına dikilirdim. Hala da bunu yapabilirim." ifadesini kullandı. Allah'tan başka kimseden korkuları olmadığını belirten Altunbaş, başkasına verecek hesapları olmadığını da sözlerine ekledi. Dava dosyasında alt katında çuvallarla haşhaş ya da hint keneviri gibi uyuşturucu madde bulunduğu ve burada kullanıldığı şeklinde iddialar ve tanık ifadeleri yer alan Kuvai Milliye Derneği ile ilgili olarak Altunbaş, "Allah'ın hoşnut olmayacağı hiçbir şey yapmadık." iddiasında bulundu. Derneğe üye olduğunda kendisine Kuran-ı Kerim hediye ettiklerini ve çoğu zaman dini konularda sohbet ettiklerini belirten tanık Altunbaş, "Biz varız diye vatan bir. Yoksa millete kalsa vatan çoktan bölünmüştü. Bizim sayemizde ülkenin bağımsızlığından bahsediliyor." şeklinde konuştu. Tanık Altunbaş'ın bu iddialı konuşmaları üzerine Danıştay faili Alparslan Arslan, "Sen kimsin lan g.....? Senin üstünlüğün ne?" diye bağırıp daha sonra da küfür etti. Bunun üzerine tanık Altunbaş da "Sen kimsin hain? Seninle görüşeceğiz." diye bağırdı. Bu sırada etrafında özel olarak bekleyen jandarma görevlileri, ağızını da kapatarak Alparslan Arslan'ı duruşma salonundan dışarı çıkardılar. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ise tanık Altunbaş'ı, sanığa karşı bu şekilde hitap edemeyeceği yolunda uyardı. Duruşmanın ilerleyen zamanlarında Alparslan Arslan tekrar salona alındı. Ancak Altunbaş'ın iddialı sözleri üzerine Arslan, tekrar karşılık vermeye çalıştı. Ancak jandarmalar tarafından ağzı kapatılarak yine duruşma salonundan çıkarıldı. Tanık Altunbaş ise Arslan'ın arkasından, "Asın bunu" diye bağırdı. CİHAN
<< Önceki Haber Ergenekon tanığı: Biz varız diye vatan bir Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER