Sözer, TMMOB
Edirne Şubesi'nce
Trakya Üniversitesi
Balkan Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen, ''
Türkiye'nin enerji gerçekleri: sorunlar ve çözüm önerileri'' panelinde yaptığı konuşmada, kaynaklara ulaşımdaki mücadelenin ilk çağlardan beri var olduğunu söyledi.
Bugün ulaşılması en kolay kaynaklardan tuzun dahi ilk çağlarda savaş nedeni olduğunun bilindiğini anlatan Sözer, şunları kaydetti:
''İlk çağlarda tuz kaynaklarına sahip olmak için, toplumların savaştığını kitaplardan okuyoruz. Yani bugün çok basit olarak algıladığımız, hiç bir şekilde ulaşmak için çaba sarf etmediğimiz tuz için bile, kaynak olduğu zaman, stratejik hale geldiği zaman savaşıldığını görüyoruz.
İnsanlık,
Sanayi Devrimi gerçekleştikten sonra hızla kaynakları tüketmeye başlamıştır. Öyle ki toplumların kaynak tüketimiyle
refah seviyesinin gelişmişliği eşit sayılmıştır. O nedenle kaynakların hızlı tüketimi, insanları yeniden düşünmeye ve yeni politikalar oluşturulmaya zorlamıştır.
Enerji kaynakların tüketilmesi, üretilmesi, çeşitlendirilmesi günümüzün en önemli önceliklerinden biridir.''
Enerji verimliliğinde tasarrufun önemine de vurgu yapan Sözer, ''Hedef, yenilenebilir kaynaklara ulaşmak ve insanlığın hizmetine sunmaktır. Ülkemiz içinde yenilebilir kaynakları ne kadar kullanırsak kullanalım. Yine de ihtiyacımızı olan enerjinin çok azına ulaşacağımızı biliyoruz. Enerjide verimlilik ve tasarruf, çok büyük kaynakların elde edilmesine eş değerdir. Ne kadar tasarruf ederseniz, o kadar kaynak üretmiş olursunuz'' diye konuştu.
Trakya Üniversitesi Mühendislik, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Can da dünyada enerji dağılımının homojen olmadığını ve Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı bir
ülke olduğunu belirtti.
-2008'DE ENERJİ İÇİN 44,8 MİLYAR DOLAR ÖDENDİ-
Açılış konuşmalarının ardından, TMMOB Edirne Şube Başkanı
Cumhur Pekdemir'in
yönetimindeki oturuma geçildi.
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi, TMMOB
Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir ise enerjinin bir ülkenin
ekonomik, sosyal gelişiminin en temel sürükleyici gereksinimlerinden olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin
fosil yakıtlara bağımlı bir ülke olduğunun altını çizen Pamir, şöyle konuştu:
''2008 verilerine göre Türkiye tükettiği enerjinin yüzde 31'ini doğalgaz, yüzde 31'ini petrolden karşılıyor. Bu iki fosil yakıttan, petrolde yüzde 92 oranla, doğalgazda yüzde 98 oranla dışa bağımlı. Türkiye'nin bu iki kaynağa ürünleriyle birlikte ödediği
fatura, 2008 yılında 44,8 milyar dolar. Bu toplam ithalatımızın dörtte biri. Bu veriler
kriz olmadığı takdirde de artıyor. Türkiye'nin mutlaka bu yakıtlara bağımlılığından kurtulması gerekiyor.''
-NÜKLEER SANTRAL-
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi, TMMOB Enerji Çalışma Grubu Başkanı
Oğuz Türkyılmaz da, Türkiye'nin nükleer santrale ihtiyacı olmadığına inandığını savunarak, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin şuan nükleer santrale ihtiyacı yoktur ama 30 yıl sonrası için olabilir, bunun planlamasını yaparsınız. Bugün Türkiye'nin kendi kaynaklarını değerlendirme yoluna gidersiniz. Kapattığınız, nükleer mühendislik bölümlerini açarsınız, Atom Enerjisi Kurumunu ona göre tasarlarsınız,
beyin göçüyle gidenleri geri getirirsiniz, yeni jenerasyon
küçük bir
pilot tesisle başlarsınız, becerebilirseniz devam edersiniz.''
Panelde, Makina Mühendisleri Odası Enerji Verimliliği Danışmanı, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Denetleme Kurulu Üyesi Tülin Keskin de Türkiye'nin enerji verimliliği konusunda görüşlerini anlattı.
AA